🦔 Could Ve Couldn T Konu Anlatımı

Can can’t bulunduğumuz zaman içerisindeki yeteneklerimizden ya da olasılıklardan bahsetmek için kullanıdığımız yapılardır. Could / Couldn’t ise bunların geçmiş zamanda kullanılan halleridir. 1. It was very late but we could get home on time last night. 2. I couldn’t talk when I was 5 years old. 3. She was very good at the CanCould Konu Anlatımı: Can ve Could Kullanımı. Written by Beril Karaman Genel. Can ve Could modal verbleri (kipleri) kullanımı arasındaki farkı ve İngilizce cümle içinde nasıl kullanılacaklarını bilmek İngilizce öğrenirkenki süreçte oldukça önemlidir. Bu yazımızda bu iki modal verb (yardımcı fiiller/kipler) arasındaki farklardan ve nasıl kullanıldıklarından bahsedecek, bir başka kullanım olarak da Could Have yapısının olumlu olumsuz hallerini altbaşlık Im going to paint my bedroom. ( future only) I was going to paint my room, but I didn't have time. can. 1. ability / possibility. I can run fast. I could run fast when I was a child but now I c an't. 2. informal permission. You can use my car tomorrow. 3. informal polite request. Modal konu anlatımı, Modals ability kullanımları, Can konu anlatımı, could konu anlatımı, Be able to konu anlatımı, Could have V3 kullanımı, İngilizce de ability konusu, Modal verbs can could be able to could have konu anlatımı, Modal Verbs Past, Modal Verbs Present, Can örnekler, Could Örnekleri, Be able to örnekleri, Could Have V3 Örnekleri, Modals Ability Örnek Cümleler Can/ could - exercises. May / might. Must / have to. Shall / should. Will / would. Mixed modals - exercises. Worksheets - handouts. Home Soruyaparken could özneden önce getirilir. Olumsuz yapmak için de sonuna olumsuzluk eki "not" eklenir. Kısaltması "couldn't" olur. Bu cümlelerde her zaman fiilin birinci hali kullanılır. - I could swim when I was 4 years old. (Dört yaşındayken yüzebilirdim.) - My father couldn't finish his work last night. (Babam dün gece işini 2. Function. We use these modals to describe a possible action. Because of the uncertainty, these modals are often used to talk about the future, though sometimes we want to express possibility in the present. I may go traveling next year. (future possibility) My keys might be in the car. (present possibility) 3. Examples. getsnational television exposure), and we could even say that television coverage has dictated pace and feel of American football. Anyone who has attended live football game knows how commercial time-outs slow the game and sometimes, at its most exciting moments, disrupt flow of events. No one raises objection, however, because Ithappened so quickly I couldn’t react. It was so boring a lecture we almost fell asleep. Possible alternatives: It was such a cold morning that we stayed in. OR: It was so cold a morning that we stayed in. I’ve got so much time that I’ll do it. OR: I’ve got such a lot of time that I’ll do it. 18zq2fn. COULD / COULDN'T KONU ANLATIMI Could, “can” modal kelimesinin geçmiş zaman şeklidir. * Geçmişteki yeteneklerden söz ederken olumlu durumlar için could, olumsuz durumlar için de couldn't kullanılır. - Could you climb a tree when you were child? Çocukken ağaca tırmanabilir miydin? - I could climb a tree when I was child. Çocukken ağaca tırmanabilirdim. - I couldn't climb a tree when I was child. Çocukken ağaca tırmanamazdım. * Rica ve izin isteme durumunda kullanılır. - Could I smoke? Sigara