🌜 Mahkeme Kararı Ile Dna Testi Ücreti
dnatesti ücreti ne kadardır ve sadece anne adayından alınan örnekle o aileye mensup olup olmadığım çıkar mı? ve bunu gizli olarak yapabilir miyim - Diğer Sorusu
Anneliğintespiti davasında esasen DNA testi delil olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde DNA testleri ile taraflar arasındaki ilişki kesine yakın bir oranda karşımıza çıkmakta olup, DNA testi sonucu mahkemeler için kesin delil niteliği taşımaktadır.
TürkMedeni Kanunu’na göre çocuk ile anne arasındaki soybağı doğumla kurulur. Çocuk ile baba arasındaki soybağı ise niteliği; ana ile evlilik, tanıma ve mahkeme kararı ile kurulabilir. Bu yazımızda sadece mahkeme kararı ile kurulan soybağından yani babalık davasından bahsedilecektir.
İsim ve soyisim değişikliği yapılabilir. Doğum yeri değiştirme ise keyfi olarak gerçekleştirilememektedir. Anne ve baba adı değiştirme de bu şekildedir. DNA testi ve benzeri süreçler ortaya çıkmaktadır. Size yardımcı olmamızı isterseniz mail veya iletişim numaramız üzerinden bize ulaşabilirsiniz. Saygılarımızla.
Gündem Depremde yakınlarını kaybedenlerden DNA testine para istendiği iddiası Meclis'te İZMİT (Kocaeli), (DHA)- CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, vatandaşların 17 Ağustos 1999 depreminde kaybettiği yakınlarını bulabilmek için yaptırdığı DNA testi için 1400 TL istendiği iddiasını Meclis'e taşıdı
Buvideomuzda, 23andMe firmasından aldığımız bir köken + sağlık testini kullanarak hem genlerimize yakından bir bakış atıyoruz, hem soy hattımızı tanıyoruz,
BabalıkDNA Testi. Babalık testlerinin veya dna testi çalışma prensibi; çocuğun DNA profiliyle “olası baba”’nın ( ve mümkünse annenin ) DNA profillerinin karşılaştırılmasıdır. Çünkü her çocuğun DNA profilinin yarısı, biyolojik ailesinden gelen DNA mirası ile şekillenir. Buna göre yapılan test sonucunda
4) Yurt dışında DNA testi istenen hallerde 3.000 TL, kan tahlili yapılması istenen hallerde 1.500 TL, Türkiye’de yapılacak tahlil ve DNA testi işlemlerine esas olmak üzere yurt dışından kan ve doku örneğinin alınması istenen hallerde 500 TL’nin mahkeme veznesine avans olarak depo ettirilerek yabancı mahkemece talep edilecek
MahkemeKararları. Aşağıda, yayınlanmış olan bütün kararların konu başlıklarını görebilirsiniz. Yayımlanmış olan kararları görmek için ilgili konu başlığına tıklayınız, ya da aşağıdaki konu başlıklarında aradığınız konuyu bulamıyorsanız soldaki menuden arama yapabilirsiniz.
qKK1MRf. Babalık davası hakkında merak edilenleri bu yazımızda bulabilirsiniz. Sorularınızı, aşağıda bulunan yorumlar bölümünden iletebilirsiniz. Hukuki desteğe ihtiyaç duyduğunuzda randevu almak için bizlere ulaşabilirsiniz. Babalık Davası Nedir? Aile içerisindeki bireylerin, altsoy ve üst soydaki yakınları ile ilişkisini düzenleyen kuruma soybağı denilmektedir. Soybağı, anne-babanın evli olduğu hallerde kendiliğinden kurulur. Bu durumlarda çocuğun velayeti anne ve baba tarafından birlikte kullanılır. Ancak anne ve babanın evli olmadığı durumlarda soybağının kurulması tanıma yolu ile sağlanır. Babalık davası ise evlilik dışında doğan çocuğun baba ile soybağının hukuki olarak kurulmasını sağlar. Bu kapsamda babalık davası, soybağının tespitine ilişkin bir davadır. Baba ile çocuk arasında ise ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmüyle kurulabilir. Ana ile evlilik ve tanıma babanın iradesi ile gerçekleşir. Ancak hakim hükmüyle soybağının kurulması ana veya çocuğun dava açması üzerine yani onların iradesine bağlı olarak gerçekleşir. Hakim hükmüyle soybağının kurulması için açılan davaya babalık davası denir. Babalıktan Red Davası Nasıl Açılır? Çocuğun babalıktan red davası açması mümkündür. Babalıktan red davası, Aile Mahkemeleri tarafından görülür. Çocuğun ergin olmadan babalık davası açabilmesi için kayyım atanması gereklidir. Bununla beraber çocuk ergin hale geldiğinde yani 18 yaşını doldurduğunda da bizzat kendi dava açabilir. Ancak ergin olduktan itibaren 1 sene içinde davanın açılması gerekmektedir. Nitekim bu süre hak düşürücü süredir. Bu süre içinde dava açılmaması halinde dava açma hakkı düşer. Ancak dava açılmasına engel olacak haklı bir sebep bulunuyorsa hak düşürücü süre dava açmaya engel olan halin kalkmasından itibaren işlemeye başlar. Nesebin Reddi Davası Şartları Nelerdir? Nesebin reddi davası, çocuk ile baba arasındaki soybağını ortadan kaldıran bir davadır. Bu davanın yasal dayanağı Medeni Kanun’un 285. Maddesinde düzenlenmiştir. Medeni Kanun 285 – Babalık karinesi Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Bu süre geçtikten sonra doğan çocuğun kocaya bağlanması, ananın evlilik sırasında gebe kaldığının ispatıyla mümkündür. Kocanın gaipliğine karar verilmesi hâlinde üçyüz günlük süre, ölüm tehlikesi veya son haber tarihinden işlemeye başlar. Kanunda da belirtildiği üzere evlilik birliği içerisinde doğan çocuğun babası, kocadır. Bununla beraber evlilik birliğinin sona ermesinden itibaren 300 gün içerisinde doğan çocuğun babası da kocadır. Burada kanun koyucu, bir varsayımda bulunmaktadır. Bu varsayımın hukuktaki karşılığı karinedir. Hukuken kurulan soybağının gerçeği yansıtmaması mümkündür. Bu tür durumlarda kanunda belirtilen karinenin, doğru olmadığının ispat edilmesi gerekir. Bu gibi hallerde açılması gereken dava nesebin reddi davasıdır. Kocanın açık veya örtülü şekilde çocuğu benimsemiş olması dava açma hakkını etkilemez. