🐻❄️ Beyin Göçünün Olumsuz Etkileri Neler Olabilir
İbrahim Güray AYTEKİN. turktabip@hotmail.com. 06 Ocak 2020, 00:05. Beyin göçü iyi eğitimli ve yetenekli kişilerin kendi ülkesinden bir başka ülkeye göç etmesi olarak tanımlanmaktadır. Araştırmacılar beyin göçünün ekonomik olarak ciddi sonuçlar doğurduğunu ortaya koymuştur. Beyin göçü veren ülkeler olumsuz anlamda
Beyin göçünün ülke ekonomisine olumlu ve olumsuz etkileri hakkında bilgi kısaca, Beyin göçünün ülke ekonomisine zararları nelerdir – Beyin göçü nedeniyle ülkeler arasında çok büyük farklar oluşmaktadır. Zaten gelişmiş durumda olan bir ülke daha çok beyin göçü alarak daha fazla gelişmekte, gelişmemiş ülkeler ise aynı seviyede kalmaktadır. – Beyin göçü
UydurmaHadisler ve Olumsuz Etkileri - 30/07/2015: Uydurma Hadisler ve Olumsuz Etkileri: Canlı Bomba, İntihar ve Ebedi Cehennem! - 23/07/2015: Canlı Bomba, İntihar ve Ebedi Cehennem! Hadis Tenkidi ile Hadis İnkârcılığı Arasındaki Farka Dikkat! - 16/07/2015: Hadis Tenkidi ile Hadis İnkârcılığı Arasındaki Farka Dikkat! Tahir b.
Desert RoseRuh Çağırma Falcılık Sihir Ve Büyü Gibi Batıl İnançların Toplum Üzerindeki Olumsuz Etkileri. İnsanoğlu var oluşundan itibaren gaybe ve olağan üstü hadiselere merak duymuştur. Bu merakı giderecek yeterli bilgiyi ilahi dinler her zaman vermişse de, özellikle dinî bilgiden yoksun kimselerin merakı tam olarak
Gönderen Ülkelere Muhtemel Olumsuz Etkileri. Beyin göçü yüksek nitelikli iş gücünün ve öğrencilerin geçici süreyle de olsa yokluğuna bağlı olarak üretken kapasitenin kaybına neden olur. Yüksek öğrenimdeki kamu yatırımlarının geri dönüşünü asgari seviyeye indirir. Alıcı Ülkelere Muhtemel Olumlu Etkileri.
Beyin fonksiyonları üzerinde de olumsuz etkileri vardır. Beyni daha durgun hale getirip, refleksleri ve beynin yanıt kalitesini etkilemektedirler. Trans yağlar inme riskini de arttırmaktadır.
Müminleriçin nasıl dua ettiklerini aşağıdaki ayet meallerinde görmekteyiz. 23: MÜMİN / 7,8,9. Arş’ı yüklenen ve bir de onun çevresinde bulunanlar (melekler), Rablerini hamd ile tesbih ederler, O’na iman ederler. Müminlerin de bağışlanmasını isterler: “Ey Rabbimiz! Senin rahmet ve ilmin her şeyi kuşatmıştır.