içebilir miyim? - Could you please open the window? Lütfen pencereyi açar mısınız? - Could I have another coffee? Bir kahve daha alabilir miyim? - Could you tell me where the pharmacy is, please? Eczanenin nerede olduğunu söyleyebilir misiniz, lütfen? * Olasılık ve ihtimal ve teklif anlamında kullanılabilir. - It could rain tonight. Yarın yağmur yağabilir. - The telephone is ringing. Who could it be? It could be my mom. Telefon çalıyor. Kim olabilir? Annem olabilir. * Öneri ve teklif anlamında kullanılabilir. -We could go to the cinema. Sinemaya gidebiliriz. - I could bring you a cup of coffee. Sana bir fincan kahve getirebilirim. * See, hear, understand gibi duyu fiilleriyle could kullanılır. - It was dark outside but I could see her. Dışarıda karanlıktı ama onu görebiliyordum. - I couldn't hear the music because there was too much noise. Çok fazla gürültü olduğu için müziği duyamadım. Popular Posts İngilizce tarih sormak - What day is today? Bugün günlerden ne? - It is Friday. Cuma - What day is it tomorrow? Yarın günlerden ne? - It is Saturday. Cumartesi - What is the date today? / What is today’s date? Bugünün tarihi ne? - Today is the second. / It is the second. Bugün ayın ikisi. * The ve sayının onun ardından gelmesi, ingilizcede tarih ifadelerinin bir kalıbıdır. - When is your birthday? Doğum günün ne zaman? - It is on the 14th of March. / It is on March the 14th. 14 Mart'ta. İngilizce tarih yazımı ★ Tarih yazımında Amerikan ingilizcesi ile İngiliz ingilizcesi arasında farklar bulunur. ⋆ İngiliz ingilizcesinde tarih formatı DD / MM / YYYY = GÜN / AY / YIL ⋆ Amerikan ingilizcesinde tarih formatı MM / DD / YYYY = AY / GÜN / YIL 5 August 2011 - the fifth of August, 2011 ▸ 5th August 2011 - August the fifth, 2011 ▸ August 5th, 2011 8 May 2012 - the eighth of May, 2012 ▸ 8th May 2012 - May the eighth, 2012 ▸ as -dığı için , -dan dolayı since -dığı için, edeli, olalı because çünkü, dolayı, yüzünden now that -dığından, madem due to yüzünden, sayesinde, ötürü, dolayı owing to yüzünden, sayesinde, ötürü, dolayı because of yüzünden, sayesinde, ötürü, dolayı thanks to sayesinde as a result of sonuç olarak therefore onun için, bu nedenle, bu yüzden so bu yüzden, diye, yani, dolayısıyla concequently bu nedenle, sonuç olarak thus böylece, bu nedenle * As, since ve because bir şeyin nedeninden söz ederken kullanılır. “-den dolayı, ... yüzünden” anlamlarına gelirler. Eğer sözü edilen neden, söyleyen ve dinleyen tarafından biliniyorsa ya da bu neden cümlenin en önemli parçası değilse as ve since kullanılır. As ve since ile başlayan cümlecikler çoğunlukla cümlenin başına gelir. Because ise sözü edilen nedene daha çok vurgu yapar ve dinleyicinin bilmediği yeni fikirleri ifade eder. - As I was tired, I went to bed early. Yorgun olduğum için erkenden Must, İngilizce’de fiile “meli, malı” eki veren bir modaldır. Zorunluluk , yükümlülük bildiren cümleler kurmak için kullanılır. Must’ın geçmiş zaman kullanımı yoktur. Must; Have to ve Should ile anlam bakımından benzerlik gösterir. Kişinin kendinden kaynaklanan veya kendi fikrini içeren zorunluluklar ifade edilirken "must" kullanılır. D ı ş etkenlere bağlı olarak dışarıdan kaynaklanan zorunluluklar için ise " have to" kullanılır. " Must ve have to" çoğu zaman birbirinin yerlerine kullanılabilirler. " Should" ise bir şeyi yapmanın iyi olacağını ifade eder, yani tavsiyede bulunur. Must > Yapmalıyım. Have