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, 2018/163 E., 2019/9931 K., T. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 286. maddesinde, kocanın, çocuk ve anne aleyhine açacağı soybağının reddi davası ile babalık karinesini çürütebileceği; 289. maddesinde ise kocanın soybağının reddi davasını doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkek ile cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıllık süre içinde açması gerektiği, gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa bir yıllık sürenin bu sebebin ortadan kalkmasından sonra başlayacağı hükme bağlanmıştır. Soybağının reddi davasında, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı hususunda ve davanın temellendirilmesinde belirleyici olan “öğrenmenin”, ne zaman gerçekleştiği noktasında şüphenin veya söylentinin öğrenme açısından yeterli olup olmadığı üzerinde durulmalıdır. Yerleşik Yargıtay uygulamalarında, yargılama dışında elde edilmiş babalık raporlarına özellikle hak düşürücü süre niteliğindeki dava açma süresinin öğrenme tarihinden itibaren başlaması bakımından dikkate alındığı görülmekte yani öğrenmenin yargılama dışı babalık testi ile gerçekleşmesi anında hak düşürücü sürenin başlayacağı kabul edilmektedir. Dolayısı ile bir çocuğun kendisinden olmadığı yönündeki şüphe veya söylenti öğrenme açısından yeterli kabul edilemeyecektir. Yukarıda yer alan Yargıtay kararında da ifade edildiği üzere; nesebin reddi davası, kocanın doğumu ve baba olmadığını veya annenin gebe kaldığı sırada başka bir erkekle cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl içinde açılmalıdır. Kanunda belirtilen bu süre hak düşürücü niteliktedir. Hak düşürücü olması sebebiyle, kanunda belirtilen süre içerisinde dava açılmazsa, dava açma hakkı düşer. Söz konusu sürenin tespitinde dikkat edilen husus “öğrenme” tarihidir. Öğrenme tarihi yapılan babalık testi ile ispatlanabilir. Ancak öğrenmeye rağmen dava açmamak haklı bir sebebe dayanıyorsa; dava açma süresi, haklı sebebin ortadan kalktığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Erkek eş, çocuğun kendisinden olmadığını iddia ediyorsa soybağının reddi davası açarak babalık karinesini çürütebilir. Soybağının reddi davası, ana ve çocuğa karşı açılır. Çocuk da soybağının reddi nesebin reddi davası açma hakkına sahiptir. Bu dava, ana ve kocaya karşı açılır. DNA Testi Mahkeme Masrafları Ne Kadardır? Soybağı davalarında DNA Testi önemli bir ispat vasıtasıdır. Bu kapsamda babalık davası açıldığında mahkeme, tarafların DNA testi yaptırmasına ilişkin karar verir. Mahkeme, DNA testi yapılması için Adli Tıp Kurumu’na yazı gönderir. Mahkeme tarafından istenen DNA testi masrafları davacı tarafından karşılanır. Adli Tıp Kurumu’nda yapılacak DNA testi için ücreti yaklaşık 500 Türk Lirasıdır. Mahkemeden DNA Testi Talebi İstenebilir Mi? Yukarıda açıkladığımız üzere babalık davasında bakımından en önemli delil, DNA testidir. DNA testi yapılmasını davacı taraf isteyebileceği gibi hakim kendiliğinden DNA testi yapılmasına da karar verebilir. Medeni Kanun 284 – Yargılama usulü Soybağına ilişkin davalarda, aşağıdaki kurallar saklı kalmak kaydıyla HukukUsulü Muhakemeleri Kanunu uygulanır 1. Hâkim maddî olguları re’sen araştırır ve kanıtları serbestçe takdir eder. 2. Taraflar ve üçüncü kişiler, soybağının belirlenmesinde zorunlu olan ve sağlıkları yönünden tehlike yaratmayan araştırma ve incelemelere rıza göstermekle yükümlüdürler. Davalı, hâkimin öngördüğü araştırma ve incelemeye rıza göstermezse, hâkim, durum ve koşullara göre bundan beklenen sonucu, onun aleyhine doğmuş sayabilir. Taraflar, DNA testi yapılmasına rıza göstermekle yükümlüdürler. Rıza göstermemeleri halinde hakimin bu hususu o kişinin aleyhinde değerlendirmesi mümkündür. DNA testi, delil değeri bakımından bilirkişi raporu olarak takdiri delil niteliğindedir. Ancak DNA testinin bilimsel yönü nedeniyle mahkemeler, testin aksi yönde karar vermesi beklenilmez. Soybağı Davasını Kim Açar? Soybağı davası; baba, çocuk ve diğer ilgililer tarafından açılabilir. Ancak öncelikli dava açma hakkı baba ve çocuğa tanınmıştır. Çocuğun ergin olmaması ihtimalinde dava, kayyım tarafından açılabilir. Soybağının reddi davası açma hakkı kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardandır. Bu sebeple baba yerine yasal temsilcisi veya kayyım tarafından dava açılması mümkün değildir. Bu kuralın istisnası dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi halleridir. Bu hallerde babalık davasını, babanın altsoyu, anne-babası veya baba olduğunu iddia eden kişi açabilir. Soybağının reddi, yenilik doğuran bir dava niteliği taşıdığından, soybağının reddi davasının açılarak babalık karinesinin çürütülmesini ve böylelikle çocuk ile baba arasındaki soybağının ortadan kaldırılmasını ifade eder. Babalığın Tespiti Davası Hangi Durumlarda Açılır? Babalık davası, evlilik birliği dışında doğan çocuğun babası tarafından kabul edilmemesi halinde anne veya çocuk tarafından açılabilecek dava türüdür. Babalık tanıma davası açılması belirli koşullara bağlanmıştır. Bu kapsamda babalık davası açabilmek için şu koşulların varlığı gerekir Çocuğu doğuran annenin