🎯 Ona Öyle Bir Ceza Ver Ki
Ona dava açanların hepsine "F*CK YOU!".Allahın cezaları bari biriniz adamlık edip dava açmayaydınız. Neyse bu işin gerçek kısmı mizah kısmı ise bu tür satışlardan para kazanılabilmesi. Madem böyle bir satıştan para kazanmak mümkün bende blogu satsam ya. Para var ya öyle bir şey ki bir çok kişiye neler yaptırır.
Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, Ankara Büyükşehir Belediye başkanı Melih Gökçek'i kendi sözleri ile eleştirdi. BU cümleyi hatırladınız mı “Mevlam ona öyle bir dert ver ki bizi unutsun”. Melih Gökçek, bu sözleri kasırga felaketini yaşayan Miami halkı ile dalga geçmek için söylemişti. Ben ne demiştim?
Bakıyor, bakıyor, evet diyor “Bir Allah kabul!” diyor. Sonra onu kabul etti etti, bir günde geldi baktı ki etrafı, herkes: “Yarattınız efendim, yaptınız efendim, siz yaratırsınız efendim!”. Ee beşer bu ya. Nefsi okşaya okşaya, okşaya okşaya okşaya, nefs-i emmare öyle bir makama geldi ki o “Herkes bana tapıyor!”.
RTÜK Üst Kurulu, Kanal D’de yayınlanan Öyle Bir Geçer Zaman Ki adlı diziye 15 Kasım 2011 tarihinde uyarı cezası verdiği sahnenin, 13 Temmuz 2012 tarihinde tekrar yayınlandığını
Öyle Bir Geçer Zaman ki, Türk drama televizyon dizisi.Yönetmenliğini Zeynep Günay Tan'ın üstlendiği ve senaryosunu Coşkun Irmak'ın yazdığı dizi, Kanal D'de yayınlanmıştır.
Bukadın öyle bir tövbe etti ki, onu bir baççı (vergi memuru)yapsaydı, şüphesiz mağfiret olunurdu" Sonra kadının hazırlanmasını emrederek cenazesini kılmış ve kadın defnedilmiştir (Muslim, Hudud, 23).
Öyle bir pişmanlık ki, korkunç acısı insana, kendini asmayı, ya da suda boğulmayı hayal ettirsin!.. 12th April 2012 , Mell tarafından yayınlandı Etiketler: dostoyevski dostoyevski sözleri suç ve ceza
Neolur, yaratıklarından birini ona musallat et de ondan benim hakkımı alsın! ve ona öyle bir ders ver ki, tüm müslümanlara ibret teşkil etsin." Zavallı balıkçı beddua ede dursun. Zorba, balıkla evine döner ve balığı iyice bir pişirtir. Sofraya konduğunda iştahlı iştahlı yemeğe başlar.
5657. Anlaşma yaptığın kimseler, sonucundan sakınmayarak anlaşmalarını her defasında bozarlar. Savaşta onları yakalarsan, arkalarındakilere ibret olacak şekilde, darmadağın et. Diyanet İşleri Meali (Yeni) Eğer onları savaşta yakalarsan, bunlar (a vereceğin ceza) ile arkalarındakileri de dağıt ki ibret alsınlar.
Izltt. Forumlar Haberler Gündem Dünya/Türkiye Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız. Tecavüzcüye öyle bir ceza geliyor ki! Konuyu başlatan AliA Başlangıç tarihi 29 Kasım 2009 Bu konuyu okuyanlar 1 Katılım 29 Haziran 2007 Mesajlar 64,461 Reaksiyon puanı 519 Puanları 0 AKP'li iki kadın vekilin yasa teklifindeki en dikkat çeken öneride tecavüz suçunu birden fazla işleyenlere verilecek hormonla cinsel istek ve şiddeti körükleyen testosteron hormonu üretimi azaltılıyor. Çocuklara cinsel taciz ve tecavüzde bulunanların "kimyasal ilaçla hadım edilmesi" AK Parti'nin gündeminde. AKP ve ilgili bakanlıklar, Alev Dedegil ve Aşkın Asan'ın gündeme getirdiği öneriyle ilgili çalışma başlattı. Tasarının önümüzdeki aylarda Meclis'e sunulması bekleniyor. AK Partili Alev Dedegil, çok sayıda Avrupa ülkesinde bu yöntemin uygulandığını, bu örnekleri inceleyerek bir hazırlık yaptıklarını söyledi. TBMM Adalet Komisyonu Başkanvekili Hakkı Köylü, bu cezanın denetimli serbestlik kapsamında uygulanabileceğini de söyledi. Buna göre, cezasının bir bölümünü çeken hükümlülere, kimyasal hadım şartı ile ceza indirimi uygulanacak ve tahliye sağlanacak. ÜNİVERSİTE VE SİVİL TOPLUMLA AK Parti İstanbul Milletvekili Alev Dedegil ve Ankara Milletvekili Aşkın Asan, çocuk ve kadınlara cinsel taciz ve tecavüzlerin önlenmesi için kapsamlı bir çalışma yaptı. İki vekil, Batı'daki bazı uygulamalardan yola çıkarak hazırladıkları yasa teklifini AK Parti grubuna ve hükümete verdi. Teklifte, kadınlara ve çocuklara tecavüz edenlere verilen hapis cezalarının belli oranlarda arttırılmasının yanında ensestin bağımsız bir suç olarak Türk Ceza Kanunu'na girmesi de yer aldı. Üniversiteler ve birçok sivil toplum örgütüyle birlikte çalışılıp hazırlanan teklifte, taciz ya da tecavüz edene mağdurun bulunduğu kente giriş yasağı getirilmesi; profesörlük, mimarlık ya da mühendislik gibi ünvanların geri alınması, suçlunun mallarına el konulması, okullarda cinsel istismar, iyi ya da kötü