to > Yapmak zorundayım. Should > Yapsam iyi olur. Olumlu Cümleler Özne + Yardımcı Fiil must + Fiil - I must go to bed early. Erken yatmalıyım. - You must study lesson. Ders çalışmalısın. - We must be quiet. Sessiz olmalıyız. - You must show your passport. Pasaportunu göstermelisin. - He must study less Have to Dışarıdan gelen kurallara uyma zorunluluğu bildirir. Olumlu Cümleler Cümlede öznelerimiz I, you, we, they olursa "have to", he, she, it olursa has to kullanılır. - I have to wear a suit at work. İşyerinde takım elbise giymem gerekiyor. - You have to be silent in the hospital. Hastanede sessiz olmalısınız. - He has to work seven days. Yedi gün çalışmak zorunda. - My father has to go to work on weekdays. Babamın hafta içi işe gitmesi gerekiyor. - We have to stay at the hotel tonight. Bu gece otelde kalmak zorundayız. Olumsuz Cümleler Yapmak zorunda değilim anlamında; I, you, we, they ile "don't have to", he, she, it ile "doesn't have to" kullanılır. - I don't have to wear a suit at work. İşyerinde takım elbise giymek zorunda değilim. - I don't have to call you. Seni aramak zorunda değilim. - We don’t have to get up early. Erken kalkmak zorunda değiliz - My father doesn't have to go to İngilizce yer edatları isimlerden önce kullanılan ve kullanıldığı ismi dolaylı tümlece çeviren kelimelerdir. in içinde, -de, -da * Genel anlamıyla, çevresi çoğu kez üstü de kapalı bir ortamın içinde demektir. - It is in the box. Kutunun içinde. - There is some water in the glass. Bardağın içinde biraz su var. - It is in the house. Evde. - I am in the kitchen. Mutfaktayım. - They are in the classroom. Sınıftalar. - The dog is in the garden. Köpek bahçede. - We are in the sea. Denizdeyiz. - Linda is in the car. Linda arabada. - I am in the helicopter. Helikopterdeyim. * Kıtalar, ülkeler, eyaletler, şehir vb. ile kullanılırken yer belirtir. - We are in Turkey. Türkiyedeyiz. - I am in İstanbul. İstanbul'dayım. * Hal ve durum göstermede kullanılabilir. - We are in trouble. Başımız belada. * Diğer in bed, in the newspaper, in the book, in the picture, in the sky, in the street etc. on üzerinde, de, -da * Üzerinde üstünde anlamınd Bu dersimizde, İngilizcenin en önemli yapılarında biri olan “could” ifadesini bütün detaylarıyla anlattık. Dersi dikkatle izler ve gereke yerler notlar alırsanız, bu yapıları kolayca öğrenebilirsiniz. Ayrıca dersin sonuna eklediğimiz notta “60 günde” İngilizce öğrenmenin sırrını açıkladık. Notumuzu da dikkatle okumanız İngilizce öğrenmeniz için çok yardımcı olacaktır. İyi çalışmalar dilerim,Could “Can”, “-ebilmek” anlamına gelen bir ifadeydi. Önceki dersimizde “can” konusunu bütün detaylarıyla anlatmıştık. Ancak “can” ifadesi geniş zaman veya şimdiki zaman anlamlarında kullanılır. Geçmiş zamanda kullanılmaz. Yalnız, her zaman şu anda yapabildiğimiz eylemlerden bahsetmeyiz. Bazı durumlarda eskiden yapabildiğimiz eylemleri belirtmemiz gerekebilir. Bu durumda, “can” modalını kullanamayız. Bu durumlarda kullanmamız gereken yapı “could” ifadesidir. Bu ifade Türkçeye “-ebilirdi” şeklinde çevrilebilir. “Could” cümlelerinin öge sıralaması “can” cümleleri ile aynıdır. Could cümlelerinin öge sıralaması aşağıdaki gibidir;Özne + could + öge sıralamasına uyarak yazdığımız aşağıdaki görseli inceleyelim;Yukarıdaki cümle analiz edildiğinde görülecektir ki;1- Cümle eskiden sahip olunan bir yeterlilikten bahsettiği için “could” moda'ı ile yapılmıştır. 