belli olması Çocuk ile başka bir erkek arasında soybağının kurulmamış olması İhbar yükümlülüğünün yerine getirilmiş olması Babalığın tespiti davası açılabilmesi için öncelikle çocuğu doğuran annenin belli olması ve başka bir erkekle soybağının kurulmamış olması gerekir. Bununla beraber babalık davası, Cumhuriyet Savcısına, hazineye, kayyıma, ve anneye ihbar edilir. Bu suretle yapılan yargılama neticesinde davalının baba olduğu ispat edilirse baba ile çocuk arasında soybağı kurulur. Çocuk soybağına ilişkin tüm yasal sonuçlar üzerinde hak sahibi olur. Babalık Tanıma Davası Açılması Şartları Nelerdir? Babalık tanıma davası, evlilik dışında doğan çocuğun biyolojik babası tarafından tanıma amacı ile açılan davadır. Evlilik dışında çocuğun tanınması için gerekli şartlar; davanın biyolojik baba tarafından açılması, babanın ayırt etme gücüne sahip olması ve çocuğun başka bir erkekle soybağının kurulmamış olmasıdır. Çocuğun soybağının başka bir erkekle kurulmuş olması halinde tanıma davası açmak mümkün değildir. Öncelikle çocuğun başka bir erkekle olan soybağının kaldırılması gerekir. Biyolojik Baba Babalık Davası Açabilir Mi? Çocuğun bir başkası ile soybağı kurulmuş olması ihtimalinde biyolojik baba, babalık davası açamaz. Biyolojik babanın babalık davası açma hakkı, Medeni Kanunun 291. maddesinde yer alan “diğer ilgililer” sıfatıyla mümkündür. Nitekim bu husus Yargıtay kararlarında da ifade edilmiştir. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, 2016/3868 E., 2016/7143 K., T. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. Çocuk ile baba arasındaki soybağının belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilir. Somut olayda, çocuğun bir başka erkekle soybağı ilişkisi mevcuttur. Davacı, küçüğün babası olduğunu ileri sürerek dava açtığına göre, dava kayden baba adına davacı tarafından açılan soybağının reddi ve çocuk ile davacı arasındaki soybağının sonradan evlenme yoluyla kurulduğunun tespiti isteğine ilişkindir. Kayden baba olmayıp biyolojik baba olduğu ileri sürülen kişinin soybağının reddi davası açabilmesi için, dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmüş veya gaipliğine karar verilmiş bulunması veya ayırt etme gücünü sürekli olarak kaybetmiş olması gerekir.” Yukarıda yer alan Yargıtay kararında da ifade edildiği şekilde; gerçekte baba olarak görünen kişinin ölmesi, gaipliğine karar verilmesi veya sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi halinde söz konusudur. Aksi takdirde öncelikle hukuken çocuğun babası olarak görünen kişinin, nesebin reddi davası açması gerekir. Bunun neticesinde biyolojik baba, babalık veya tanıma davası ile çocuk ile arasında soybağının kurulmasını sağlayabilir. Babalık Davası Açma Süresi Nedir? Babalık davası, çocuk doğmadan önce veya çocuk doğduktan sonra açılabilir. Ananın dava açma hakkı, doğumdan başlayarak 1 yıl geçince düşer. Doğum sonrası çocuğa kayyım atanmış ise, çocuk için 1 yıllık dava açma süresi, atamanın kayyıma tebliğ tarihinde işlemeye başlar. Hiç kayyım atanmamış ise çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlar. Babalık davalarında hak düşürücü süreler hâkim tarafından re’sen dikkate alınır. Çocuk ile başka bir erkek arasında soy bağı ilişkisi mevcut ise, babalık davası açmak için 1 yıllık süre, soy bağı ilişkisinin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar. Babalık Davası Hangi Mahkemede Açılmalıdır? Babalık davası davalının yani baba olduğu iddia edilen kişinin yerleşim yerindeki Aile Mahkemesinde açılmalıdır. Davalının yerleşim yerinde Aile Mahkemesi bulunmadığı takdirde Asliye Hukuk Mahkemesi davaya bakmakta görevlidir. Bu Yazımızda İncelediğimiz KonularBabalık Davası Nedir?Babalıktan Red Davası Nasıl Açılır?Nesebin Reddi Davası Şartları Nelerdir?DNA Testi Mahkeme Masrafları Ne Kadardır?Mahkemeden DNA Testi Talebi İstenebilir Mi?Soybağı Davasını Kim Açar? Babalığın Tespiti Davası Hangi Durumlarda Açılır?Babalık Tanıma Davası Açılması Şartları Nelerdir?Biyolojik Baba Babalık Davası Açabilir Mi?Babalık Davası Açma Süresi Nedir?Babalık Davası Hangi Mahkemede Açılmalıdır?
İçindekiler1 Babalık Davası Nedir? Babalık Karinesi Nedir – Çocuğun Tanınması Nedir – Soybağı Nedir? Babalık Davasını Kimler Açabilir? Babalık Davası Kime Karşı Açılır?2 Babalık Davası Şartları3 Babalık Davası Nasıl Açılır? Babalık Davasında Çocuğa Kayyım Babalık Davası Ne Kadar Sürer? Babalık Davasının Anne Bakımından Babalık Davasının Baba ve Çocuk Açısından Babalık Davasının Soyadı ve Mirasçılık Bakımından Babalık Davasında DNA Testi ve Diğer İspat Babalık Davası Görevli ve Yetkili Babalık Davası Babalık Davasında Avukatın Babalık Davası Masrafı ve Avukat ÜcretiBabalık Davası Nedir? Çeşitli nedenlere bağlı olarak bir çocuk ile anne – baba arasındaki soybağı ilişkisi gerçeğe uygun olarak kurulmamış olabilir. Resmi kayıtlarda kişinin gerçek anne – babası yerine başka kimselerin bilgileri yer alıyor olabilir yahut anne – baba ile ilgili bir kayıt yer almıyor olabilir. Anne ile ilgili bu şekilde gerçek duruma aykırı bir kaydın yer alıyor olması durumunda nüfus kaydının düzeltilmesi davası niteliğinde bir nüfus davası açılmalıdır. Ancak nüfus kaydının düzeltilmesi davasının baba için açılamayacağı kabul edilmektedir. İşte burada açılması gereken dava