🎉 Çanakkale De Yaşanmış Hikayeler Kısa
Bir Asırdır Unutulmayan Cephe: Çanakkale. 19 Nisan 2014 TARİH Yorum Yapılmamış. Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı, Beriden zelzeleler kaldırıyor a’mâkı, Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin, Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin. Yerin altında cehennem gibi binlerce lâğam,
Çanakkale Savaşında Kahramanlık Hikayeleri. 1889 yılının Eylül ayında Havran İlçesi Çamlık manastır köyünde dünyaya gelen seyit , 1909 yılının nisan ayı başlarında askerlil vazifesine başladı.1912 yılında Balkan Savaşları,na katılarak seyit , savaş bittikten sonra terhis edilmeyip topçu eri olarak Çanakkale
Hiçkimseyle konuşmaz. Sadece gelir geçerdi. Bir gün onunla yolda karşılaştık. Çok güzel bir yüzü vardı. Bana gülümsedi. şaşırdım. Ama yine de onu sevmiyordum. Fakat o çok farklıydı.Gece boyunca lambası yanardı. Uyumak yerine onun evini seyrederdim. Onu sevmediğim halde her şeyiyle ilgileniyordum. Yavaş, yavaş onu
Aşağıda yaşanmış türkü hikayeleri kısa kısaca olarak ele alacağız. Kırmızı Gül Demet Demet türküsünün hikayesi şu şekildedir: Erzurum coğrafyasında tarımla uğraşan Mehmet, hasadını kervana katarak ticaret yapmaktadır. Günlerini bu çetin işle uğraşarak geçirmektedir. Tarım faaliyetlerini tek başına idare etmeye çalışmaktadır. Annesiyle arasında kopmaz
Bu gün Irak ve Filistin halklarının yaşadıklarının, yüz sene önce yaşanmış, daha büyük ve kanlı biçimidir. Bizim için Çanakkale savaşı, Çanakkale Ruhu'nun ve O Ruh'un sahibi şehitlerimizin bedenlerinin çelik ve zırha galip gelişidir. Hakk'ın üstün gelip batılın zail olduğu bir savaştır. Çanakkale Savaşı;
askerler: - cephane miz kalmadi, diye söylendiler. - cephaneniz yoksa süngünüz var! bunu söyleyen mustafa kemal, hemen askere: - süngü taaak! kumandasini verdi ve arkasindan da: - yere yat! emrini vererek onlari yere yatirdi. türk askeri süngü takip yere yatinca düsman da yere yatti. mustafa kemal, bundan sonra, alaydan ilk
ORMANCI”NIN ÖYKÜSÜ Gevenes Köyü’nde 1922 yılında dünyaya gelen Mustafa Şahbudak, ağa çocuğudur. Köy Muhtarı Tevfik Cezayirli, Mustafa’nın en yakın arkadaşıdır. Devam. Türkü Hikayeleri.
Daha üç hafta once gösterime giren “Çanakkale Çocukları” filminin aldığı tepkileri göz önünde bulundurursak, “Çanakkale 1915” filmine karşı seyircilerin “ihtiyatla” yaklaşacağını tahmin etmek zor olmaz. Çünkü, Sinan Çetin’in senaryosunu yazıp yönettiği, “ en çok izlenen filmim olacak” iddiasıyla ve “ Fetih 1453 ” filmi kadar kopyayla gösterime
Hikaye kitapları özetleri, birbirinden güzel hikaye özetlerini ister kısa ister uzun hikayelerden birini seçerek okuyabilirsiniz. 1,2,3,4,5,6,7,8,9 sınıflara özel hikayeler ve özetleri bulabilirsiniz. En güzel hikaye özetleri ni bu sayfada bulma ihtimaliniz yüksek çünkü her biri tek tek özenle seçilerek eklenmiştir.
O5X7. TSK tarafından hazırlanan ve benim de vatani görevimi yaparken izleme şansını elde ettiğim Çanakkale 1915 belgeseli, içerisinde yer alan yaşanmış hikayeler ile izlerken duygusal anlar yaşamanıza ve ecdadınızla gurur duyarken nefes aldığınız her ana şükretmenize vesile olacak bir kurguya içeriğinde oyuncu Oktay KAYNARCA, Orhan KILIÇ ve Kerem ALIŞIK tarafından Çanakkale Savaşlarında yaşanmış bazı olaylar anlatılmıştır. Hikayeler çok içten, çok duygusal ve bu ülkenin ne kadar zor koşullarda çoluk çocuğun emeğiyle nasıl inşa edildiğini anlatıyor. Bence herkes izlemeli. Askeri not defterime not ettiğim belgeseli, tekrar izledim sizler de izleyin, izletin. Çanakkale 1915 belgeseli gerçekten anlamlı olmuş; kısa ve öz oluşu da önemli bir artı ayrıntılarda boğulmadan izliyorsunuz.
