🐼 Iş Yerinde Motivasyonu Düşüren Etkenler
Ancak; iş yerinde olmanın, çalışanların iş arkadaşları ile ilişkileri kuvvetlendirmesi ve yeni insanlarla tanışmaya olanak sağlaması açısından önemini yadsımamak gerekir. Ortaya çıkan etkileşimden enerji alarak yeni fikirler üretmek, gün içinde bölünmeleri ortadan kaldırıp iş yerine olan aidiyet duygusunu
nip6. Bu yazı bir nevi işletmenize bedavadan para kazandırmayı vadediyor. Yani oldukça tatlı bir yazı! Üstelik herhangi bir sektöre de özel ipuçları değiller. Küçük işletmelere, bayiliklere, startuplar ve Fortune 500 şirketlerine uygulanabilirler. Tüm çalışanların yapılacaklar listesindeki her şeyi zevkle kontrol ettiği zamanlar olduğu gibi iş yeri dışında herhangi bir yerde olmayı hayal ettiği zamanlar da vardır. Çalışanların motivasyonunun zaman zaman düşmesi tamamen normaldir, ancak işletmenizdeki çalışma arkadaşlarınız sürekli olarak ayrılmaya başladığında bu sizin işiniz için sorun yaratmaya başlar. Bu nedenlerle, sizi ve ekibinizi her gün motive etmeye yardımcı olmak için bilimsel araştırmalara dayalı ipuçlarını derledik. Sürpriz! Bu ipuçlarının çoğu düşük maliyetli veya maliyetsiz. Yani patron ve yöneticilerin en sevdiklerinden . Ne kadar da güzel değil mi? Bu yazı bir nevi işletmenize bedavadan para kazandırmayı vadediyor. Yani oldukça tatlı bir yazı! Üstelik herhangi bir sektöre de özel ipuçları değiller. Küçük işletmelere, bayiliklere, startuplar ve dev holdinglere uygulanabilirler. Evet! Her şeyi değiştirme potansiyeline sahip bir maddeyle başlayalım Takdir etmek 1. Özveriyi ve harika işleri takdir etmek Çalışan motivasyonuna katkıda bulunan en önemli faktörlerden biri sıkı çalışmanın ne sıklıkta takdir edildiğidir. Çalışanların % 70’i, yöneticilerin takdiriyle motivasyon ve moralin tüm organizasyon içinde artacağını söylüyor. Sonuçta, bir çalışan olağanüstü sonuçlar elde etmek için bir projeye çok çaba harcıyor ancak yaptığı sıkı çalışmaları takdir edilmiyorsa, neden yüksek performanslı bir çalışan olmaya devam etsinler? Harika bir işi takdir etmek sadece önemli olmaktan çok öte. Ekibinizin veya çalışanlarınızın katkılarını nasıl takdir ettiğinizde oldukça önemlidir. Çalışanın takdir edilmesi yıl sonunda sadece yıllık bir bonus değil, anlamlı olmalı ve sık yapılmalıdır. Örneğin çok özveride bulunduğunuz, şirkete harika katkılar sağlayıp faydalı olmuş bir projenizden sonra patronun sizi odasına çağırıp “Harikasın, süpersin 200TL zam” demesi ve çalışanın “200TL brüt mü?” diye sormasından sonra patronun “evet” diyerek onaylaması bir takdir değil çalışanı çalışmaktan ve hayatından soğutmaktır. Para çoğu zaman uygun bir takdir şeklidir, ancak en etkili takdir şekli değildir. Çalışanlara değerli ekip üyeleri gibi davranın, bir sayı olarak değil. 2. Küçük ve ölçülebilir hedefler belirleyin Hepimizin devam eden veya hiç bitmeyen projeleri var. Bir pozisyonda sıkışıp kalmak gerçekten moral bozucu olabilir, bu yüzden çalışanın ölçülebilecek bir ilerleme kaydettiğini görmesi kendisini iyi hissetmesini sağlayacaktır. Ayrıca yaptığı işin kendisi için bir fark yarattığının da açık bir göstergesi olacaktır. Net ve ulaşılabilir hedefler belirlemek, her fethedildiğinde gerçek bir motivasyon artışı sağlar ve ekibi doğru yolun üzerinde tutar. Bir sonraki adımı atarak bu başarıları kutlamanız, yarattığınız efektlerin artmasında neden olacaktır. 