2- Öge sıralaması olarak “can” ile birebir aynıdır. Şimdi “could” ifadesinin olumlu, olumsuz ve soru cümlelerinde nasıl kullanıldığını görelim; "Could" Olumlu Cümleler Yukarıdaki görselde örnek olarak verdiğimiz cümle “could” yapısının olumlu cümlelerde nasıl kullanılabileceğine bir örnekti. Aşağıdaki diğer örnek cümlelere ve anlamlarına bakalım;My father could speak three languages. Benim babam üç dil konuşabilirdi.I could solve any math questions. Ben bütün matematik sorularını çözebilirdim.My mother play guitar. Benim annem gitar çalabilirdi. “Could” Olumsuz Cümleler “Could” ifadesi olumsuz cümlelerde kullanıldığı zaman geçmişte sahip olunmayan bir yeterlilikten bahseder. Olumlu cümlelerden tek farkı, “could” modalına "not" olumsuzluk ekinin eklenmesidir. Aşağıdaki öge sıralamasına dikkat edelim;Özne + could+not couldn+t fiil. Yukarıdaki öge sıralamasından görülebileceği üzere; olumlu ve olumsuz cümleler arasındaki tek fark, could modalına eklenen “not” olumsuzluk ekidir. Aşağıdaki örnek cümlelere bakalım;I could’t swim. Ben yüzemezdim.You couldn’t use a computer. Sen bir bilgisayar kullanamazdın.She couldn’t walk. o yürüyemezdi. “Could” Soru Cümleleri “Could” modalı soru cümlelerinde kullanıldığı zaman, geçmişte bir eylemin yapılabilip yapılamadığı ile ilgili bir soru sorar. Aşağıdaki örnek cümlelere bakalım;Could you play basketball? Sen basketbol oynayabilir miydin?Could you drive a car? Sen araba sürebilir miydin?Could Johny ride a bike? Johny bisiklet sürebilir miydi?Kısa Cevaplar“Could” ifadesi ile kurulan bir soru cümlesi ile karşılaştığınızda, kısa cevaplar vermek daha makuldür. Uzun cevaplar vermekte aslında dilbilgisi anlamında hatalı olmaz. Ancak kısa cevaplar vermek hem daha yaygın hem de daha kullanışlıdır. Kısa cevapların yapılarını incelemeye geçmeden önce, bu yapıların Türkçede hangi ifadelere karşılık geldiğini aşağıdaki örnek Türkçe diyalogu inceleyerek görelim;- Sen yemek yapabilir miydin?- Evet, yapabilirdim. Yukarıdaki diyalogun cevap cümlesinde “evet, ben yemek yapabilirdim” şekliden uzun bir cevap da verilebilirdi. Ancak bu hem gereksiz uzun hem de kullanışsız olurdu. Bu şekilde kısa cevaplar İngilizcede de son derece yaygındır. “could” yapısı ile oluşturulan kısa cevaplar, cevabın olumlu veya olumsuz olmasına göre değişir. Olumlu kısa cevaplar;- Yes, özne+ could,şeklinde kurulurken, olumsuz kısa cevaplar;- No, özne + fiil,şeklinde oluşturulur. Bu bilgiler doğrultusunda yukarıdaki örnek cümlemizi İngilizceye çevirelim;- Could you cook then?- Yes, I could. Cevap olarak uzun uzun “Yes, I could cook” da dememiz yanlış olmazdı. Ancak daha önce de dediğimiz gibi kısa cevaplar daha yaygındır. Eğer yukarıdaki cümleye olumsuz bir cevap verecek olsaydık şöyle dememiz gerekirdi;- No, I couldn’t could not. Kısa cevaplar son derece yaygın olduğu için mutlaka iyi öğrenilmelidir. Ancak, gözünüzü korkutmasın, çünkü bu yapılar son derece basittir. Soru cümlelerini anlattığımız kısımda verdiğimiz örneklere kısa cevaplar vererek, bu yapıları pratik edebilirsiniz. Cevap cümlelerinde kullanacağınız öznenin, soru cümlesindeki özneye karşılık olacak bir özne olmasına dikkat ediniz. When ve Could Kullanımı Could ifadesi çok sık olarak “when” yapısı ile beraber kullanılır. Birlikte kullanıldıkları zaman nasıl anlamlar elde edilebileceğini görmek üzere aşağıdaki cümleye bakalım;Ali üç yaşındayken konuşabilirdi. Yukarıdaki