dokunma dersi verilmesi, tacize uğrayan çocuklar için özel merkezler kurulması gibi önlemler de sıralandı. Önerilerden biri de taciz ve tecavüze uğrayan çocuklara ilk müdahalenin polis ya da jandarma yerine psikologlar tarafından yapılması oldu. AK PARTİ İNCELİYOR Teklifteki en dikkat çeken öneri ise çocuklara yönelik cinsel taciz ya da tecavüz suçunu birden fazla işleyenlerin kimyasal kastrasyona vücuda kimyasal madde enjekte edilerek, kişinin kendi başına cinsel ilişki başlatma imkanının ortadan kaldırılması yani kimyasal hadıma tabi tutulmasıydı. Öneriler, AK Parti ve hükümet tarafından da tartışılmaya başlandı. AK Parti genel merkezi, parti grubu, kadın ve aileden sorumlu bakanlık, adalet ve sağlık bakanlıkları da çalışma başlattı. Kimyasal hadım da dahil olmak üzere teklifteki tüm öneriler tek tek masaya yatırıldı. Kimyasal hadım cezasına yönelik olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları, insan hakları ile ilgili Türkiye'nin de taraf olduğu sözleşmeler de dikkate alınarak bir karar verilecek. Şu aşamada cinsel taciz ve tecavüze uğrayan çocuklara yönelik merkezler oluşturulması ve ilk müdahalenin psikologlar tarafından yapılması önerisine sıcak bakılıyor. Hükümet, içinde kimyasal hadım olmasa bile cinsel taciz ve tecavüz suçlarının önlenmeye yönelik tasarıyı Meclis'e gönderecek. KAYNAK 2 Katılım 20 Aralık 2008 Mesajlar 1,929 Reaksiyon puanı 57 Puanları 0 yok sen eğitiminle kültürünle medyanla tecavüzü ve yasak olan ilişkileri özendir ensesti tvlerde yasal konuma getir ufacık cocukların kur'an kurslarına gitmesini yasaklarken büyük görüntüsü verilmiş şekilde dizilerde oynat üryan vaziyette müsamerelerde oynamasına izin ver resmi törenlerde dönsöz gibi kıvırttır hocasıda alnına para yapıştırsın genelevleri devlet korumasıyla çalıştır tesettürlü kızların başını zorla toplum içinde aç sonra tecavüze hayır zaten icraatlar tecavüzü kanıksatmaya olağan gösrermeye yönelik önleyecek tek şey olan ahlak ve vicdanda islamla birlikte var islamın nurunu söndürme çalışmalarınızın sonucu olarak tecavüzler artıyor[islamın nurunu söndüremezsiniz ama ilahi cezalar gelir] tecavüz sadece bir kişiyi zorla kaçırıp cinsel yönden faydalanmak değildir böyle görülürse mesele küçümsenmiş olur özellikle ailelerin küçük kızlarını meblağ karşılığında veya töre!!gereği dedesinden büyük bir kişiye vermesi tecavüzdür yine genç kızların dedeleri yaşındaki sanatçılara!!!!!çıtır sıfatıyla sunulması ve ballandıra ballandıra medyada anlatılması tecavüzdür nefs mücadelesi içinde olan bir kızıb başını açmak onu dini yaşamaktan alıkopymak tecavüzdür genelevlerde devlet konumasıyla fuhuş yaptırmak o kadınlar nine olana dek bu iğrenç meslekte çalıştırmak ve o vergiyle imamın vergisini vermek tecavüzdür en büyük tecavüzse bunlara gözünü kapatmak bizim tecavüzcümüz iyidir savıyla işine gelene malı götürdü helal olsun demek işine gelmeyeni taşlamaktır ....da üç beş kuruş karşılığında kızlar dedesi yaşında adamlarla zorla evlendirilmektedir bir adamın karısıyla beraber olan ceza olarak küçüçük kızını berdel olarak sunmak zorundadır yine abisi evlensin diye yöremin kızlaerı istemediği hatta tiksindiği adamlara berdel olmak zorundadır çocuğu hemen olmayan veya kız çocuğu olan kumayla yaşamak zorundadırki bu her iki kadın açısından tecavüzdür yani tecavüzün adını koymak gerekir dürüstçe ülkemizde ensest vardır tecavüz genelde aile içinden gelmektedir anneler bildiği halde sesini çıkarmamaktadır namus!!!yüzünden sen şimdi git adama ilaç ver bilmemnesini kes ceza verdim de adama ağzıyla değil .ötüyle gülerlerhammerhammerhammer 3 Katılım 11 Haziran 2009 Mesajlar 12,009 Reaksiyon puanı 276 Puanları 0 Bence direk kessinler. Konuyu başlatan 4 Katılım 29 Haziran 2007 Mesajlar 64,461 Reaksiyon puanı 519 Puanları 0 5 6 Katılım 21 Ocak 2009 Mesajlar 458 Reaksiyon puanı 1 Puanları 18 Kesin çözüm. nasılsa bi daha yapamaz thumbupthumbup 7 Katılım 14 Ağustos 2008 Mesajlar 12,245 Reaksiyon puanı 88 Puanları 48 8 Katılım 25 Aralık 2007 Mesajlar 7,530 Reaksiyon puanı 28 Puanları 0 Gelsin gelsin iyi olur ama bence en iyi ceza şeriat ülkesi olan arabistan ve iran'daki gibi sallandırmak veya kafasını kesmek... 