babalık davasıdır. Babalık davası, Türk Medeni Kanunu m. 301 vd. hükmünde “babalık hükmü” başlığı altında düzenlenen çocuk ile baba arasında soybağının kurulmasını konu edinen inşai bir davadır. Bununla beraber nafaka, velayet, soyadı, tazminat gibi fer’i nitelikteki bazı meseleler de bu davanın konusunu oluşturabilir. Aşağıda konunun daha iyi anlaşılabilmesi için bir infografikle konuyu açalım. Yazımızda babalık davasının sebepleri, sonuçları, şartları, yargılama usulu ve diğer önemli noktalarını açıkladık. Konunun önemli sonuçları olması ve karmaşık yapısı dolayısıyla yazının sırasına göre okunmasını tavsiye ederiz. Babalık Karinesi Nedir – Çocuğun Tanınması Nedir – Soybağı Nedir? Babalık davası ile ilgili önemli açıklamalardan önce soybağına ilişkin temel bazı kavramlara kısaca değinmemizde yarar vardır. Bu dava türünün bu tanımlamalar ile birlikte ele alınması daha sağlıklı bir yaklaşım olacaktır. Soybağı Soybağının eski kanundaki ve genellikle halk arasındaki karşılığı “nesep”tir. Ana – baba ile çocuk arasındaki soy bağını ifade eder. Hukuk düzeni içerisinde soybağının kurulması ve sona ermesine yönelik çeşitli hukuki yollar mevcuttur. Yazımızın konusu bu yollardan biri olan babalık davasıdır. Çocuğun Tanınması Babanın tek taraflı bir işlem ile evlilik birliği dışında doğan çocuğun babası olduğunu beyan etmesidir. Bu beyan nüfus müdürlüğüne başvuru ile, mahkemede dava yolu ile veya vasiyetname ile yapılabilir. Çocuk ile baba arasında kurulacak soybağı işleminin baba tarafından yapılanı tanımadır. Babalık Karinesi Evlilik birliği içerisinde doğan çocuğun babası karine olarak koca kabul edilir. Bununla beraber boşanmadan itibaren geçen 300 günlük süre içerisinde doğan çocuğun babası da söz konusu eski koca olarak kabul edilir. Ancak bu kuralların “karine” olmasının özelliği gereği aksinin ispatı mümkündür. İşte bu da soybağının reddi ile mümkündür. Ayrıca babalık davasında davalı erkeğin, çocuğun doğum tarihinden önceki 300 güne kadarki süre ile 180 güne kadarki süre arasında anne ile cinsi münasebette bulunmuş olması babalığa karine olarak kabul edilecektir. Bununla beraber bu sürelere bağlı kalmaksızın gebe kalma zamanında ana ile erkeğin cinsel ilişkide bulunduğunun ispatı da babalık bakımından karine teşkil eder. Ancak belirttiğimiz üzere bu karinelerin ispatı mümkündür. Örneğin erkeğin, çocuk yapma yeteneğinden yoksun olduğunu ispatlaması durumunda bu karine çürütülmüş olur. Babalık Davasını Kimler Açabilir? Türk Medeni Kanunu 301. maddesi açıkça dava açma hakkının yalnızca anne ve çocukta olduğunu hükme bağlamıştır. Babalık davasında, tanımanın iptalinin aksine Cumhuriyet savcısı dava açma hakkına sahip değildir. Burada her ne kadar “anne ve çocuk” ifadesi kullanılmış olsa da buradan “anne veya çocuk” sonucu çıkarılmalıdır. Uygulamada bu davayı ya anne açmaktadır ya da çocuk. Yahut her ikisi birlikte. Süreler bakımından aşağıda ayrıntılarına değineceğiz ancak şunu belirtmekte fayda var, önceden bu davayı çocuk reşit olduktan sonra 1 yıl içerisinde açmak zorunda idi. Ancak bu süre Anayasa Mahkemesi’nin 27/10/2011 tarihli ve E. 2010/71, K. 2011/143 sayılı Kararı ile iptal edilmiş durumdadır. Dolayısı ile çocuk babalık davasını zaman sınırı olmadan istediği zaman açabilmektedir. Bu nedenle miras ve sair hakların alınması bakımından davanın açılması mümkün hale gelmiştir. Anne ise bu davayı her halükarda kendisi açacaktır. Babalık davasında çocuğa atanacak kayyım ile ilgili ayrıntılı bilgiye aşağıda değineceğiz. Yargıtay genel olarak çocuğun ölümünden sonra bu davanın mirasçıları tarafından açılamayacağına hükmetmektedir. Ancak açılan dava sırasında ölen çocuğun mirasçılarının davaya devam edebileceği kabul edilmektedir. Çünkü babalık davası konusuz kalacak bir dava değil, gerçeğin ortaya çıkmasını konu edinen bir davadır. Dava açma hakkına sahip olan kişinin babalık davası açılmazdan önce bu hakkından feragat etme gibi bir imkanı yoktur. Bu tarz bir feragat geçersiz kabul edilecek ve mahkemece nazara alınmayacaktır. Babalık Davası Kime Karşı Açılır? Babalık davası açma hakkı olan kişilerin düzenlendiği 301. maddesinde husumetin kime yöneltileceği de hükme bağlanmıştır. Buna göre bu dava türünde davalı ancak baba olabilir. Eğer baba hayatta değilse onun mirasçılarına karşı açmak mümkündür. Babanın temyiz kudretine sahip olmaması, babalık davasında davalı olmasının önünde bir engel değildir. Bu durumda davada temsil görevini yasal temsilci yerine getirir. Babanın hayatta olmaması halinde babalık davasının yöneltileceği kişiler olan mirasçılar, atanmış ve yasal mirasçıların tamamıdır. Bununla beraber mirasçı sayısı birden fazla ise bunların tamamı zorunlu olarak davalı olur. Ancak mirastan bir şekilde hak kazanamayan kişiler bu davalılar arasında yer almaz. Miras hukuku kuralları çerçevesinde ölenin hiç mirasçısının bulunmadığı durumlarda Devlet bu kişiye mirasçı olur. Buna göre eğer babanın mirasçısı yoksa babalık davasının hazineye karşı açılabileceği kabul edilmektedir. Dava açma hakkına sahip olan kişilerin yanında bir de davanın kendisine ihbar edileceği kişiler vardır. Bunlar da gene TMK devamında belirtilmiştir. Buna göre, anne ve çocuk tarafından açılan babalık davası Cumhuriyet savcısı ile hazineye bildirilecektir. Gene dava anne