3. Ulaşılan hedefleri kutlayın Küçük ve ölçülebilir hedefler belirlemeyi bu kadar önemli kılan şey, ekibinizin sıkı çalışmalarını kutlamak için birçok fırsat sağlamaktır. Bu elbette, zamanında çalışmasını yerine getiren her çalışana ayakta alkışlama yapmanız gerektiği anlamına gelmez, ancak her bir çalışanın katkısının kuruluşu nasıl ve ne kadar ilerlettiğini tam olarak bilmesini sağlamak çok önemlidir. Kutlamalarınızı kişiye özel yapın. Sadece “İyi iş yaptın teşekkürler” demeyin. Başarısını herkes içinde alkışlayın ve yaptığınızda onu büyük resme bağlayın. Örneğin Yeni kampanyada harika bir iş çıkardın. Şirketimizi gerçekten büyüttü ve ileride müşteri işlem hacmimizi genişletecek. 4. Her zaman olumlu bakın Gerçekçi olalım. Sürekli mutlu olan insanlara karşı biraz şüpheliyizdir. Ama genel pozitiflik hali ve mutlu olamanız işinizin üzerinde dramatik etkiler sağlayacaktır. Olumsuz duyguların yeri vardır ve bazen iletişime geçmemizi hatta ilişkilerimizin temellerini etkileyebilir. Bu durumu değiştirmek ve pozitif bir iş yeri oluşturmak için ekibinizin etkileşimlerine olumlu deneyimler katmanın yollarını bulmanız önem taşır. Neden? Çünkü mutlu çalışanlara sahip olmanız harika bir rekabet avantajı. Araştırmalar, mutluluğun iş verimliliğini %31 ve satışları %37 oranında artırdığını gösteriyor. Bu durum mutluluk ve pozitifliğin işinizin başarısında hayal edemeyeceğiniz kadar büyük bir rol oynadığı ortaya çıkarıyor. Henüz tam olarak ikna olmadıysanız, nedenlerini açıklayan psikolog Shawn Achor’un bu komik ve büyüleyici sunumunu görmek için bir dakikanızı ayırın. Alt tarafında yer alan Türkçe transkriptleri aktif hale getirebilir, konuşmayı eş zamanlı okuyabilirsiniz. Konuşmanın Türkçe alt yazısı bulunmuyor. 5. Güvenli ortam oluşturun Ofisiniz için bir bodyguard tutmaktan bahsetmiyorum, çalışanlarınızın iş yerinizde güvende hissetmelerini sağlamalısınız! Çalışanların kendilerini toplantılarda yada yöneticileriyle konuşurken veya inisiyatif alırken gösterecek kadar güvende hissetmesinden bahsediyorum. Maslow’un teorisi, insanların tam potansiyellerine ulaşmak için motive edilmeden önce temel ihtiyaçların bir hiyerarşisi olduğunu göstermektedir. Bu piramiti görmeyen yoktur. Güvenlik, yiyecek ve su gibi fizyolojik ihtiyaçların bir basamak üstünde yer alıyor. Görseli büyütmek için tıklayınız İşletme yöneticilerinin kendilerine sorması gereken sorular Çalışanlara sağlıklı bir yaşam olanağı sunabiliyor muyuz? Onlar için hayatı nasıl daha kolaylaştırabiliriz? İş ortamı güvenli ve herkes için uygun bir ortam oluşturuyor mu? Çalışanlar yönetimin aldığı kararlara güveniyorlar mı? Çalışanlarımıza aidiyet duygusu verebiliyor muyuz? Çalışanlarımızın birbiriyle iletişimini geçirmesi için fırsat yaratıyor muyuz? Çalışanların yaptığı işler takdir ediliyor mu? Saygı ve takdire dayalı bir kurum kültürümüz var mı? Çalışanların gelişmeleri ve potansiyellerine ulaşmaları için destek veriyor muyum? Onların gelişmesi için alan sağlıyor muyum? Çalışanlar kendilerini güvende hissettiklerinde, potansiyellerini iş sonuçlarına, işletmenin sürdürülebilir karlılığı ve nihai olarak “toplam karlılığına” yansıtırlar. 4. madde de bahsettiğim gibi %37 ek gelir söz konusu. Eğer işletmenize ek gelir sağlamak istiyorsanız yukarıdaki soruları kendinize sormanın tam zamanı. Kazandırmak her zaman kazandırır. Başkalarını mutlu ederek ve onlara daha çok saygı duyarak her açıdan daha zengin bir yaşam sürdürmek sizin elinizde. İlginizi çekebilecek diğer yazılar Satıştan Nefret Ediyorken Nasıl Satış Yapabilirsiniz? Müşteriniz Sizin Düşmanınız Değil