9 Katılım 17 Ocak 2009 Mesajlar 2,732 Reaksiyon puanı 17 Puanları 38 10 Katılım 18 Mayıs 2008 Mesajlar 3,248 Reaksiyon puanı 9 Puanları 0 Bence direk kessinler. en kısa çözüm şeklini söylemişsin thumbupen azından ilaç parası devletin sırtına binmez biggrin 11 Katılım 19 Ağustos 2008 Mesajlar 1,448 Reaksiyon puanı 12 Puanları 38 12 Katılım 2 Ekim 2007 Mesajlar 213 Reaksiyon puanı 0 Puanları 0 tamam ama neden başka yerlerdekı gibi dokunulmazlığa bir çare yok millet vekilleride insanların vatandaşların hakkına tecevuz edip ceza alamıyor.... isme gerek yok ülkenini birinde hızlı giden millet vekiline ceza yazabiliyorlar ama ülkemizde bir akp kaç polisi sıraya dizip bekletti zamanında o ayıp iğreç kabul ama halkın hakkına tecevüz edenlerede isteriz ceza KORKUYORMUSUNUZ YOKSA 13 Katılım 4 Mayıs 2008 Mesajlar 806 Reaksiyon puanı 9 Puanları 18 kesinlikle direk kesinler başka bir çözümü yok bunun hadım etmektir tek çözüm 14 15 Katılım 20 Aralık 2008 Mesajlar 1,929 Reaksiyon puanı 57 Puanları 0 Gelsin gelsin iyi olur ama bence en iyi ceza şeriat ülkesi olan arabistan ve iran'daki gibi sallandırmak veya kafasını kesmek... rica ediyorum tanımlamalarınıza dikkat ediniz bir konu hakkında düşüncenizi beyan ederken çelişkiye düşüyorsunuz arabistan din olarak vahhabın dinidir onlar vahhabın şeriatını uygularlar iran şiadır şianın şeriatını uygularlar islam şer'iatını uygulamak için öncelikle islam olmak gerekirki bu kelime-i şehadeti mecbur tutar hatta la ilahe illallah demek hiç bir dinde islam olmayı getirmez bağlı olduğu peygamberin Allahın kulu ve resulu olduğunu dille ikrar kalben tasdik etmesi gerekir islamiyette son toparlama müceddidi elfi sanii İmamı Rabbani[ksa]hazretleri tarafından yapılmıştır her bin yılda bir müceddid gelecektir 20. yüzyıla baktığımızda islamın hizmetkarları nakşibendii şeyhleri ki Ali Haydar[ksa]efendi hazretleri dört mezhebe fetfa verebilen bir mübarektir o dahi sadece mamı Rabbaniden a[ksa]aldığını sadece açıklayarak birşey eklemeden iletmiştir vahhabilik ingiliz anglikan kilisesinin bmısırlı bir bakkala kurdurduğu dindirki vahhabın dinidir şia kimisi Efendimiz sav yi kabul etmeyen bazıları ilim kapısı Hz Ali keremallhüvechehi kabul etmeyen bir güruhtur[ülkemizdeki alevilikle karıştırılmasın] sallandırmak veya kafa kesmek islamiyette yoktur tercih edilmemiştir sağlam kanıtlarla kanıtlanırsa recm cezası vardırki buda ender uygulanmıştır bu konuda sayfalarca açıklamalarda bulunabilirim bu kadarla yetindim bilmediğimiz konularda değerlendirme yapmayalımhammer 16 Katılım 15 Eylül 2009 Mesajlar 692 Reaksiyon puanı 4 Puanları 0 17 Katılım 2 Mart 2009 Mesajlar 1,197 Reaksiyon puanı 11 Puanları 0 Benzer konular Forumlar Haberler Gündem Dünya/Türkiye
09-07-2007, 0311 PM 1 Member Bana öyle bir .......... ver ki. BANA ÖYLE BİR GÖNÜL VER Kİ Bir kuruluşun tepe noktasında yetkili olsam bile, bunu asla başka şekilde kullanmamalıyım. Günlük yaşamda "ben" yerine, daha çok "sen" sözcüğünü kullanabileyim... BANA ÖYLE BİR SEVGİ VER Kİ Sonsuz bir hazine gibi bitmesin, çoğalsın daha da sevdikçe, doldursun sarsın çevremi. Hatta düşmanlarımı da sevebileyim... BANA ÖYLE BİR GÜÇ VER Kİ Herkesten daha çok çalışabileyim, tutsak düşmeyeyim doğanın koşullarına ailemide dostlarımıda mutlu et ki, mutluluğu başkalarına da götürebileyim... BANA ÖYLE BİR SAĞLIK VER Kİ Düşünebileyim, konuşabileyim. BANA ÖYLE BİR ERDEM VER Kİ İbadet edebileyim, iyilik etmeyi ve sevinçten buğulanmış gözlerle, teşekkür edenlere; bir şey yapmadım, anımsamıyorum diyebileyim. BANA ÖYLE BİR YETENEK VER Kİ İyi eş, baba, anne, iyi komşu, iyi arkadaş, iyi vatandaş olabileyim. BANA ÖYLE BİR UMUT VER Kİ Bugüne kadar yapmış olduğum hatalar için karamsarlığa düşmeyeyim, herşeyden aklanmış olarak yaşama yeniden başlamak üzere bağışlanabileceğimi bileyim. BANA ÖYLE BİR ANLAYIŞ VER Kİ düşünebildiğim, yargılayabildiğim, inandığım, kahrolduğum, varolduğum şu anda bu sözleri söyleyebildiğim için şükredebileyim. BANA ÖYLE BİR TALİH VER Kİ Yıllar sonra beni hatırlayanlar "herkese iyilik eden, tüm insanları seven, o düzeyde de sevilen bir kişiydi " diye konuşsanlar ve ben de huzur içinde olabileyim. BANA ÖYLE BİR İRADE VER Kİ Birgün yenilip, içimdeki şeytanın kurallarına doğru yönelirsem; bu bir düşünce ise düşüncemi, bu bir adım ise ayağımı, bu bir uzanma ise elimi durdurabileyim. BANA ÖYLE BİR SABIR VER Kİ Sükûneti bulayım, durabileyim, düşünebileyim... AMİN AMİN AMİN... İnsanları tanıdıkça Hayvanları daha çok seviyorum...