Strestenkaynaklanan bazı hormonların salgılanması beyni olumsuz etkileyerek hafızayı da etkiler. Bu araştırmalara göre kronik stres beyindeki glutamat reseptörlerinin azalmasına sebep olur ve böylece beynin frontal lobunun (ön bölgesi) işlevinde sorun çıkar. Bu nedenle uzun süreli stres insanların karar verme gücünü ve
Sanayileşmenin olumsuz etkileri, Sanayileşmenin Olumsuz Yönleri, Sanayileşmenin zararları. Çevre (Hava, su, toprak) kirliliği arttı. Bu durum sağlık sorunlarının artmasına sebep oldu. Kadın ve çocuk işçiler çok ucuz ücretlerle çalıştırılmaya başlandı. Makine gücüne geçilince istihdam azaldı. İç ve dış göçler
aevd17. Beyin göçü iyi eğitimli ve yetenekli kişilerin kendi ülkesinden bir başka ülkeye göç etmesi olarak tanımlanmaktadır. Araştırmacılar beyin göçünün ekonomik olarak ciddi sonuçlar doğurduğunu ortaya göçü veren ülkeler olumsuz anlamda etkileniyor olsa da bu durum beyin göçüne sebep olan faktörleri tespit ederek beyin göçünün önüne geçmeyi sağlayan adımların da atılmasına sebep göçünün türleri nelerdir?Beyin göçünün birden çok türü vardır. Bunlar kuruluş sebepli, coğrafi sebepli ya da sektör sebepli meydana göçünün etkileri ve sonuçları nelerdir?Beyin göçünün olumlu ya da olumsuz etkileri olabilir. Bazı araştırmacılar bu etkiler ve sonuçlar üzerinde net bir çalışma yapılmadığını söyler. Amsterdam Üniversitesi'nde görev yapan Sosyoloji Profesörü Hein de Haas, beyin göçünün bir mit olduğunu etmenin her ülkeye olumlu ya da olumsuz etkileri olur. Kalifiye olmayan kişilerin bir başka ülkeye göç etmesi, anavatanı açısından olumlu olsa da kalifiye elemanların göçü anavatanı bakımından kısa vadede olumsuz bir faktördür. Beyin göçünün nüfusta azalmaya sebep olması kişi başına düşen milli gelirden daha az kişinin daha çok pay alacağı anlamına da gelebilir. Bu yönden bakıldığında beyin göçü olumlu bir etkiye sahip gibi gözüküyor olsa da bunu değerlendirmek için kullanılan çok sayıda faktör bulunmaktadır. Bir başka ülkeye daha iyi iş imkanları için göç eden kişiler anavatanına döndüğü zaman da ekonomiye artı bir değer olarak da katkı sağlayabilir. Bireyin yurt dışında kendini geliştirdiği iş alanındaki tecrübeleri anavatanında kullanması ülke ekonomisine ciddi avantajlar sağlar. Avrupa'da beyin göçü durdurulamıyor!Bunun için gösterilen en net örnek Doğu Avrupa ülkelerinin Avrupa Birliği'ne katıldıktan sonra yaşadığı ekonomik ilerlemeler olarak göçü kısa vadede ciddi bir sorun olarak gözükse de uzun vadede anavatanına geri dönen kişi daha gelişmiş ülkelerde kendini geliştirdiği yetenekleri ülkesindeki iş kollarına aktarabilir. Bunun en net örneği ise Amerika Birleşik Devletleri'ne Hindistan'dan göç eden bilişim sektörü çalışanlarının Hindistan bilişim sektörüne yaptığı büyük katkılar olarak göçü veren ülkelerin ekonomi, insan hakları ve özgürlük gibi kavramlarda zayıf olduğu kanaati vardır. Gelişmiş ülkelere göç eden kişiler anavatanına döndükten sonra bu değerleri geliştirmede daha çok destek sağlayabilir ve eleştirebilir hale en net örneği Çin'de boyunca beyin göçüBeyin