tarafından açılmışsa çocuğa atanan kayyıma bu dava bildirilecektir. Kayyım tarafından açılan babalık davası ise anneye ihbar edilecektir. Bu bildirimlerin yapılmaması, Yargıtay kararlarında bir bozma nedeni olarak yer almıştır. Her ne kadar bu ihbar hükümleri kanunda yer almışsa da Cumhuriyet savcısının davaya katılma zorunluluğu yoktur. Ayrıca hazinenin, mahkeme kararını kanun yollarına taşıyabilmesi istinaf – temyiz için kendisine gelen ihbar üzerine davaya katılma talebinde bulunması gerekir. Babalık Davası Şartları Babalık davası şartları önem taşır, çünkü bu şartlara uyulmaksızın açılan davalar usulden veya esastan reddolunur. Bu şartları şu şekilde sıralayabiliriz Babalık davasının kabul edilebilmesi için bu davayı açmaya yetkisi olan kişilerce açılmış olmalı ve davalı olarak da TMK m. 301 hükmünde belirlenen kişiler gösterilmelidir. Yani yukarıda ayrıntılı olarak değindiğimiz kurallar çerçevesinde dava açmaya yetkili kişiler tarafından husumet babaya veya mirasçılarına yöneltilmelidir. Babalık davası hak düşürücü süre içerisinde açılmalıdır. Burada önem arzeden bir husus şudur ki; babalık davası zamanaşımı süresine değil hak düşürücü süreye tabidir. Aşağıda sürelerin ayrıntılarına ayrıca değineceğiz. Gene aşağıda ayrıntılı olarak açıklayacağımız üzere görevli ve yetkili mahkemede açılmalıdır. Yani taraflardan birisinin yerleşim yeri ile mahkemesi seçilerek babalık hükmü kurulması talebini içeren babalık davası dilekçesi mahkemeye verilmelidir. Babalık davası şartlarından bir diğeri de çocuk ile başka bir erkek arasında herhangi bir şekilde kurulmuş soybağı ilişkisinin bulunmamasıdır. Gerek tanıma ile gerek karine ile yahut başka bir babalık davası ile olsun farketmeksizin çocuğun hiçbir erkeğe soybağının bulunmaması gerekir. Aksi halde açılacak dava reddedilir. Aynı şekilde başka bir erkek tarafından evlat edinilen çocuğun da bu evlatlık ilişkisi sonlanmadan babalık davası açamayacağı kabul edilmektedir. Ananın gebe kaldığı dönemde iffetsiz hayat yaşıyor olması eski Medeni Kanun döneminde babalık davasının bir şartı idi. Ancak Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildikten sonra artık bu davanın şartları arasında yer almamaktadır. Çocuk doğduğu zaman babanın evli olmaması, eski Medeni Kanun döneminde babalık davası açma şartları arasında yer alırken Anayasa Mahkemesi bu hükmü iptal etmiş ve yeni Türk Medeni Kanunu düzenlemelerinde böyle bir şart yer almamıştır. Yani babalık davası açılacağı zaman çocuğun doğumu anında baba evli miydi değil miydi şeklinde bir araştırma yapılmaz. Babalık Davası Nasıl Açılır? Babalık davası hak düşürücü süre aşılmadan, görevli ve yetkili mahkemeye verilecek dava dilekçesi ile açılır. Bu dilekçede davacı ve davalıya ilişkin ad, soyad ve adres bilgileri yer almalıdır. Nafaka, tazminat, velayet konularına ilişkin talepler varsa belirtilmelidir. En önemlisi davanın konusu olarak babalık hükmü kurulması belirtilmelidir. ÖNEMLİ! Ancak bu dava için bir avukatın hukuki yardımına başvurmakta fayda vardır. Zira her somut olaya göre ayrı bir gidişat tespit edilmeli ve ona göre açıklama ve istemde bulunulmalıdır. Bu kapsamda internette dolaşan babalık davası dilekçe örneği şeklindeki taslak metinlere itibar edilmemelidir. Bu taslak metinler telafisi güç bir duruma sebebiyet verebilir ve vermektedir. Benzer şekilde arzuhalciye yazdırılan dilekçeler de çoğu zaman usul ve esasa yönelik büyük hata ve ihmaller içermektedir ve davanın reddi durumunda babalık hükmü ve buna bağlı faydalar elde edilemeyecektir. Babalık Davasında Çocuğa Kayyım Atama Küçük için babalık davası açılacağı zaman mahkemece belirlenecek bir kayyım davayı takip edecektir. Çocuğun dava için kayyım ihtiyacı 18 yaşından öncesi içindir. 18 yaşını geçen çocuk için kayyım atanamayacağı gibi ergin olması dolayısıyla kendisi bu davayı açabilecektir. Ayrıca çocuk ergin olmazdan önce açılan babalık davası devam ederken ergin olursa dava artık çocuğa ihbar edilmek durumundadır. Eğer babalık davası yalnızca anne tarafından açılmış ise davanın çocuk açısından da devam edip sonuç doğurması için çocuğa yalnızca kayyım atanmış olması yeterli değildir. Kayyımın HMK anlamında usule uygun olarak davaya katılma talebinde bulunması ile birlikte ayrıca davayı takip etmesi gerekir. Eğer kayyım bunu yapmayarak davayı takip etmezse babalık davası çocuk açısından devam etmez. Çocuk için atanacak olan kayyım, çocuğun annesi olamayacağı gibi çocuk ile menfaatleri uyuşmayan birisi de olamaz. Vesayet makamınca belirlenen kayyım, babalık davasında feragat hakkına sahip olmadığı gibi vesayet makamının izni olmadıkça davada sulh yoluna gidemez. Babalık Davası Ne Kadar Sürer? Soybağı davalarının ve dolayısıyla babalık davasının ne kadar sürede sonuçlanacağına ilişkin net bir cevap vermek mümkün değildir. Babalık davası ne kadar sürer sorusuna verilecek yanıt her somut olay için farklılık gösterebilir. İlgili mahkemenin yoğunluğu, adli tıp kurumunca yapılacak testler yahut diğer kurumlardan alınacak deliller, taraflara ulaşılabilmesi, yabancılık unsuru bulunması, uyuşmazlığın kapsamı, sürecin avukat yardımı ile takip ediliyor olması vb. birçok unsur babalık davası süresi için artırıcı veya azaltıcı etkiye sahip olabilir. Ancak avukatla açılacak davada işlemlerin