cümlede geçmişte sahip olunan bir eylemin yapılabildiği bir zaman da bildirilmiştir. Bu tür cümleleri kurarken “when” yapısını da “could” cümlesine ekleriz. Ayrıca bu tür cümleler kurabilmek için, “was” ve “were” yapılarını da bilmek gerekir. O konuyu bilmiyorsanız, buraya tıklayarak okuyabilirsiniz. Şimdi yularıdaki örnek cümlemizi İngilizceye çevirdiğimiz aşağıdaki görseli inceleyelim;Yukarıdaki cümle “yürüyebilme” eyleminin gerçekleşme tarihinden bahsetmektedir. Bu tür yapılar da “could” ve “when” ifadeleri yaygın olarak kullanılır. Aşağıdaki örnek cümleleri inceleyelim;I could sing when I was a kid. Ben çocukken şarkı söyleyebilirdim.My sister could sread when she was 5. Benim kızkardeşim 5 yaşındayken okuyabilirdi.My cat could catch mice when it was 1. Benim kedim bir yaşındayken fareleri yakalayabilirdi. "Could" Rica Cümleleri "Could" modal'ını kullanarak “rica” cümleleri oluşturabiliriz. Bu yapılar sayesinde birisinde “kibarca” bir şey isteyebiliriz. Burada anahtar kelime “kibarca” kelimesidir. Nitekim bu yapılar “kibarca” bir şey isterken kullanılır. Ayrıca, bu tür rica cümlelerinin sonuna “please” kelimesini koymak da son derece yaygındır. Aşağıdaki örnek cümlelere bakalım;Could you pass the salt, please? Tuzu uzatabilir misin, lütfen?Could you help me with this please? Bana, bunda yardım edebilir misin, lütfen?Could you tell him to call? Beni aramasını söyleyebilir misin?60 Günde İngilizce Öğrenin Değerli öğrenciler; Hayat İngilizce youtube kanalı ve HAYAT İNGİLİZCE EĞİTİM SETİ sayesinde sadece 2 ayda İngilizce öğrenebilirsiniz. Hem de bunun için ne yüksek miktarlarda paralar ödemenize ne özel dersler almanıza ne de yurtdışı okullarına gitmenize gerek var. Bunun için yapmanız gerken iki şey var;1- Hayat İngilizce adlı youtube kanalımıza abone olmak ve her gün bir tane olmak üzere birbirinden faydalı derslerimizi Videolu derslerimizin destekleyicisi ve tamamlaycısı olan “HAYAT İNGİLİZCE EĞİTİM SETİ'mizi indirmek. Eğitim setimiz, ihtiyacınız olan her türlü bilgiyi karşılayacak 4 kitaptan oluşmuştur ve tamamı hafıza tekniklerine uygun olarak hazırlanmıştır. Dolayısıyla, eğitim setimiz, İngilizce öğrenmek isteyen herkesin başucu eseri olacak niteliktedir. Bu iki şartı sağladıktan sonra, 60 günde İngilizce öğrenmemeniz için hiç bir sebep kalmaz. Hayat İngilizce adlı youtube kanalımıza abone olmayı unutmayın. Eğitim setimizi indirmek için İngilizce öğrenmek isteyen herkes İngilizce öğrenebilir. Bu yazıda 4 adımda would, could ve should kelimelerini nasıl kullanman gerektiğini detaylı anlatımlar ve örnek cümleler ile birlikte gösteriyorum. Böylece yazının sonunda sen de bu kelimeleri birbirlerinden ayırabileceksin. Konuyla ilgili PDF dosyasını indirmek için linke tıklayarak e-posta adresini bırakman yeterli. = Bu kelimeleri 4 Adımda inceleyeceğiz. Adım 1 Bu kelimeler nedir? Bu kelimeler birer modal verb. Modal verb’leri, yapılan eylemleri modifiye etmek için kullanılan özel kelimeler gibi düşünebilirsin. Fiilleri modifiye ettikleri için, fiilden önce gelip o fiile belli zamanlarda ihtimal, zorunluluk, kabiliyet, istek gibi değişik anlamlar katmamızı sağlarlar. Modal verb’den sonra gelen fiil ise her zaman birinci hali ile olur. Would, could ve should ya da olumsuz olan wouldn’t, couldn’t ve shouldn’t kelimelerinin görevi de bu. Mesela çok basit bir cümleye bakalım. “I go.” bu cümle “Giderim.” demek. Modal verb kullanarak