göçü tarih boyunca yaşanan ve yaşanmaya devam eden bir yılında İspanya'dan göç etmek zorunda kalan Yahudi halklarına Osmanlı İmparatorluğu sahip çıkmış ve ticarette oldukça başarılı olan Yahudiler'in bu tecrübesinden Dünya Savaşı sırasında Hitler zulmünden kaçan birçok Yahudi akademisyen Türkiye'ye sığınmış ve Türkiye'deki eğitim sisteminin gelişimine büyük katkı yıllarda Türkiye'den Almanya'ya çok sayıda kalifiye ve kalifiye olmayan işçi ve uzman göç şekilde Birleşik Krallık'ta yaşayan çok sayıda kalifiye çalışan daha iyi yaşam şartları için Amerika Birleşik Devletleri ve Avustralya'ya göç özellikle Afrika'dan çok sayıda kişi daha iyi yaşam şartları ve haklar için Avrupa'ya göç etmeye Doğu'da yaşanan savaşlar birçok insanı vatanlarından ayırdı ve başka ülkelerde yaşamaya koşullarının oldukça kötü olduğu Güneydoğu Asya ülkelerinden de her yıl çok sayıda kişi refah seviyesi yüksek ülkelere göç
Artan/durdurulamayan beyin göçü ülkelerin gelişmesini tehdit eder/baltalar ve geleceklerinin ipotek altına girmesine neden olur. Beyin göçünü engellemek için öncelikle sorun önemsenmeli ve zihniyet değiş-tirilmelidir. İnsanların refah seviyesi artırılmalı ve yaşam standartları yükseltilmelidir. Yerli ve yabancı yatırımların önü açılarak istihdam artırılmalıdır. Girişimcilik, üretim, yatırım ve ithalat desteklenmelidir. Gelişmekte olan ülkeler zenginleşmedikçe beyin göçü durdurulamaz/bitmez. Önemli olan beyin göçünü en aza indirmektir. Ülkeler arasındaki gelir dağılım eşitsizliği bilgi üretme ve kullanma farklılıklarından doğar. Eğitim Sisteminde Reform Yapalım Farklı dünya görüşlerinden korkmayan, ezbercilik ve itaat olgusunu aşan bir eğitim sistemine ihtiyaç var. Eğitime ayrılan pay devlet ve özel sektörce artırılmalıdır. Eğitim sistemi ulusal/uluslararası akreditasyonla kaliteli hale getirilmelidir. Üniversiteler/öğretim elemanları tek tip olmayıp eğitim ve araştırma Üniversiteleri/hocaları olarak sınıflandırılmalıdır. Yurt dışında öğretim görenler araştırmaya yönlendirilirken yurt içinde eğitim görenler eğitime yönlendirilmelidir. Ayrıca mesleki teknik öğretime önem verilmelidir. Kısa, orta ve uzun vadeli Milli Eğitim, bilim, teknoloji politikaları ve öncelikleri belirlenmelidir. Üniversite mezunlarına nitelikli istihdam olanakları yaratacak istihdam politikaları kurulmalıdır. Yüksek öğretimde erişim yetersizliği, nitelikli okullaşma oranı düşüklüğü, öğretim üyesi ve araştırmacı bilim adamı sayıları yetersizliği ve öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı fazlalığı sorunları çözülmelidir. Gençliği Söz Sahibi Yapalım Ekonomi canlandırılarak, gençlere iş ve fırsat olanakları yaratılmalıdır. Gençler önemsenmeli, desteklenmeli ve onlara iyi bir gelecek sağlanmalıdır. Gençlerin ekonomik ve gelecek kaygıları giderilmelidir. Ülkemizde özlenen değişim ve dönüşümü ancak genç nitelikli beyinlerle yakalayabiliriz. Nitelikli genç beyinlerin katma değeri önyargısız ve özgünlüklerinden kaynaklanır. Gençlere nitelikli eğitim, üretim olanaklarıyla birlikte bunu paylaşabilecekleri iletişim