Psikolog Begüm Çayır "Hava sıcaklığının düşmesi ve gün ışığının azalması iş hayatındaki motivasyonumuzu düşüren etkenler arasında yer alıyor" Medicana Sivas Hastanesi Psikoloğu Begüm Çayır,"Hava sıcaklığının düşmesi ve gün ışığının azalması iş hayatındaki motivasyonumuzu düşüren etkenler arasında yer alıyor" dedi. Psikolog Çayır, soğuk havalarda işe konsantre olmanın zor olduğunu belirterek," Son yıllarda, mevsimsel değişikliklerden kaynaklı insanlar kendilerini hem psikolojik hem de fiziksel olarak kötü hissettiklerini söylemektedirler. Özellikle kış aylarında insanların hayatlarının her anında olumsuzluklarla birlikte gerileme olduğunu görmekteyiz. Gerek iş hayatı olsun, gerek kendi sosyal hayatları olsun soğuk havalarda insanları olumsuz yönde etkilenmektedir. Örneğin; insanların sabah uyandıklarında yatakları terk etmek zorlaştı. Çalışanlar, iş yerlerine geç kalmaya başladı ve motivasyonları olumsuz yönde etkilendi. Çünkü hayatımızın ortalama üçte birini geçirdiğimiz iş yerlerimiz, olumlu-olumsuz etkileriyle yaşantımızda önemli bir yer tutarak psikolojimizi derinden etkiliyor" dedi. Kışın iş hayatındaki motivasyon kaybına sebep olan etkenlerden bahseden Çayır," Çünkü yaz aylarının bitmesi ve hava sıcaklığının düşmesi ve gün ışığının azalması da iş hayatındaki motivasyonumuzu düşüren etkenler arasında yer almaktadır. İnsanlara sorduğumuz zaman hep yaz havası olsun, hep güneş olsun istediklerini söylediklerini, kış mevsimine karşı direnç gösterdiklerini ifade etmektedirler. İnsanların bu dirençlerinin sebepleri uyum sağlamakta zorlanmalarıdır. Uyumu yeniden sağlamak, olumluya çevirmek için iç motivasyonumuz çok önemlidir. Kendimize olumlu telkinler söylemek, kış mevsiminin güzelliklerine odaklanmak iç motivasyonumuza katkı sağlayacaktır" şeklinde konuştu. Stresin iş hayatını olumsuz yönde etkilediği kontrol altında tutulduğunda motive edici olabileceğini aşırı derecede yaşandığında ise stresin zihinsel, ruhsal ve fiziksel sağlık açısından tehdit oluşturabileceğini ifade eden Çayır havaların soğuması ile birlikte insanların motivasyonlarının azaldığını alınabilecek önlemleri anlatarak şunları söyledi. "Yaşamınızı düzenli ve olumlu bir yaşam şekline dönüştürülmelidir. Hava güneşli olmasa da sabah veya öğlen saatlerinde 25-30 dakika dışarıda yürüyüş yaparak güneş ışığından faydalanılmalıdır. Fırsat buldukça güneş ışığından yararlanılmalıdır. Beslenme ve uyku düzenine çok dikkat edilmelidir. Strese sebep olan durumlardan kaçınılmalıdır. Düzenli spor yapmak da bağışıklık sistemini güçlendirir." İşyerinde mutlu olmayı etkileyen faktörleri de anlatan Çayır, birlikte çalışılan iş arkadaşları, değerli hissetmek, iyi kazanç, iyi çalışma saatleri, hafta sonu tatili veya yan haklar, birlikte çalışan yönetici, az stres, saygın bir çevrede çalışmak, üretken bir iş çevresine sahip olmak, işyerinin konumu, yeri gibi faktörlerin işyerinde mutlu olmadığı etkilediğini anlattı.