Hikaye yaklaşık üç sene öncesine dayanıyor, sahalarımızın bugüne dek gördüğü nerdeyse en şampiyon at sahibi olan BEŞİR KAYA bugüne kadar eskişehirde’ki KINALIKAYA çiftliğinde damızlık olarak ayırdığı safkanların başarısı tüm dünya’ da alkışlar içinde karşılanırken bu defa aygır olarak kendisine ayırdığı ANADOLUKAYA’ nın 6 aralık pazar günü Adana Yeşiloba Hipodromunda koşan ve altılının ilk ayağını epeyce süpriz yaparak kazanan BÜYÜKCEZA isimli tayı şu sıralar bir dostlarında kiralık olarak koşmakta yalnız bunun da bir hikayesi var oda şudur, daha henüz BÜYÜKCEZA dünya da yokken etrafı BEŞİR’ e ver yansın etmiş bula bula ANADOLUKAYA isimli nerdeyse maıden atını kendine aygır mı? yaptın diye yüzlerce kez bundan aygır olmaz dese de her zamanki inatçılığı ile her ne kadar çok kısrağa çekecekken etrafından gelen baskılar yüzünden sene de en azından 1 tane de olsa ANADOLUKAYA isimli aygırın yavrusunu almış bunların birisi de BÜYÜKCEZA isimli safkan, neyse uzatmayalım tay doğmuş etraftan gene başlamışlar napacan bu kadar atı, sağa sol ver kurtul diye diye en sonunda bu tayında içinde bulunduğu yaklaşık on tayı kiralık olarak vermiş, ancak burada bu kiralık verme öncesinde bir ayrıntı daha var esasında bu atın adını KÜÇÜK İBO olarak koymuş lakin üç aylığa yaklaşınca tayın başvurusunu zamanında yapacakken bir arkadaşı ya niye acele ediyon daha zamanı var haftaya gideriz deyince beşir bey ona da inanmış en sonunda bir müddet sonra resmi başvuruları yapmış, aradan epeyce zaman geçmiş aynı jenerasyondaki tüm tayların pediğrisi gelmiş amma velakin bu ilk adıyla KÜÇÜK İBO’ nun şimdiki adıyla BÜYÜKCEZA’ nın pasaportu gelmemiş ulan amman yaman derken peşine düşünce hani bir arkadaşı acela etme vakit var haftaya gideriz demişti ya işte onun yüzünden bu taya yaklaşık tl ceza ödemek durumunda kalmış meğersem başvuru da 3 gün geç kalmışlar bunların haberi yok. anan aşağıya baban yukarı derken aradan bir zaman geçince mecbur kalıp bu parayı yani ceza’yı ödemiş ama öderken canı sıkılarak kendi kendine ya adam mı? öldürdük bu kadar büyük ceza olurmu derken sinirden atın adını resmi belgeye yazarken KÜÇÜK İBO yerine sinirden BÜYÜK CEZA yazmış ve bu tayın ismi de resmi olarak BÜYÜKCEZA olarak kaydedilmiş, şimdi gelelim böyle aygır mı? olur diyen sen delimizin divanemisin diyen eş dostta, maşallah Anadolukaya isimli aygır öyle düzgün ve kalıplı hatta yakışıklı taylar vermeye başlamışki, en son BÜYÜKCEZA’ yı görenler yavaş yavaş beşir’ e gelip beşirciğim ANADOLUKAYA sende duruyor mu? diyerek sorular sormaya başlamışlar çünkü hakikaten bende BÜYÜKCEZA’ yı padokta gördüm maşallah hani eski A Grubu açık yarış atları vardı ya aynı onlar gibi maşallah feci yakışıklı idi kerata dolayıyla beşir beyi tarihinde ilk kez doğru karar vererek ANADOLUKAYA’ yı aygır olarak tuttuğu için eski hataları aklıma gelince pek içime sinmiyor ama gene de kutluyorum arkadaş, hani şu aygır’ da olmazsaydı dünya atçılık konseyinde herhalde yüzyılın at sahibi diye plaket filan alırdı diye düşünüyorum, ama şaka bir yana eğrisi doğrusuna geldi belki lakin bu aygır ısrar edilip denenebilirse ses getirebilir mi? acaba diyerek kendi kendimize sesli düşünüyoruz. zaten aygır’ ın 3 tayı var başka yok ama bu sene fazla kısrak çekecek diye düşünüyorum. BÜYÜKCEZA ŞAHANE EŞKAL MÜKEMMEL YAVUZHAN’ A GİDEN SOY AĞACI Sağdaki de BEŞİR KAYA DÜNYACA ÜNLÜ AT SAHİBİMİZ