çok daha hızlı yürüyebileceğini söyleyebiliriz. Babalık Davasının Anne Bakımından Sonuçları Babalık davasının ana açısından sonuçları olduğu gibi çocuk açısından da sonuçları vardır. Bunlara ayrı ayrı değineceğiz. Öncelikle ana açısından sonuçlara değinecek olursak; Türk Medeni Kanunu m. 304 hükmü ana açısından davanın mali sonuçlarını düzenlemiştir. Buna göre babalık hükmü kurulmasını talep eden ananın ayrıca talep hakları şu şekilde sıralanabilir Öncelikle doğum dolayısıyla yapılan doğum harcamaları istenebilir Ardından ana, doğum tarihinin öncesi ve sonrasını kapsayacak şekilde 6’şar haftalık geçimi ile ilgili harcamaları isteyebilir Gebelik ve doğum dolayısıyla yapılan diğer harcamalar istenebilir. Bu sayılan mali kalemler, çocuk ölü doğmuş olsa bile anaya ödenmek durumundadır. Ancak anaya yapılan sosyal güvenlik ödemeleri veya üçüncü kişilerce yapılan ödemeler hakkaniyet ölçüsünde bu saydıklarımızdan düşülür. Ananın babalık davasında babaya yönelteceği talepler bu tazminat kalemleri ile sınırlıdır. Bunun haricinde nafaka talebi gibi bir talepte bulunması mümkün değildir. Ayrıca burada bahsettiğimiz tazminat maddi tazminatı ifade eder. Ana, babalık davasında manevi tazminat talebinde bulunamaz. Bununla beraber anne, her ne kadar babalık davasında manevi tazminat talep edemiyor olsa da genel hükümler çerçevesinde manevi zarar davası açabilir. Ayrıca babalık davasında talep edilecek maddi tazminat, yukarıda saydığımız zararlardan ibarettir. Anne eğer bunun haricinde bir maddi zarara uğramışsa bunu da manevi tazminatta olduğu gibi borçlar hukuku genel hükümler kapsamında ayrı bir dava ile talep edebilir. Bu, ayrı bir davanın konusudur. Babalık Davasının Baba ve Çocuk Açısından Sonuçları En temelde soybağı ilişkisi kurulmuş olacaktır. Babalık davasının asıl konusu da zaten budur. Bunun haricinde tazminat, nafaka talebi vb. ikincil konulardandır. Bununla beraber babalık hükmü kurulduktan sonra çocuğun velayetinin kimde kalacağı meselesi hükme bağlanır. TMK m. 337 hükmü gereğince velayet anneye verilecektir. Ancak annenin 18 yaşından küçük olması, kısıtlanmış olması, hayatta olmaması veya velayet hakkı mahkeme kararı ile elinden alınmış olması halinde çocuğun yasal temsilcisi olarak bir vasi belirlenir yahut velayet hakkı babaya verilir. Babalık davası davacı lehine sonuçlandığı takdirde yenilik doğuran bir hak kazanılmış olacaktır. Mahkemenin verdiği babalık hükmü ile birlikte çocuk ile baba arasındaki soybağı sanki doğum anından itibaren kurulmuş gibi geçmişe etkili olarak sonuç doğar. Bu şekilde baba ile çocuk arasında geçmişe etkili olarak doğan soybağı yenilik doğurucu özelliğe sahip olduğu gibi herkese karşı ileri sürülebilir güçtedir. Buna bağlı olarak çocuk eğer baba ölmüşse babaya sanki ölüm anında mirasçı olmuş gibi mirastan hak kazanır. Ancak çocuk geçmişe dönük nafaka talebinde bulunamaz. Bununla beraber çocuk için nafakaya hükmedilecektir. Ancak çocuk için tazminat talebinde bulunulamaz. Yukarıda anne bakımından sonuçlar kısmında ise tam tersi idi. Anne için tazminat talebi söz konusu olabilirken nafaka talebi söz konusu olamıyordu. Çocuk için nafaka hükmü mahkemece re’sen verilir. Ancak talep edilmesinde de bir sakınca bulunmaz. Nafaka ve tazminat talepleri yukarıda ayrıntılı değindiğimiz 304. madde haricinde mirasçılara yöneltilemez. Ancak baba bu taleplerin muhatabı olabilir. Babalık davası davalı lehine sonuçlandığı zaman diğer mirasçılar ile yakın akrabalık kurulmuş olacağından, şartların sağlanması durumunda yardım nafakası talepli nafaka davası açmak mümkün olabilir. Babalık Davasının Soyadı ve Mirasçılık Bakımından Sonuçları Babalık davası sonucunda eski düzenlemeler çerçevesinde çocuk, ananın soyadını kullanmaya devam etmekteydi. Anayasa Mahkemesi tarafından ilgili hükmün iptal edilmesi ile birlikte artık çocuk babalık davasında lehine hüküm verilmesi durumunda isterse babasının soyadını taşıyabilir. Bir çocuğun miras payının belirlenmesinde evlilik birliği içerisinde doğmuş olma ya da olmama önem taşımaz. Babalık davası sonucunda, hakkında soybağı kurulan çocuk babaya diğer çocukları gibi 1. zümre mirasçısı olur. Yani evlilik birliği içerisinde doğmuş kardeşler gibi eşit miras payına sahip olur. Babalık Davasında DNA Testi ve Diğer İspat Araçları Babalık davası, konusu bakımından soybağına ilişkin davalardandır. Türk Medeni Kanunu 284. madde hükmü soybağına ilişkin davalarda ve dolayısıyla babalık davasında yargılama ve ispat araçlarına dair hususları barındırmaktadır. Buna göre hakim, maddi vakıaları re’sen dikkate alarak araştırmasını yapar. Mahkemenin elde ettiği delilleri yahut tarafların getirdiği delilleri serbestçe değerlendirir. Ayrıca babalık davasında soybağının belirlenmesine ilişkin gereken araştırma ve incelemelere taraflar veya üçüncü kişiler rıza göstermek durumundadır. Örneğin DNA testi yapılması gerekirse tarafların bu test için gereken işlemlere onay vermeleri gerekir. Tabi burada tarafların sağlıkları açısından sıkıntılı ve riskli bir durum ortaya çıkarmayacak testlere rıza göstermek zorunludur. Eğer sağlık açısından riskli bir araştırma yapılmak isteniyorsa buna rıza gösterilmeyebilir. Ayrıca taraflar bu araştırma ve incelemelere örneğin DNA testine rıza göstermezse hakim somut olayın özelliklerine