1- İşinizin en keyifli kısmını keşfedin İşinizi bir Türkiye haritası gibi bölgelere ayırabilir ve en çok keyif aldığınız işleri ortaya çıkartabilirsiniz. Güne sizi daha iyi hissettirecek bir işle Çalışma arkadaşlarınızla ve departman müdürünüzle açık iletişim kurun İşe motive gelmemenin en önemli nedenleri arasında çatışmalı ilişkiler yer alıyor. Bir üstünüzle ya da çalışma arkadaşınızla olan iletişiminize özen gösterin. Karşınızdaki kişinin söylemek istediklerini etkin dinleyerek ve sorular sorarak o işi çözebilecekken, varsayımlar ve önyargılar yüzünden işler sarpa sarıyor. İş ilişkisini kesinlikle kişiselleştirmeyin. İş hayatının ticari bir yaşam olduğunu sürekli Çözümün sizin elinizde olduğunu hatırlayın! Halk arasında sık kullanılan özdeyiş “Bir tek ölüme yok çare ”cümlesini sürekli hatırlayın. Her sorunun bir çözümü olduğunu, bunun er ya da geç çözüleceğini bilerek sorunlara yaklaşın. Böylece farklı bir bakış açısı geliştirmiş Şirket hedeflerini ve kendi hedefinizi sorgulamanın vakti geldi Şirketin yıllık hedefi açıklandığında lütfen siz de kendi hedefinize bir bakın. Hedefleriniz örtüştüğünde işe olan bağlılığınız Yaptığınız işe “anlam” yükleyin Her çalışanın kendi işine ait bir görev tanımı vardır. Lütfen o görev tanımını tekrar okuyun. Görev tanımını okuduktan sonra işinizin “şirket için anlamını” ve “dünya için anlamını” sorgulayın. Örneğin; bir şirkette çalışan iç hizmetli “Çalışanların yaratıcı olmalarını sağlıyorum” demişti. Bunu nasıl yaptığını sorduğumda; “Onlara kahve ve çay getirerek gün içerisinde kendileriyle baş başa kalmalarını sağlayan iki dakika yaratıyorum. Bu da onların daha yaratıcı olmasını sağlıyor” Başarılarınızı alkışlayın Hızlı temponun içinde bir başarıya imza atıyor, arkasından diğer başarıya koşuyorsunuz. Hep “daha” diyorsunuz. Bir başarınızı gerçekleştirdikten sonra bir dakika durun ve o işi bitirmenin verdiği hazzı yaşayın. Yaptığınız işin hazzını yaşamadığınız sürece hiçbir şey sizi mutlu Suçu hep başkasında bulmak yerine kendinizi keşfetme yollarını belirleyin İş yaşamındaki başarılarınızı göz önüne alarak en iyi yaptığınız işi keşfedin. İş yapış tarzınızı, nelerden hoşlandığınızı nelerden hoşlanmadığınızı sıralayın. Kendi iş haritanızı çıkardıktan sonra kurban psikolojisine girdiğiniz konulara tekrar İş yerinde sözsüz müzik dinleyin Gün içeresinde çatışmalı ortamlara giriliyor. Rekabetin yoğun olduğu günümüz koşuşturmacasında ruhunuzu beslemek size iyi Kendinize küçük kaçamaklar yapın Beş dakika iş harici bir şeylerle uğraşın. Örneğin; internette istediğiniz bir alışverişi gerçekleştirin. Masa başı spor hareketleri ile kendinizi Eğlenceyi iş hayatınıza dahil etme yöntemleri geliştirin Çalışırken eğlenin! Örneğin, en çok keyif aldığınız kişiyle sohbet etmek, iş arkadaşlarınızla öğlen yemeklerinde farklı sohbet ortamı yaratmak, şirket takımlarında yer almak…11-İş ortamınızı çekici bir hale getirin Odanızı ve masanızı size özel aksesuarlarla döşeyin. Gün içeresinde masanıza veya duvarınıza baktığınızda sizi gülümsetecek objeler seçerek iş yerinizde size özgü bir alan Sorunlara takılı kalmayın Gün içeresinde ne yaşanıyorsanız siz saatle birlikte ilerleyin. Yaşadığınız bir olaya takılı kalıp, gününüzü bir olaya mal Gün içerisinde bedeninize de odaklanın Bazen yapacağınız ufak bir hareket kendinizi daha enerjik hissetmenize neden olabilir. Bedeninizi kapalı konumdan el, ayak kilitli, boyun aşağıda, oturur durumda açık pozisyona el, ayak açık ve ayakta getirmeniz sizin daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır.