bu cümledeki “go” yani gitme eylemine değişik anlamlar katabiliriz ve hangi modal verb’ü kullanırsak anlam da ona göre değişiklik gösterir. I could go. – Gidebilirdim./Gidebilirim. I should go. – Gitmeliyim. I would go. – Giderdim. I might go. – Gitme ihtimalim var. Burada could, should, would ve might kelimeleri hep modal verb görevinde. Harika. Artık modal verb’ün ne olduğunu biliyorsun. Bu kelimeleri kullanarak bahsedilen eylemi farklı anlamlar katacak şekilde modifiye ediyoruz. Adım 2 Would, could ve should kelimelerinin temel anlamları Would, could ve should kelimelerine daha yakından bakalım. Öncelikle bu kelimelerin olumsuz halleri Wouldn’t, Couldn’t ve Shouldn’t şeklinde. Could kelimesi, gerçekleşmesi mümkün olan veya gerçekleşme ihtimali olan bir eylemi anlatmak için kullanılır. Ayrıca “can” modal verb’ünün geçmiş zaman hali olarak da kullanılır ve bu kullanımda geçmişte sahip olduğun bir beceriyi belirtir. Eğer ifade geçmiş zamandaysa, can kelimesinin geçmişi olarak kullanılmış demektir ve geçmişteki bir beceriyi belirtir. Eğer ifade geniş zamanda veya gelecek zamandaysa da, gerçekşemesi mümkün olan ya da gerçekleşme ihtimali olan bir şeyi belirtir. Şimdi would kelimesine bakalım. Would kelimesi, hayali bir durumda veya belli şartlar sağlandığında gerçekleşebilecek bir eylemi, gelecekte olabilecek bir eylemi veya geçmişte düzenli olarak yapılan bir eylemi belirtmeye yarar. ve should kelimesi, gerçekleşmesi gereken bir eylemi anlatmak için kullanılır. Genel çerçevede bu kelimelerin işlevleri bunlar. Adım 3 Would, could ve should arasındaki temel farkı örneklerle anlayalım Bunu yapmak için de aynı cümle üzerinden giderek bu 3 kelimenin anlamı nasıl etkilediğini inceleyelim. “I swim every day” cümlesini ele alalım. Bu cümle “Her gün yüzerim” demek. Bu cümleyi kurarken would, could ve should modal verb’lerinin cümlenin anlamını nasıl değiştirdiğini inceleyelim. I would swim every gün yüzerdim. Burada geçmişte düzenli olarak yaptığım bir eylemi her gün yüzerdim veya belli şartlar altında olabilecek bir eylemi anlatıyorum zamanım olsa her gün yüzerdim gibi. Eğer bu cümleyi “I could swim every day” şeklinde söylersem iki farklı anlama gelebilir. “Her gün yüzebilirdim” veya “Her gün yüzebilirim.” Eğer geniş zamanda veya gelecek zamanda konuşuyorsam, “Her gün yüzebilirim” demiş olurum. Bu durumda, şu anda bulunduğum şartlar altında yüzebilme ihtimalimin olduğunu belirtmiş oluyorum. Eğer geçmiş zamanda konuşuyorsam da, “Her gün yüzebiliyordum” demiş oluyorum ve geçmişte sahip olduğum bir beceriyi belirtmiş oluyorum. Bu kullanım da “can” modal verb’ünün geçmiş zaman hali görevinde. Son olarak eğer “I should swim every day” dersem, “Her gün yüzmeliyim” demiş olurum. Bu durumda da her gün yüzmem gerektiğini, bu eylemin gerçekleşmesi gerektiğini belirtiyorum. Bir örnek setine daha bakalım I would be olurdum. Yine bu cümlede ya hayali bir durumda mümkün olan bir eylemi anlatıyorum ya da geçmişte düzenli olarak yaptığım bir eylemi belirtiyorum. I could be happy. Bu sefer de geniş zamanda veya gelecek zamanda konuşuyorsam, “Mutlu olabilirim” demiş oluyorum. Eğer geçmiş zamanda konuşuyorsam bu durumda could, can kelimesinin geçmiş hali olarak kullanılır ve geçmişte sahip olduğum bir beceriden bahsetmiş olurum. I should be olmalıyım. Bu cümlede gerçekleşmesi gereken bir eylemi belirtmiş olurum. Adım 4 Her zaman anlamı bir bütün olarak