Muharrem İnce, “Devlete olan güven gitti. Onun için Erdoğan’ın bunları düzeltmesi zor. Yapamaz artık. Kurumların güveni bitti. Kendi enerjisi bitti. Egosu, kibri yendi her şeyini. Öyle bir kibir var ki, gerçekliği yitirmiş artık. Görmüyor gerçekleri. 85 milyonu kendisinin yaşadığı gibi yaşadığını zannediyor.”Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, partisinin Memleket Buluşmaları programı kapsamında Kocaeli’ye geldi. Kocaeli’de sivil toplu kuruluşları ve esnaf ziyaretinde bulunan İnce, bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında iktidara yüklenen İnce, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin sorunlarına çözüm üretemeyeceğini dile getirerek, “Kurumların güveni bitti. Kendi enerjisi bitti. Egosu, kibri yendi her şeyini. Öyle bir kibir var ki, gerçekliği yitirmiş artık. Görmüyor gerçekleri. 85 milyonu kendisinin yaşadığı gibi yaşadığını zannediyor” ifadelerini dile getirdi. İnce basın toplantısında şu açıklamalarda bulunduKARI KOCA BİR BARDAK ÇAYI ORTAK İÇTİLER“Geçtiğimiz günlerde Hatay’a gittim. Hatay’da, Erzin’de domatesin fiyatı 18 liraydı. Taze fasulye 23 liraydı. Giresun’a, Karadeniz’e gittim. Karadeniz’de ilginç bir şey duydum. Bir kafeterya sahibi bana dedi ki; karı koca geldiler, bir çay söylediler, bir çayı ortak içtiler dedi. Bunu ilk kez duydum. Boş baklavayı, boş tostu, dilimle karpuzu, gramla altını bu dönemde öğrenir oldum.”ERDOĞAN’IN VAADLERİ“Geçen gün Erdoğan kameraların karşısına geçti. Millete vaatte bulunuyor. Ne diyecek acaba, çoktandır izlemiyorum zaten. Gerçekliğini yitirmiş neyini izleyeceğim dedim. Bir seyredeyim dedim. Üç tane vaadi var. Bir, uzaya gidecekmişiz. Ayranı yok içmeye derler, gerisini siz bilin. Bizim köyde öyle derler. Ayranı yok içmeye, tahtırevanla gider gezmeye. İkincisi bakaya olan çocuklara bedelli askerlik verecekmiş. Para lazım demek ki. Erken seçim gündemde. Bir üçüncüsü de hükümlülerin 2023 Temmuz sonuna kadar izinlerinin uzatılması. Demek ki bakamayacak hapishanede. Ona da para yok. Birinden para alacak, öbürüne de para yok. Türkiye’nin geldiği durum bu.”BUGÜN GÜVEN VEREN KURUM YOK“Bizim buradan çıkmamız lazım. Erdoğan buradan çıkamaz. 2002’de iş başına geldiğinde kötü şeyler olmadı aslında 2007’ye kadar. Neden? Bir, dünyada para bolluğu vardı. İki, partili olmayan bir cumhurbaşkanı vardı. Ahmet Necdet Sezer vardı. Üç, yazabilen bir medya vardı. Dört, tamamen çökmemiş bir yargı vardı. Ve güven veren kurumlar vardı. Merkez Bankası vardı, TÜİK vardı. Bugün bunların hiçbiri yok.”ÖYLE KİBİR Kİ GERÇEKLİĞİ YİTİRMİŞ ARTIK“Partili cumhurbaşkanı, parti devleti yaptı önce. Sonrada şahsım devleti yaptı. Artık parti de yok. Partiden de kimseyi takmıyor yani. Tek başına karar veriyor. Hakim, savcı, bürokrat, Merkez Bankası Başkanı, TÜİK Başkanı… Kaç gösterdin enflasyonu, 8. Alın bunu görevden. 6 göstereni getirin. Durum bu. Seni TÜİK Başkanı yapacağım ama sen kaç göstereceksin? Türkiye’nin geldiği nokta budur. Devlete olan güven gitti. Onun için Erdoğan’ın bunları düzeltmesi zor. Yapamaz artık. Kurumların güveni bitti. Kendi enerjisi bitti. Egosu, kibri yendi her şeyini. Öyle bir kibir var ki, gerçekliği yitirmiş artık. Görmüyor gerçekleri. 85 milyonu kendisinin yaşadığı gibi yaşadığını zannediyor.”LOJMANLARI YIKACAĞIM DİYE GELDİ SARAYLARA DOYMUYOR“Geldiği günleri düşünelim. Ben 2002’de milletvekili oldum. Gittim Ankara’ya. Kulakları çınlasın Genel Başkanımız Deniz Baykal’da odasında oturuyordu. O arada Erdoğan genel başkan. Ve milletvekili olamamış henüz. Biz ondan önce milletvekili olduk. Televizyonlar canlı yayına geçti. Değerli milletvekillerimiz dedi, hiçbiriniz lojmanlarda oturmayacaksınız dedi. Lojmanları satıyoruz dedi. Bir alkış koptu milletvekillerinden. Deniz Bey bize döndü dedi ki, biz de beş kişiyiz. Beşimizde il başkanlığından milletvekili olmuşuz. Deniz Bey bize dedi ki; çocuklar geçmiş olsun, kendinize ev bakın dedi. Ya halbuki milletvekiline lojman lazım yani. Ne kadar kalacağın belli değil, ev sahipleriyle muhattap olacaksın. Bir sürü iş yani. Lojmanları yıkacağım diye geldi, saraylara doymuyor. Ankara’da saray, Dolmabahçe Saray’ı, Ahlat’ta saray, Marmaris’te saray, Vahdettin Köşkü. Bütün köşkler bütün saraylar onun. Bol paça ütüsüz pantolonlarla gelip, 100 bin dolarlık saatlerde gidecek noktadalar. Türkiye’nin geldiği nokta bu.”BU İKTİDARDAN DA BU MUHALEFETTEN DE ÇÖZÜM OLMAZ“Bu iktidardan da bu muhalefetten