göre rıza göstermeyen tarafın aleyhine karar verebilir. Bu hükmün haricinde babalık davasında esas ispat yükü doğal olarak davacıdadır. Davacı anne veya çocuk babalık ilişkisinin ispatına yönelik bir takım ispat vasıtaları sunmalıdır. DNA testi bu bakımdan en yarayışlı ispat yöntemleri arasında yer alır. Ancak DNA testi şart olmayıp başkaca delillere de dayanılabilir. Örneğin başta ayrıntısına değindiğimiz üzere TCK m. 302 hükmünde yer alan karineler bu bakımdan birer delil olabilir. Davalı açısından da bir takım savunma mekanizmaları mevcuttur. Davalı baba, çocuk yapma olanağının bulunmadığını ispatlayarak babalık davasının reddini sağlayabilir. Yahut kendisinden başka birisinin baba olması ihtimalinin daha kuvvetli olduğu yönünde delil sunabilir. Günümüz için konuşmak gerekirse bu karşılıklı ispat araçlarının değerlendirilmesi meselesi tıbbi imkanların gelişmesine bağlı olarak geri planda kalmıştır. Adli Tıp Kurumundan alınan basit bir DNA testi bütün tartışmaları geride bırakarak hükme esas teşkil edebilmektedir. Ancak tıbbi bilgiler doğrultusunda, DNA testi de dahil olmak üzere bütün testlerin hiçbir zaman kesin sonuçlu olmaması dolayısıyla DNA testi gibi testlerin başkaca deliller ile desteklenmesi mahkemece genellikle aranmaktadır. Babanın ölmüş olması durumunda tıbbi testler babanın kabri açılarak oradan alınan örnekler üzerinden yapılabilecektir. Babalık Davası Görevli ve Yetkili Mahkeme 4787 sayılı kanun uyarınca aile hukukuna ilişkin diğer uyuşmazlıklarda olduğu gibi babalık davasında da görevli mahkeme aile mahkemeleridir. Yani babalık hükmü kurulması talebi aile mahkemesine yöneltilecektir. Türkiye’de bazı bölgelerde genellikle nüfusun azlığı nedeniyle adliye teşkilatlanması içerisinde aile mahkemeleri kurulmamıştır. Böyle bir durumda babalık davası için görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Yani aile mahkemesi bulunmayan yerlerde aile mahkemesi sıfatı ile asliye hukuk mahkemesince görülecektir. Babalık davası yukarıda ayrıntılı şekilde açıkladığımız üzere soybağına ilişkin bir davadır ve baba ile çocuk arasında kurulması istenen soybağını konu edinir. Uyuşmazlığa ilişkin uygulanacak kurallar Türk Medeni Kanunu düzenlemelerinde yer aldığı gibi yetkili mahkeme de burada gösterilmiştir. Buna göre soybağı uyuşmazlıklarına ilişkin davalar, taraflardan birisinin davanın açıldığı zamanki yerleşim yeri mahkemesinde yahut doğum esnasında tarafların yerleşim yeri mahkemesinde açılır. Babalık Davası Zamanaşımı Babalık davasında süre meselesi TMK m. 303. madde hükmünde yer almıştır. Yukarıda ayrıntılı olarak bahsettiğimiz üzere babalık davasını açabilecek kişiler anne veya çocuk yahut çocuğa atanan kayyımdı. İşte dava açma hakkına sahip kişiler bakımından ayrı ayrı zamanaşımı süreleri söz konusudur. Öncelikle babalık davasının çocuğun doğumundan önce yahut doğumundan sonra açılması mümkündür. Doğumdan önce davayı şüphesiz anne gebe iken açacaktır. Doğumdan sonra anne yahut çocuk bu davayı açabilir. İşte annenin bu davayı açabilmek için uyması gereken babalık davası açma süresi doğumdan itibaren 1 yıllık süredir. Doğum günü itibariyle 1 yılın geçmesiyle ananın babalık davası açma hakkı sona erer. Çocuk için babalık davası açma süresi önceden 1 yıldı. Ancak bu süre Anayasa Mahkemesi’nin 27/10/2011 tarihli ve E. 2010/71, K. 2011/143 sayılı Kararı ile bu durum iptal edilmiş durumdadır. Dolayısı ile çocuk babalık davasını zaman sınırı olmadan istediği zaman açabilmektedir. Eğer bu süre haklı nedenler dolayısıyla aşılmışsa bu nedenin ortaya kalktığı tarihten itibaren 1 ay içerisinde açmak mümkündür. Yargıtay kararlarında; anaya evlilik vaadinde bulunulması, başka türlü kandırmacalar vb. durumlar haklı neden olarak karşımıza çıkmaktadır. Babalık Davasında Avukatın Önemi Yazımızda önemli ayrıntılarına değinmeye çalıştığımız babalık davası uygulamada gördüğümüz kadarıyla süreler, davanın husumet sorunları vesaire durumlar nedeniyle problemli davalardandır. İlgili sürecin hızlı ve etkin sürdürülmesi bu nedenle büyük bir ihtiyaçtır. Bununla beraber sebepleri ve sonuçları bakımından önemli konuları içerir. Hukuki işleyiş bakımından hukuk bilgisi ihtiyacı hissedilecektir. Bu nedenlere bağlı olarak deneyim sahibi bir avukatın hukuki desteğine başvurmak her zaman kişinin yararına olacaktır. Babalık Davası Masrafı ve Avukat Ücreti Babalık davasında mahkeme veznesine dava harcı ve diğer giderlere ilişkin ödeme yapılmalıdır. Şahitlere ve diğer delillere bağlı olarak değişen bir harç söz konusu olacaktır. Ayrıca babalık davasında yukarıda bahsettiğimiz üzere re’sen araştırma ilkesi söz konusudur. Bu nedenle bir takım inceleme ve araştırma tarafların talep etmesine gerek kalmaksızın mahkemece yapılır. Buna bağlı olarak örneğin bazı tıbbi inceleme masrafları hazine tarafından ödenir. Babalık davasının fer’isi niteliğinde olan nafaka talebi için de ayrı bir harç ödenmesine gerek yoktur. Avukat ücreti; müvekkil ile avukat arasında serbest şekilde kararlaştırılır. Buna yönelik tek sınırlama baronun her sene güncellediği avukatlık asgari ücret tarifesidir. Ancak bu ücret; davanın kapsamı, avukatın alacağı iş yükü, araştırma ve incelemelerin çeşitliliği vb. birçok unsur etki eder. Bu müvekkil ile avukat arasındaki anlaşmaya göre değişecektir.