değerlendir. Bu kelimelerin hangi anlamda kullanıldığını anlamak için, mutlaka söylenen cümleyi bir anlam bütününde anlaman lazım. Bunun sebebi, anlamların değişkenlik gösterebilmesi. Bunu Türkçe konuşurken de yapıyoruz. Bir örnek üzerinden ne demek istediğimi daha iyi gösterebilirim. Mesela “I would swim” cümlesine tekrar bakalım. Bu cümle “Yüzerdim” demek. Sadece bu şekilde baktığında, bu cümlenin hangi anlama geldiğini anlamak zor. “Geçen sene her gün yüzerdim” gibi bir anlama gelebileceği gibi “Zamanım olsa her gün yüzerdim” anlamına da gelebilir. Bu cümleler sırasıyla Last year, I would swim every I had time, I would swim every day. Aynı Türkçe konuşurken olduğu gibi, bu farkı belirleyen şey, genel anlam, cümlenin zamanı ve konuşan kişinin anlattıkları. İlk cümlede “geçen sene” dediğim an geçmişten bahsettiğim anlaşılıyor. İkinci cümlede ise “zamanım olsaydı” şeklinde başladığım için hayali bir durumdan bahsettiğim hemen belli oluyor. Bu da would kelimesinin kattığı anlamı etkiliyor. Could üzerinden de iki cümleye bakalım. Bu kelime de geniş zamanda ve gelecek zamanda kullanıldığında, gerçekleşme ihtimali olan bir eylemi anlatır. Geçmiş zamanda kullanıldığındaysa “can” kelimesinin geçmiş hali olarak kullanılır ve geçmişte bir beceri veya yetenek belirtmek için kullanılır. Mesela; When you were 4 years old, you could yaşındayken okuyabiliyordun. Bu cümle geçmiş zamanda çünkü cümleye “when you were 4 years old” yani “sen 4 yaşındayken” ifadesi ile başlıyorum. Böyle olduğu için de could kelimesi geçmişte sahip olunun bir yeteneği veya beceriyi belirtir. We could stay here akşam burada kalabiliriz. Bu cümle gelecek zamanda. Bu durumda da gerçekleşme ihtimali olan bir eylemi anlatmış oluyorum. Yine buradaki farkı genel anlamdan çıkartman lazım. Son olarak should kelimesine bakalım., Should kelimesi genel olarak olması gereken bir şeyi belirtir ve eylemlere bu anlamı katar. Mesela “We should go” dersem “Gitmeliyiz” demiş olurum. Veya “We should sit here” cümlesi “Burada oturmalıyız” demek. Should kelimesinin would ve could kelimesine göre ince noktaları daha az. Özetle, bu kelimeleri doğru bir şekilde kullanmak istiyorsan, her zaman anlam bütünlüğüne dikkat etmen önemli. Anlamdaki ince farkları, Türkçe konuşurken de olduğu gibi konuşulan konu ve cümlenin zamanı belirliyor. O yüzden her zaman anlamı bir bütün olarak değerlendirmen önemli. İşin özünde hatırlaman gereken şey şu Could, geniş zamanda veya gelecek zamanda gerçekleşebilecek veya yapılabilecek bir şeyi anlatır. Geçmiş zamanda ise bir yetenek veya beceri belirtir. Would, belli şartlar altında olabilecek bir şeyi anlatır veya geçmiş zamanda konuşulduğunda, eskiden yapılan bir eylemi anlatır. ve should, olması gereken bir şeyi anlatır. Bu fark ile birlikte genel anlamı her zaman göz önünde bulundurursan, zamanla bu kelimeleri rahatlıkla anlayıp kullanabileceğini göreceksin. Süper, would, could, ve should kelimelerini bildiğimize göre birkaç karışık örnek yapabiliriz. It was dark, but I could see the clouds in the ama gökyüzünde bulutları görebiliyordum. Cümlenin başında “it was dark” ifadesinden olayın geçmiş zamanda olduğunu anlayabiliyoruz. Bu yüzden de geçmişte sahip olunan bir beceriyi veya yeteneği belirtiyor. When I was young, I would run 3 times a gençken haftada 3 kere koşardım. He is sick. He should hasta. Dinlenmeli. I would read more books if I had fazla zamanım