mustafa kemal ömrünün en kritik anlarindan birini yasadigini simsek gibi on dakika mola icin geride birakmisti. simdi düsman ona kendi askerlerinden daha yakindi. isin daha kötüsü suydu ki eger düsman mustafa kemal'in simdi bulundugu yere gelseydi dinlenmekte olan alay, bütünüyle panige ugrayabilirdi. mustafa kemal'in sikisan dehasi bir anda en güzel kurtulus caresini eratin önüne dikilerek- düsmandan kacilmaz! diye cephanemiz kalmadi, diye cephaneniz yoksa süngünüz var!bunu söyleyen mustafa kemal, hemen askere- süngü taaak! kumandasini verdi ve arkasindan da- yere yat! emrini vererek onlari yere yatirdi. türk askeri süngü takip yere yatinca düsman da yere kemal, bundan sonra, alaydan ilk yetisenlerin hemen "mars mars"la bulundugu yere gelmesi icin emir subayini geriye kosturdu. iste onun kazandigi bu an, canakkale'de conkbayiri zaferinin altin kalemle tarihe yazilmasina sebep olmustu. "bir koca muharebenin ufacik bir lahzaya bagli oldugunu, hatta bir memleket hayatinin fena kullanilmis bir an yüzünden tehlikeye düsebilecegini, burada oldugu gibi iyi kullanilmis bir anin ise bir muharebenin ve bir vatanin mukadderatini iyilestirecegini o dakikayi görür gibi canlanmis bir ifade ile duymak insanin tüylerini ürpretiyordu."kutsal isyan, cilt 1, sayfa 499 ”… belki de en dikkat çekici olan husus, anzaklarla türkler arasında doğmuş olan sempati ve arkadaşlık duygusu idi. artık karşılarındaki türk askerlerini kendi deneyleri ile tanımış olan anzaklar o güne kadar propagandalarla kendilerine anlatıldığının aksine onların fanatik ve zalim değil, mert ve cesur insanlar olduklarını anlamış bulunmaktaydılar…. nitekim, avustralya ve yeni zelanda kıtaları kendilerine dağıtılmak istenen gaz maskelerini almayı reddetmişler ve nedeni sorulduğunda ise, türkler dürüst savaşçılardır, onlar gaz kullanmazlar diye cevap vermişlerdir."- alan moorehead, çanakkale geçilmez “gallipoli”"limmi adası’nda kaldığımız süre içinde defalarca çıkarma tatbikatları yapmıştık. böyle bir görev için hazırlandığımızı biliyorduk, fakat ne zaman ve nereye çıkarılacağımız hakkında kesin bir bilgimiz yoktu. o sırada bize verilen bilgiler, türk askerlerinin barbar oldukları, esirlere çok fena muamele ettikleri yolunda idi. gelibolu’ya çıkıp savaşa girdikten sonra, tanığı olduğumuz gerçeklerle bütün bunların ne kadar yalan olduğunu anlamakta gecikmeyecektik."- allan jack
Hikayemizi Okuyan Kişi Sayısı 552Vatan sevgisi ve Aşkı ile bu uğurda, vatan için şehit olmuş Kahramanlarımıza ait kahramanlık öyküleri paylaşmak istiyoruz,Salona eli bağlı üç kişi getirildi, sanık sırasına başkanı Saruhan Mebusu Mustafa Necati, sanıklardan en yaşlısına, ihtiyar köylüye sordu. -Baba Adın ne?Dinleyicilerde bir ferahlama bu ihtiyarın suçu ötekilerden daha hafifti. Bu yüzden ilk ayağa adı ?-Ramazan-Nerelisin ?-İnebolu’nun Çatal sen askerden kaçan oğlunu evinde saklamış, bir asker kaçağına yataklık etmişsin!-Tövbe de Reis bey !-Ben tövbe dedim, sen ne dersin ?İhtiyar köylü başkanın üstelemesinden sıkılmıştı. Elini koynuna sokup yıpranmış, buruşuk iki tomar kağıt çıkardı kürsüye doğru salladı-Reis Bey, Reis Bey!..Şu kafa kağıtlarının içini okusan bana dediğinden utanırsın!..