GündemİZMİT Kocaeli, DHA- CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, vatandaşların 17 Ağustos 1999 depreminde kaybettiği yakınlarını bulabilmek için yaptırdığı DNA testi için 1400 TL istendiği iddiasını Meclis'e taşıdıİZMİT Kocaeli, DHA- CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, vatandaşların 17 Ağustos 1999 depreminde kaybettiği yakınlarını bulabilmek için yaptırdığı DNA testi için 1400 TL istendiği iddiasını Meclis\'e taşıdı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu\'nun cevaplaması isteğiyle soru önergesi veren Tarhan, kaç kişinin DNA testi için başvurduğunu, DNA için bekleyen kaç kemik örneği bulunduğunu, acılı ailelerden ücret istendiği iddiasının doğru olup olmadığını sordu. CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, 17 Ağustos 1999 depreminde yakınlarını kaybedenlerin kimsesiz mezarlarını açtırarak DNA testi yaptırdığını, bu test için Kocaeli Üniversitesi\'nden test başına 1400 lira ücret alındığı iddiasını Meclise taşıdı. Tarhan, Türkiye Büyük Millet Meclisi\'ne İçişleri Bakanı Süleyman Soylu\'nun cevaplaması isteğiyle soru önergesi verdi. Tarhan\'ın soru önergesinde şu ifadeler yer aldı \"Kimi depremzedeler evladının, kardeşinin, annesinin, babasının cansız bedenine ulaşmak için 19 yıldır elinde avucunda kalan son parasını da mahkeme köşelerinde harcarken, kimileri bu acıya dayanamayıp mezarını aramayı bırakmıştır. Bir sene önce, mezarların mahkeme kararı olmadan açılabileceğini dile getiren yetkililer, acılı ailelerin yakınlarını bulabilmek amacıyla DNA testini kolaylıkla yapabileceğini dile getirmişti. İddialara göre, Kocaeli Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi\'ne başvuran aileler, evlerine gelen 1400 liralık test ücreti ile bir kez daha hayal kırıklığına uğramışlardır. Bu vatandaşlarımız sadece maddi kayıpla değil, evlat, anne, baba, kardeş acısıyla sınanmaktadırlar. 19 yıl sonra yakının mezarına ulaşabilme umuduyla DNA testi için gelen vatandaşlarımızdan ücret talep edilmemesi doğru olacaktır.\" Tarhan, İçişleri Bakanı Soylu\'nun cevaplaması isteğiyle şu soruları sordu 17 Ağustos kimsesizler mezarında kaç mezar bulunmaktadır? Bu mezarlardan kaçı açılmış ve kaçı tescillenmiştir? Kaç kişi kendi imkanlarını kullanarak, mahkeme kararı ile mezarlıkları açtırmış ve DNA testi yaptırarak depremde vefat eden yakınına ulaşmıştır? Kaç kişi devletin tanıdığı imkan neticesinde, Kocaeli Eğitim ve Araştırma Hastanesi\'ne başvurarak DNA testi yaptırmak istemiştir? Kocaeli Eğitim ve Araştırma Hastanesi\'nde DNA için bekleyen kaç adet kemik örneği bulunmaktadır? DNA testi için acılı ailelerden ücret istendiği iddiası doğru mudur? Eğer doğru ise 19 yıl önce maddi ve manevi kayıp yaşamış aileleri umutlandırarak para talep etmek doğru mudur? DNA testi yaptırmak isteyip, ücreti yatıramayan kaç acılı aile bulunmaktadır? LİSTEDE YER ALMAYAN MEZARLAR İÇİN ÜCRET TALEP EDİLİYOR Kocaeli Üniversitesi yetkililerden alınan bilgiye göre, üniversite, geçen yıllarda Kocaeli Valiliği ile kimliği belirlenemeyen kişilerin mezarlarının açılması ve DNA bankası oluşturulması konusunda anlaştı. Valilik tarafından gösterilen mezarların tamamı açılarak üniversite bünyesinde DNA veri bankası oluşturuldu. Depremde yakınlarını kaybedenler üniversiteye DNA testi için başvurduğunda herhangi bir ücret talep edilmiyor. Ancak şahısların açılmasını istedikleri, valilik listesinde yer almayan meçhul mezarlarda yapılan işlem için ücret alındığı belirtildi. FOTOĞRAFLI
Bu çocuk bana benzemiyor gibi kuruntularla babalık testi yaptırmak için artık mahkeme kararı gerekmiyor.“Kan grubum A, karım B, bu çocuk nasıl 0 grubu oldu”, “Bu çocuk bana benzemiyor” gibi kuruntularla babalık testi yaptırmak için mahkemeye koşanlar, artık mahkeme kararı olmadan test 5-6 bin dolar olan test, Türkiye’de 350Türk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı bünyesinde açılan “DNA Laboratuvarı”nda mahkeme kararı aranmadan babalık testleri yapılıyor. Yüzde oranında kesin sonuç veren testlerin sonuçları, 1 gün içinde çıkıyor ve noterden tasdikli bir raporla kişilere bildiriliyor. Test sonuçları yalnızca test yaptıran kişiye veriliyor, telefonla Laboratuvarı hakkında bilgi veren Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hamit Hancı, babalık davalarında son yıllarda sıkça başvurulan “DNA analizleri”nin, mahkeme kararıyla Türkiye’de emniyet ve jandarma teşkilatları ve Adli Tıp Kurumu bünyesinde yapıldığını bir takım nedenlerle mahkeme yoluna gitmeden babalık testlerine ihtiyaç duyan bazı kişilerin “DNA analizi” yaptırmak için yurtdışına kan yolladıklarını söyleyen Hancı, her bir analizin yurtdışında yaklaşık 5-6 bin dolara mal olduğunu 350TLYurtdışına DNA analizleri ve babalık testleri için önemli miktarda döviz ve kan çıktığını belirten Prof. Dr. Hancı, yıl önce hizmete giren laboratuvarda babalık testi için kişi başı 350 milyon lira ücret alındığını “Babalık davalarının DNA analizleri yapılarak bilimsel çözüme kavuşturulması toplumsal huzurun sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır. Laboratuvarımızda gerek mahkeme aracılığıyla gerekse kişisel başvurularla bu sorunun çözümlenmesine katkıda bulunuyoruz” diye şunları kaydetti “Her insandaki DNA’nın yarısı anneden diğer yarısı ise babadan geliyor. İki insanın arasında akrabalık bağını anlamak için DNA kümesi arasındaki boşluklara bakılıyor. Testler ya yüzde 0 çıkıyor ya da yüzde un üstünde çıkıyor. Arada bir başka rakamın çıkması söz konusu değil. Yani çocuk ya A kişinindir ya değildir. Örneğin yüzde 80 babasıdır gibi bir rakam çıkmaz.”BABA ÖLMÜŞSE DEDE, AMCABaba ölmüş ise baba adayının yakın akrabalarından alınan örneklerle de DNA testinin yapılabildiğini söyleyen Hancı, babanın olmadığı durumlarda amca, kuzen, dede veya erkek çocuk gibi baba tarafından bir erkek akrabadan babalık testi yapıldığını Dr. Hancı, babalık testi yöntemini şöyle anlattı “İnsan DNA’sının belli kısımları bireyler arası farklılıklar gösterir. Bu gen bölgelerinin her birinde kişi biri anneden biri de babadan gelen iki farklı genetik karaktere sahip. Çocukta belli sayıda gen bölgesi analizlenerek bir DNA profili çıkarılır. Daha sonra annenin DNA profili ile bu profil kıyaslandığında çocuğun genetik özelliğinin hangi yarısını anneden aldığı ortaya çıkar. Bu durumda diğer genetik özelliklerde şüphesiz babadan gelecektir. Söz konusu babanın DNA profili çıkarıldığında eğer çocuğun annesinden almadığı genetik yapısı ile uyum göstermiyorsa o kişi baba değildir. Eğer uyum tespit edilirse bu defa çalışılan gen bölgeleri üzerinde popülasyon genetiği verilerine göre hesaplamalar yapılarak yüzde ihtimalle babalığın tespiti söz konusudur.”
mahkeme kararı ile dna testi ücreti