ortamını da sunmamız gerekir. Nitelikli gençleri toplumun farklı bir kesiti değil doğal bir parçası olarak görürsek, toplumda daha fazla söz sahibi yaparsak beyin göçmeni olmalarını önleriz. Bugünkü genç nesil uluslar arası küresel düşünen, objektif ve akılcı nesildir. En önemli sermayemiz iyi eğitimli girişimci genç neslimiz/insanımız olduğunu unutmamalıyız. “Sermayenin ve beynin vatanı yoktur, dikkat etmezsek kaçırırız” Bu vatan bizim hepimizindir, istemeyen gitsin diyebilen kişilerde aç karınlarıyla bu vatanda yaşayamazlar ancak sürünürler. Küresel dünyada ayakta kalabilmenin tek yolu iyi eğitilmiş gençlere, profesyonellere ve bilime değer verilerek başarılabilir. Entelektüel insan kaynak-larının sınır ötesi hareketliliğini sağlanmalı, kadınlar ve gençler bilimsel kariyer yapmaya özendirilmelidir. Beyin Göçünü Beyin Gücüne Çevirelim Tersine beyin göçüyle, beyin göçü beyin gücüne çevrilmelidir. Bunun için yurt dışındaki nitelikli beyin gurbetçilerine ayrıcalıklar sağlanarak ülkemize çekilmelidir. Üretim, yatırım ve ihracat artırılarak ülkede nitelikli işler yaratılmalıdır. Yurt dışındaki nitelikli beyinlerle iletişim kurularak, envanteri çıkarılmalı, onların deneyimlerinden faydalanma yolları belirlenmelidir. Nitelikli beyinlerin dönmeleri, konferans/Seminer vermeleri, öğrenci yetiştirmeleri, ortak proje yapmaları, ülke için lobi yapmaları sağlanmalıdır. Nitelikle beyinler ülkeye döndüğünde ilgili kurumlar YÖK, MEB, Tübitak vs bunlara yardımcı olmalı, atamaları en kısa sürede yapılmalı ve önemsenmelidirler. Bu kişilerin ve ailelerinin sorunları çözümünde yardımcı olunmalı ve adaptasyonları sağlanmalıdır. Çalışacakları kurumlarda dışlanmamalı, bezdirilip sindirilmemeli ve ülkeyi terk etmeye zorlanmamalıdırlar. Devlet tersine beyin göçü programıyla, dünyanın dört bir yanındaki Türk yetenekleri, özel sektör ve kamu kurumlarıyla bir araya getirip, aralarında irtibat kurmalarını ve ağ üzerinden ortak işler yapmalarını sağlama yönünde köprü olmalıdır. Ülkemizde beyin göçünü tersine çevirecek akımların acilen güçlendirilmelidir. Bilim, Teknoloji, Ar-Ge ve İnovasyona Önem Verelim Refah ve kalkınma nitelikli beyinlerle sağlanır. Bilim, teknoloji, Ar-Ge, Üniversite-Sanayi-Devlet ÜSD işbirliği, buluş, inovasyon, yaratıcılık, patent ve bilimsel yayına önem vermemiz gerekir. Kalıcı eğitim, bilim, teknoloji ve Ar-Ge politikalarının oluşturulması gerekir. İnsanlık tarım toplumundan sanayi toplumuna oradan da bilgi toplumuna geçmektedir. Küreselleşen dünyada rekabet dün kalite ve ucuzluğa bağlı iken bugün bilgi ve yenilikçi yaratıcılık inovasyona bağlıdır. Rekabet üstünlüğü kazanmak için eğitime önem verilmelidir. Günümüzde ekonominin en önemli silahı çağdaş ve bilimsel tabanlı nitelikli bilgidir. Bilgi toplumunda bilgiden değer veya fayda üretilmezse bilginin değeri olmaz. Teknoparklar/kentler ve Araştırma Merkezleri kurumsallaştırılıp etkin çalışmalıdırlar. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri için gerekli mali teşvikler sağlanmalı ve hukuki ve bürokratik ortam yaratılmalıdır. Üniversiteler ve öğretim üyeliği cazip hale getirilmelidir. En önemli yatırım eğitilmiş insana yapılan yatırımdır. Refah seviyemizi ancak teknoloji üreterek artırabiliriz. Bunu da bilime, teknolojiye, Ar-Ge’ye ve yetişmiş beyin gücüne gereken önem verilerek başarabiliriz. Nitelikli Sanayi ve Nitelikli İstihdam Yaratalım Sanayileşme çağdaşlaşma için şarttır. Sanayimizin en önemli sorunları yatırım yetersizliği, yeniden yapılanma gereği, teknoloji dağınıklığı, Ar-Ge bilinç yetersizliği, kurumsallaşamama, bilinçsiz borçlanma, yeniliklere ve sektörel işbirliğine kapalılık vs. dir. Sanayide Ar-Ge yapmadan, süreçlere bilgi katmadan verimlilik ve kalite artmaz. Rekabet bilim ve teknolojiden geçer. Teknoloji üreten, teknoloji/bilgi yoğun üretim yapan sanayiler ayakta kalır. Katma değeri yüksek ve kilogram maliyeti 10-1000 $ olan ürünler üreten firmalar başarılı olacaktır. Üretim sürecinde emek, sermaye ve becerinin yerini bugün nitelik, girişimcilik ve yaratıcılık almıştır. Uluslararası pazarlarda ayakta kalmak için hızla değişen bilim ve teknolojiyi rakiplerinden önce üretime yansıtmak ve uygun ürünleri uygun kalite, hız ve maliyetle öncelikle piyasaya sürmek gerekir. Montaj ve üretim yapmaktan yaratıcı tasarım yapmaya geçmeliyiz. Bunların hepsi Ar-Ge ve nitelikli istihdam ile başarılır. Üniversite-Sanayi-Devlet ÜSD İşbirliğini Geliştirelim Sanayimiz Üniversite ile teknoloji üretmede ve Ar-Ge’de işbirliği yapmalıdır. İhracata dayalı, yüksek katma değerli ve bilgi yoğun ürünler nitelikli insanlarca ve ÜSD işbirliği ile üretilir. Devlet gerekli yasal düzenlemeleri ve fiziksel ortamla alt yapıyı hazırlamalı, Üniversite eğitim ve araştırma programlarını güncel ve uygulamaya yönelik yenilemeli ve en iyi olduğu konularda uzmanlaşmalıdır. Sanayi ise sorunlarını Üniversiteye aktarıp Ar-Ge’ye daha fazla kaynak ayırmalıdır. Alt Yapıyı Güçlendirilmelidir Alt yapı erişim, işletme ve kurmada sektörel işbirliği sağlanmalıdır. İnternet kullanımını ucuzlatılmalı ve kolaylaştırılmalıdır. E-devlete geçilmeli, Kütüphaneler zenginleştirilmeli. Üniversiteler birbirine elektronik ortamda bağlanmalı, ÜSD’de DPT, TÜİK, TSE, KOSGEB, TTGV ve TÜBİTAK aracı, koordinatör, destekleyici ve denetleyici yapılmalı, Türkçe/İngilizce kitap/dergi yazımı teşvik edilmeli, yabancı dil öğretimini ciddi yapılmalı, proje dağıtımı gerçekçi olmalıdır. Toplumun bilimi algılaması sağlanmalıdır. Uluslararası Fonlar AB komisyonunun desteklediği “Araştırmacıların Dolaşımı” fonunu sunduğu cazip olana-klar, teknolojik açıdan gelişmiş ülkelerdeki Türk araştırmacıların Türkiye’de bilim üretmeleri için kapılarını aralamaktadır. Dünyanın saygın üniversitelerinde akademik çalışmalarını sürdüren Türk bilim adamlarından yaklaşık 40’ı AB Çerçeve programlarının sunduğu cazip olanaklarda yurda dönmüştür. AB 7. Çerçeve Programındaki araştırmacıların dolaşımı ve kişiyi destekleme özel programı beyin göçünü önlemede önemli fonlardır. AB komisyonu 2007-2013 yılları arasında araştırmacıların dolaşımına milyar Euro fon sağlayacaktır. Eğitilmiş insan