de Türkiye’ye çözüm olmaz. Biz Memleket Partisi olarak bunun için varız. Üçüncü bir seçenek için varız. Millete yol göstermek istiyoruz. Bizim çözüm önerilerimiz var. Biz diyoruz ki Türkiye’de yeni şeyler konuşacağız. Projemiz 3A. Akıl diyoruz akıl, bilim. Yani Japonlar bir kök domatesten 17 bin tane domates üretiyorsa bunu yapabiliriz diyoruz. İsrail bilgisayarları kullanarak, teknolojiyi kullanarak hurmaların küfünü engelliyorsa ve bütün Arap dünyasının gözü ona bakıyorsa bunu bizde yapabiliriz diyoruz. Bizim kayısımız varsa bunun karşısında ABD bademi öne çıkartmışsa, biz nasıl yüzde 75 kayısıda birinciysek. ABD’de kısa süre içerisinde bademin yüzde 80’ini ele geçirmişse dünyada, bunu akılla bilimle yapabiliriz diyoruz.”HIRSIZLAR HIRSIZLAR HIRSIZLAR“Önce akıl, bilim. Hurafe değil. Masal anlatıyorlar. Vakıf kuruyorlarmış, öğrencilere yurt yapacaklarmış. Nerede, New York’ta. New York’un neresinde, en lüks semtinde. Parayı nereden buluyorlar, iş adamları gönder 100 bin dolar, 60 milyon dolar. Gönder 200 bin dolar, göndermezsen ihale alamazsın. Gönderirsen devlette işlerin çözülür. Bunun adı hayır hasenat oluyor biliyor musunuz? Hırsızlar, hırsızlar, hırsızlar! Hırsızlığın adı hayır hasenat oldu. Ya böyle hayır hasenat olur mu? Bizim tarihimizde var vakıflar. Bu hırsızlık. Diyorlar ki sen Kızılay’a bir bağış yap. Evet. Ama şartlı bağış yap. Kızılay’a para veriyor şu kadar para. Niye? Kızılay sen bu parayı şu vakfa vereceksin. O şartla veriyorum. Neden? Çünkü Kızılay’a bağış yaptığı zaman vergiden düşüyor. Hem vergiden düşüyor kendisi, Kızılay’da o vakfa veriyor. Oh ne ala memleket. Para kimin parası oluyor? Para milletin parası oluyor, vergiden düşüyor çünkü. Vergi hepimizin. Bunun adı hırsızlık, namussuzluk.”TÜRKİYE’Yİ BU NOKTADAN ÇEKİP ALACAĞIZ“Türkiye’yi bu noktadan çekip alacağız. Türkiye uçurumun kenarına gelmiştir. Bu noktadan çekip alacağız. İşte gönüllüler burada. Belediye parası yok burada. Burada iş adamı parası yok. Müteahhit parası yok. Hazine parası da yok. Gönüllülerle yola çıktık. Allah’ın izniyle biz bu işi başaracağız. Bundan hiç kuşku duymuyorum biliyor musunuz?”60 PUAN FAZLASI ERDOĞAN’IN BECERİKSİZLİĞİDİR“Türkiye’nin üretmesi lazım. Soğan deposu basarak, tanzim satış mağazası açarak, dükkanlara zabıta göndererek, KDV indirimi yaparak, stokçular diye suçlayarak bu sorunlar çözülmez. Bir yanda bakacaksınız süt pahalı marketleri suçla, et pahalı kasapları suçla, kira pahalı ev sahiplerini suçla. Böyle bir ülke olamaz. Sen necisin? Gıda fiyatlarının artışında dünya ortalaması yüzde 30. Eyvallah, Türkiye’de de yüzde 30 artsa hiç sıkıntı yok. Ama Türkiye’de yüzde 90 artmış. 60 puan fazla var. Bu 60 puan fazlası Erdoğan’ın beceriksizliğidir. Brent Petrol geçen yıldan bu yana yüzde 60 artmış. Benzin, mazot yüzde 60 artsa eyvallah, hiçbir sorun yok. Ama benzin, mazot yüzde 300 artmış. Dünya’da 60 artmış, Türkiye’de 300 artmış. 240 Erdoğan’ın beceriksizliğidir. Bunu anlatmaya çalışıyorum.”BU MUHALEFET DE SORUN ÇÖZEMEZ“Bu muhalefette bunu çözemez. O da marketlere mektup yazıyor. Ucuza ver gelince ödeyeceğim. Almanya’dan oğlum gelecek, gelirken Euro getirecek, ben de sana vereceğim. Çözüm orada değil, çözüm üretimde. Üreten bir Türkiye, mutlu bir Türkiye. Fabrikalarından, bacalarından dumanları tüten bir Türkiye. Topraklarından bereket fışkıran bir Türkiye. Huzurlu bir Türkiye. Bu mümkün. Biz zengin toprakların yoksul çocukları olmayacağız. Bunu hak etmiyoruz. Bu bizim kaderimiz değil.”“Memleket Partisi, Türkiye’nin yeni umududur. Bunu anlatacağız millete. Zamanımız var, bir yılımız var. Türkiye’de seçimler 60 günde hallolur zaten. Son 60 günde. Meydanlara çıktınız mı 5 olan 25 ile bitirir, 20 olan 5 ile bitirir. Kampanyada her şey değişir. Biz bu işi başaracağız bundan hiç kuşkum yok.”