AMACINIZI BULUNKENDİNİZE ULAŞILABİLİR HEDEFLER KOYUNDEĞİŞİME AÇIK OLUNKENDİNİZE VAKİT AYIRIN Motivasyon düşüklüğü sadece işini sevmeyen insanlarda görülmez. Pekala yaptığınız işi çok seviyor ama zaman zaman kendinizi yeterince motive olmuş hissetmiyor olabilirsiniz. Her gün nasıl birbirinin aynı değilse, iş hayatındaki her gününüzde de aynı üretkenlik seviyesinde olmamanız olağan. Robot değil, insanız. Mesele motivasyonumuzun zaman zaman düşmesi değil, motivasyonumuzu nasıl yükselteceğimiz meselesi. Peki motivasyonumuzu nasıl yükselteceğiz? AMACINIZI BULUN İşini hiç sevmeyen biri de yıllarca o işte çalışabilir. Burada önemli olan sevmediği işi yaparak bile asgari bir tatmine ulaşmaktır. Yoksa o iş gerçekten çekilmez bir hal alır. İnsan sevdiği işte başarılı olur derler ama bir yandan da, insan başarılı olduğu işi sevebilir. Böyle düşünerek başlamak bile sizi biraz olsun motive eder. İnsanın bir amacı olmazsa boşu boşuna çalıştığı hissine kapılır ve bunun sonucunda motivasyonun düşmesi kaçınılmazdır. Neden o işte çalışıyorsunuz? Bu sorunun cevabını bulun. Bunun cevabı eve ekmek götürmek veya hayalini kurduğunuz evi almak gibi kişisel bir neden de olabilir. Her gün bu amacı ve o işi yaparak amacınıza biraz daha yaklaştığınızı kendinize hatırlatırsanız motivasyonunuzu yükseltebilirsiniz. KENDİNİZE ULAŞILABİLİR HEDEFLER KOYUN Esas amacınızı belirledikten sonra, takviminizi önünüze koyun ve kendinize yaptığınız işle ilgili önümüzdeki aylara/yıllara yayarak, belirli aralıklarla hedefler koyun. Adım adım bir şeyleri başardığınızı görmek sizi tatmin edecektir; bu tatmin de üretkenliğinizi artırarak esas amacınıza sizi daha fazla yaklaştıracaktır. Zam ya da terfi gibi ara hedefler size işiniz konusunda kaybettiğinizi düşündüğünüz motivasyonu geri kazandırabilir. DEĞİŞİME AÇIK OLUN Değişim korkulanın aksine tazelenmek, tabiri caizse kendine format atmaktır. Çalışma hayatında insanların motivasyonunun düşmesinin bir nedeni de rutindir. Rutin, sıkıcı demektir. Her gün aynı günü yaşamak gibidir. Bunu kırmanın yolu da konforlu alanınızdan çıkıp değişime açık olmaktır. Yaratıcı düşünün ve kendinize işte nasıl yeni bir pencere açabileceğinize kafa yorun. Belki çalıştığınız şirkette yaptığınız iş değil de, başka bir departmanda çalışmak size daha çok uyabilir. Belki tecrübeniz azdır ama unutmamak gerekir ki yeni şeyler öğrenmek insanı hayata ve yaptığı işe karşı heyecanlandırabilir. Bu heyecan da beraberinde motivasyonu getirir. KENDİNİZE VAKİT AYIRIN Hayat ve iş dengesini tutturabilmek hem işin hem de hayatın hakkını verebilmek için çok önemli. Çalışırken mutlaka mola vermeye özen göstermelisiniz. Çalışma saatleriniz dışında da mutlaka tatil günleriniz olmalı. O günlerde işi düşünmemek ve kafanızı boşaltmak sizi işe döndüğünüzde daha zinde kılacaktır. Tatil günlerinde size ne iyi geliyorsa onu yapın. Bu spor yapmak da olabilir, kampa gitmek de, çocuklarınızla vakit geçirmek veya sanatsal etkinliklere katılmak da. Ruhunuza iyi gelsin yeter.
iş yerinde motivasyonu düşüren etkenler