sermayesinin fakir ülkelerden akışı/kaçışı batı dünyasının bilim ve ekonomisini artırırken, göç veren ülkelerin gelişmelerini yavaşlatmakta/engellemektedir. Bu da beyin göçünün az gelişmişlikle özdeşleşmesi anlamına gelmektedir. Beyin göçünü engellemek/kontrol etmek sadece gelişmekte olan ülkenin elinde değildir. Gelişmiş ülkelerdeki iş ve fırsat olanakları olduğu ve daha iyi bir gelecek sunul-duğu sürece beyin göçü kaçınılmaz olarak devam edecektir. Yapılacak en iyi iş bunu minimuma indir-mektir. Beyin göçünü tersine ve/veya beyin gücüne çevirmede yarar vardır. Eğer beyin göçü vermeseydik, Türkiye’de son 25 yılda refah seviyemiz kat değil Dünya ortalaması olan en az 4 kat artardı. 70 milyon nüfuslu bir ülke olarak 35 bin çalışanlı Ford firmasından daha fazla katma değer yaratabilirdik. Dünyanın 17. ve Avrupa’nın 6. büyük ekonomisi olsak da satın alma gücü paritesine göre AB’nin sonuncusu en fakiri olmamızın altında nitelikli beyinlerimize sahip olmamak vardır. İyi eğitilmiş beyinlerimizden yararlanmak ve beyin göçü sorunu aşabilmek için, bu yönde gerekli ortamları ve mekanizmaları oluşturmak için Devlet Sektörüne vizyonlu yöneticilerle, Özel Sektöre, Kamuoyu ve Sivil Toplum/İnisiyatif Örgütlerine büyük görevler düşmektedir. Bu beyinlerimize sahip çıkmadığımız takdirde bu beyinlerimiz tamamen ülkemizin kaybı olacaktır. Geçici bir zaman için “Beyin Gücü” olarak kabul edilseler bile zaman içerisinde tamamen bir “Kalıcı Beyin Göçü/Kaybı”na neden olacaklardır
Beyin göçü nedir, beyin göçünün olumsuz sonuçları hakkındaki yazımızı sizler için hazırladık. Zeki ve yetenekli bilim insanlarının farklı yerlere göç etmesine beyin göçü denir. Zeki beyinler gittikleri ülkelere önemli katkılar sağlarken göç ettikleri ülkelerde ise olumsuz sonuçlar olmaktadır. Temel sebep bulundukları ülkede bu beyinlere gereken önemin verilmemesinden geçmektedir. Bundan ötürü bu bilim insanları kendilerine hak ettiği değer ve önemi veren başka ülkelere göç ederek orada çalışmaya başlar. Örneğin eski bir siyasetçi olan Necmettin Erbakan zamanında bir tank projesine imza attı ve ordumuz bu projeye sıcak bakmayınca projesini Almanya da açtı ve orada üretimi yapılan tankları para karşılığı satın almak zorunda kaldık. Beyin göçünün olumlu etkileri Göç alan ülkeler gelişir. Dünya çapında güç sağlar, Teknolojik gelişmeler sayesinde istihdam artar. Sosyal hayat refahı artar. Olumsuz etkileri Göç veren ülkeler geri kalır. Daha sonra bu üretimleri para karşılığı satın almak zorunda kalır. Güçlenme zorlaşır. İstihdam azalır. Beyin Göçünün Sonuçları hakkındaki yorumlarınızı sitemizde paylaşabilirsiniz.
1 Beyin göçü yüksek nitelikli iş gücünün ve öğrencilerin geçici süreyle de olsa yokluğuna bağlı olarak üretken kapasitenin kaybına neden olur. 2 Yüksek öğrenimdeki kamu yatırımlarının geri dönüşünü asgari seviyeye indirir. 3 Ülkenin kalkınması engellenir, ülkede bilim çok geri kalır, ülkenin gelişmesi uzun sürer. 4 Dışa bağımlılık artış gösterir. 5 Ülkeye yeni yatırımlar yapılmaz.
beyin göçünün olumsuz etkileri neler olabilir