İnce basın açıklamasının ardın gazetecilerin sorularını yanıtladı. İşte o yanıtlarCumhurbaşkanı adayı mısınız? Değilseniz Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekler misiniz?KENDİME DESTEK VERİYORUM“Cumhurbaşkanlığı seçiminde neden Kemal Kılıçdaroğlu’na destek vereyim? Ben adayım. Kendime destek veriyorum. Destek mestek vermiyorum, kendimi destekliyorum. Memleket Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı şöyle olacak; Partinin Kocaeli’deki, Hakkari’deki, İstanbul’daki, bütün örgütlenmiş illerinde ki üyelerinin önüne sandığı koyacağız. Ben diyeceğim ki, partinin genel başkanı olarak ben cumhurbaşkanı adayı olmak istiyorum. Belki bir başka vatan evladı diyecek ki ben de adayım. Sandığı koyacağız, üyeler kimi seçerse partimizin cumhurbaşkanı adayı o olacak. Ha bu seçimde büyük ihtimalle ben kazanacağım. Ama yarın başkası kazanabilir. Bizde demokrasi var. Öyle şey yok, ben genel başkanım seni aday yaptım. Öyle bir şey yok bizde. Türkiye’ye demokrasi getireceksen önce partine demokrasi TURA KALIRSAM ONLAR DESTEKLEYECEK Mİ?“Mesela ben 2014’de o zamanki partimin cumhurbaşkanı adayını televizyondan öğrendim. Ve grup başkanvekiliydim, ikinci adamdım. Şimdi demokrat amca oluyorlar. Ne demokrasisi ya. Tek adam rejimidir. İktidar da muhalefette tek adam rejimidir. İkinci tura kalırsa destekler misin? 2014’te aday olup kalsaydı. 2018’de aday olsaydı, kalsaydı. Şimdi ekonomi çok kötü ben bile kazanırım. Öyle mi? Siyaset mi bu? 2018’de olsaydın o zaman niye olmadın? 2018’de olmadım kazanamazdım. Muharrem çık aday ol, partiden de atalım seni, gel Muharrem. Şimdi 2023 ekonomi berbat, öyle bir noktadayız ki ben bile kazanırım. Yok kardeşim, öyle destek mestek yok. İkinci tura ben kalırsam onlar destekleyecek mi, onu bir görelim bakalım. Önce onu bir görelim.”ÖNEMLİ OLAN MİLLETİN SORUNLARINI ÇÖZELİMHangi konuda istiyorsanız biz bunları tartışmaya hazırız. En gündem de olan konu beslenme gıda. Onun için 19 partinin genel başkanına mektup yazdım. Dedim ki biz görüşlerimizi anlatmak istiyoruz. Eksik olabilir, beğenmiyorsanız, değiştirin, eleştirin. Beğeniyorsanız alın yararlanın. Randevu verenlere gidiyoruz. Yeniden Refah Partisi, DSP, Gelecek Partisi randevu verdi gittik anlattık. Ayın 30’unda Zafer Partisi randevu verdi. Gidip anlatacağız. İYİ Parti ve CHP tarımla ilgili genel başkan yardımcılarımız görüşsün dedi. Hiç sıkıntı yok dedik. Öyle alınganlık yok. Bize derlerse ki gelin dosyanızı güvenliğe bırakın sizinle görüşmek istemiyoruz. Hiç sıkıntı yok. Erdoğan çağırırsa oraya da gideriz. Saraya gel derse saraya da gideriz. Önemli olan milletin sorununu çözelim. Biz projelerimizi böyle DİPLOMASİYLE GÖNDERECEĞİZMültecilerle ilgili çok netiz. Çözüme başlangıç yeri Esad’la barışmaktır. Erdoğan BAE ile barıştıysa, Sisi’yle barıştıysa, Fransa, Rusya’yla barıştıysa terör devleti dediği İsrail’le barıştıysa mutlaka Esad’la barışmalıdır. Şam’a büyükelçi atamalıdır. Uluslararası kuruluşların desteğiyle, güvence verilmelidir. Esad’ın afları bir işe yaramıyor. Çünkü Suriyeliler Esad’a güvenmiyor. Birleşmiş Milletler’i devreye sokarak, onları gönüllü ve gururlarını incitmeden göndermeliyiz. Göndereceğiz. Elektrik, su fiyatlarını artırarak, kamyonlara tıka basa doldurarak değil! Diplomasiyle TAVSİYESİ DEĞİLDİRBen 2018 kampanyasında dolar 10 lira olacak dediğimde bana güldüler. Hatta yandaş gazeteciler açıklama yaptı. Dedi ki Muharrem İnce’yi MİT sorgulasın nereden biliyor bunları diye. Böyle açıklama yaptılar. Şimdi sıkı durun. 30 lira olur dolar bu kafayla giderlerse. Sakın ha yatırım tavsiyesi değildir. Niye biliyor musunuz? Akıl yok ortada. 