olsaydı kitap okurdum. Burada “If I had time” yani “zamanım olsaydı” diyorum ve hayali bir şarttan bahsediyorum. Would kelimesi de belli şartlarda olabilecek bir olayı anlatır ve bu cümle “Daha fazla zamanım olsaydı kitap okurdum” demek. He could visit us next haftaya ziyaret edebilir. Burada da “next week” dediğim için eylemin gelecekte olduğunu anlayabiliyoruz. Bu nedenle could kelimesi cümleye bir ihtimal anlamı katar. You shouldn’t drive very hızlı araba sürmemelisin demek. Should, olması gereken bir eylemi belirtir. Burada olumsuz hali olan shouldn’t kullanıldığı için, olmaması gereken bir eylemi belirtmiş oluyorum. Evet, çok fazla ince detaya girmeden would, could ve should kelimeleri arasındaki temel farklar bunlar. Bu yazıda gösterdiğim ana farkları iyi bir şekilde anlayıp oturttuktan sonra, diğer daha ince anlamları anlaman da kolaylaşacak. İngilizcede “Could” kip belirteci, geçmiş zamanda “can” kip belirtecinin yerine kullanılır. “Can” şimdiki zamandaki yeteneği anlatırken, “Could” geçmiş zamandaki bir yeteneği ifade eder. “Can” kip belirteci gibi, bu kip belirteci de ricada bulunma, izin isteme/verme, birine yardım önerme ve tavsiyede bulunma gibi anlamlar taşır ve daha kibar bir kullanımdır. Bu kip belirteci, koşul iç tümceciklerinde Tip 2 Type 2 de sıklıkla yer alan bir yapıdır ve “conditional auxiliary” olarak da anılır. Ayrıca bu tümceciklerle devrik kullanımı inverted de mevcuttur. Olumlu, olumsuz ve soru halde kullanılabilen bu yapıdan sonra eylemin yalın hali bare infinitive getirilmektedir. Etken Active cümlede özneden sonra, eylemden önce yer alır. Edilgen cümlede ise “be+past participle” yapısıyla kullanılır. Örnek Cümle He could swim faster than his brother. Örnek Cümle Çeviri Erkek kardeşinden daha hızlı yüzebiliyordu. Örnek Cümle He tried; but he couldn’t solve the equation. Örnek Cümle Çeviri Denedi; ancak denklemi çözemedi. Örnek Cümle Could you give me another chance? Örnek Cümle Çeviri Bana bir şans daha verebilir misiniz? Örnek Cümle The world would be a safer place if we could stop the violence against women and children. Örnek Cümle Çeviri Çocuklara ve kadınlara karşı şiddeti durdurabilsek, dünya daha iyi güvenli bir yer olurdu. Örnek Cümle a “I can help you with the housework.”- Direct Speech/can Örnek Cümle Çeviri a “Ev işinde sana yardım edebilirim..”- Dolaysız Anlatım/canÖrnek Cümle b He said that he could help me with the housework. - Indirect Speech/could Doğrudan Anlatım da “can” yapısı bulunan cümle, dolaylı anlatımda “could” yapısı ile ifade edilir. Örnek Cümle Çeviri b Ev işinde bana yardım edebileceğini söyledi. Dolaylı Anlatım/couldÖrnek Cümle Could he find the cure for the disease, it would be a miracle. Koşul iç tümceciklerinde, “could” yapısı devrik inverted olarak da kurulabilir. Örnek Cümle Çeviri Hastalığa tedavi bulsa, bu bir mucize olur. Örnek Cümle a Julianna could dive when she was eight. Örnek Cümle Çeviri a Julianna, sekiz yaşındayken dalabiliyordu. Örnek Cümle b Julianna was able to swim to the shore before she got hit by the boat. Örnek cümle çeviri b Tekne çarpmadan önce Julianna kıyıya yüzebildi. Not Örnek cümle a’ da “could” yapısı Julianna’nın geçmişteki yüzme yeteneğini belirtmektedir. Ancak örnek cümle b’ de “was able to” yapısı; “able” yapısının bir yeteneği belirtmesine rağmen; bir işi zamanında yetiştirebildiği anlamını taşımaktadır.

could ve couldn t konu anlatımı