19’dan 14’e düşürdü Merkez Bankası’nda faizi. Burada bir bankaya gidelim bakalım 14’le kredi alabilir miyiz? Mümkün değil. Kim alıyor bankalar alıyor. Nereden alıyor Merkez Bankası’ndan EN BÜYÜK FAİZCİSİ ERDOĞAN’DIR“14’le alıp 24’le bize satıyor. En az 24’le. Tarım, turizm bütün sektörler çöktü, bir tek bankacılık kar yaptı. Türkiye’nin en büyük faizcisi Erdoğan’dır. Bankaları zenginleştirdi, bankaları büyüttü. Çünkü tercihini bu yönde kullanıyor. Halktan yana kullanmıyor. Sosyal ekonomi modeline inanmıyor. O, 3-5 rantçı, 3-5 banka beni desteklesin diyor. Millet aç kalsın. Makarnaya muhtaç olsun. Sonra ben onlara onu vereyim onlar bana oyunu versin. Düzeni böyle kurmak istiyor. Geçmişte dolar 10 lira olur dediğimde gülmüşlerdi. Tekrar söylüyorum. Bu kafada akıl yok, bilim yok, kibir var böyle giderse 30 lira olur.”KUTUPLAŞMIŞ BİR TÜRKİYE VAR BURADAN ÇIKACAĞIZ“Biz Türkiye’yi barıştırmak istiyoruz. Bizim 3A ve 3B projelerimiz var. Önce akıl, adalet, ahlak. Kuru ekmek kuyruğunda olanlar var. 5 yerden maaş alanlar var. Ahlak yok çünkü. Bir de 3B projemiz var. Önce barışmak, bu kutuplaşmaya son vermek. İkincisi büyümek, ekonomik olarak büyümek. Üçüncüsü de bölüşmek, adil bölüşmek. AKP ve Erdoğan 20 yılda şunu yaptı. Fakirlikte eşitledi bizi. Bir avuç zengin var. Bir de fakirler topluluğu var. Orta sınıfı kaldırdı ortadan. Mesela doktor, öğretmen fakir artık. Karı koca öğretmen, doktor artık bir ev sahibi olamaz. Bunu yok ettiler. Fakirler var bir de bir avuç zengin var. Ve kutuplaşmış bir Türkiye var. Buradan çıkacağız.”ALEVİLERLE İLGİLİ YAPILAN TARTIŞMAYI ŞİDDETLE KINIYORUM“Bu tartışmaların mezhep üzerinden yapılmasını da şiddetle kınıyorum. Yetenek üzerinden yapacağız. Mezhep üzerinden değil. Çok ayıp bunlar. Alevilerle ilgili yapılan bu tartışmayı da şiddetle kınıyorum. Böyle bir tartışma olamaz. Askere gelirken gel diyorsun, vergi verirken öde diyorsun. Seçileceği zaman yok senden olmaz. Böyle çağ dışılık böyle ilkellik olmaz. İnançlar üzerinden etnisite üzerinden tartışmayacağız. Yetenek üzerinden, bilgi üzerinden tartışacağız. Önünü keselim bu tartışmanın. Beceri, bilgi, yetenek, dürüstlük tartışmaları, bu boyutta yapalım. Bazı televizyon programlarında görüyorum inanç üzerinden, etnisite üzerinden tartışma yapılıyor. Bu kesilsin diye söylüyorum.”DIŞ POLİTİKADA DERDİM İKTİDARI SIKIŞTIRMAK DEĞİL DOĞRULARI SÖYLEMEK“Türkiye Azerbaycan’a yardım etti. Ben Cumhurbaşkanı olsaydım Erdoğan’dan daha fazla yardım ederdim. Türkiye Libya’ya gitti. Gitmelidir. Destekliyorum. Mavi Vatan bizim için önemlidir. Ukrayna Rusya Savaşındaki duruşu destekliyorum. Ben doğru olan işe doğru derim desteklerim. Ama Erdoğan’ın Suriye politikasına hiç katılmıyorum. 180 derece zıttım Erdoğan’la. Desteklemiyorum. Biz yerli ve milli bir partiyiz. Ben kalbi, yüreği, gönlü Ankara’da olan bir adamım, Kuvayı Milliye ruhuyla yaşayan bir adamım. Dış politikada derdim iktidarı sıkıştırmak değil. Doğruları söylemek. İsveç’in, Finlandiya’nın NATO’ya girişi. Ele bir fırsat geçmiş. PKK’yı gömebiliriz. Bu pazarlığı yapalım diyorum. Mesela ben Cumhurbaşkanı olsaydım. Seçimi kaybetmeye göze alırdım. Para falan konuşmazdım. Ama doğal gazı tartışırdım, PKK’yı tartışırdım. Mısır’dan gelecek boru hattını tartışırdım. Göreceğiz ne olacak?”GÜVEN VERDİĞİNİZ ZAMAN PARA GELİR“Ben seçildim diyelim para yok ne olacak. En kolayı parayı bulmak. Güven verdiğiniz zaman çok kısa sürede para gelir. Bir tasarruf genelgesi yayınladı Erdoğan. Ama diyor, altta not yazıyor; Cumhurbaşkanlığı ve TBMM hariç. Böyle yaptın mı o genelgenin hiçbir anlamı kalmaz. Tam tersine kendinden başlar, örnek olursan genelge anlam ifade eder.”SANDIK GÜVENLİĞİ“Türkiye’de sandık güvenliği hala sorun. Mesela 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerde 12 bin sandığa hiç gözlemci koymamış CHP. Yani 4 milyon oy yapar. Bugün de sandık güvenliği olduğuna inanmıyorum. Biz yeni kurulan bir partiyiz. Türkiye’de 6 ay içinde 200 bin sandığa hakim olacağız demek hayal olur. Ama adımın Muharrem olduğu kadar eminim, Şanlıurfa, Konya, Erzurum, Bitlis, Bingöl, Hakkari, Van, Diyarbakır, Gümüşhane, Bayburt buralarda ana muhalefet partisi CHP’nin sandıklara hakim olmadığına adımın Muharrem İnce olduğu kadar eminim. Hala öyle.”
ona öyle bir ceza ver ki