-Neden ?-Bu kağıtlar Balkan Harbin’de ve Çanakkale de şehit düşen oğullarımın nüfus aslanını millet için şehit veren baba, üçüncü oğlunu bu ölüm dirim savaşında bir kahpe gibi gizlemez Reis Bey!Salonda çıt yoktu. Mahkeme üyeleri birbirlerinin yüzüne baktılar. Şaşkındılar. İhtiyar birden yamalı mintanını yırttı. Çıplak, ak kıllı göğsü dışarı gel Reis Bey, yakın gelde şu kalbura dönmüş göğsüme bak! Bu gördüğün yaraları Makedonya’da Bulgar çeteleri ile döğüşürken aldım. Sekiz yıl askerliğim var benim. Kurşun yarasına yara demem. Şehit arslanlarımın yarasıdır bağrımı delen. Benim oğlum askerden kaçsa bile ben saklamam. Bunu böyle bil !Mustafa Necati Bey sıkıntısını gizleyemeyerek sordu-Peki baba. Oğlunu en son ne zaman, nerede gördün ?-En son ilk kar düştüğünde gördüm. Aha şurada, Kastamonu askerlik şubesinin önünde. Ankaraya selametlerken…-Sonra hiç haber almadın mı?”İhtiyar soruyu beklemediği belliydi. Kuşkulu gözlerle dinleyicilerden yana birilerinden, birilerinin bir şeyler söylemesinden korkuyordu süre sağına soluna tükenmiş bir sesle başkana döndü-Diyecem diyecem, emme o itin ipini de ben çekecem!Başkan gün görmüş geçirmiş bir tavırla sordu-Anlat bakalım baba !-Askerin bazısı Halifecilere kandırılmış, başıbozuk olmuş dediler. Askerden kaçanları ortalıkta görmüyorduk, emme kulağımıza geliyordu. Kaçaklar yakalanırım korkusuna evine ocağına gelmezmiş. Kimi dağa çıkıp eşkiyalık edermiş. Kimi de bir kıyıya siner mektup yazıp evden para istermiş. Bir ay önce bana da bir mektup geldi. Muhtar getirdi. Hah dedim, oğlan askerden kaçtı para ister. Benim okumam yazmam yok. Utancımdan kimseye okutamadım. Muhtar her önüne gelene demiş bana mektup geldiğini. Ele güne bakamaz oldum. Dünyaya kahrettim eve eğildi, bağlı elleriyle yün çorabının arasından katlanmış bir kağıt mektup bu!.. Alın okuyun. Neredeyim diyorsa gidin yakalayın. Asarken de ipini bana çektirin!Mahkeme başkanı Mustafa Necati kağıdı açtı, yerinden fırladı, ağlayarak kürsüden indi. İhtiyarın önüne sesiyle hıçkırdı-Baba bizi bağışla. Küçük oğlun da İnönü’de şehit düşmüş. Sana gelen mektup askerlik şubesinin şehitlik il muhaberi elini öpmek isteyen Mustafa Necati Beyi durdurdu-VATAN SAĞ OLSUN!.. SİZ ASLANLARIM SAĞ OLUN!…İhtiyar sessizce ağlamaya başladı. Çıplak ak kıllı göğsü körük gibi inip kalkıyor, kırışık yanaklarından süzülen gözyaşları sakallarının içinde hainliği suçlamasından kurtulduğuna mı ağlıyordu, son oğlunu da yitirdiğine mi? Kimse sevgisi ve Aşkı ile bu uğurda, vatan için şehit olmuş Kahramanlarımıza ait kahramanlık öyküleri paylaşımımızı okudunuz beğenmeyi ve paylaşmayı unutmayınHikayeler KategoriKısa Hikayeler İbretlik Hikayeler Dini Hikayeler Başarı Hikayeleri Gerçek Yaşam Hikayeleri Sizden Gelen Hikayeler İngilizce-Türkçe Hikayeler Yaşam Tadında Kısa Hikayeler Youtube KISA HİKAYELERSeverek Okuduğunuz hikayelerimize Android uygulamamızı indirerek cep telefonlarınızdan ve Tabletlerinizden Rahatlıkla Ulaşa Bileceksiniz.
Çanakkale Savaşı Yaşanmış Hikayeleri TE’YİD-İ İLAHİ İLAHİ YARDIMLAR Çanakkale müstahkem mevkî kumandanı Mirlivâ Cevat Paşa, Boğaz’a çöreklenen düşman donanmalarının bombardımanları karşısında melûl ve mahzûn bir hâlde iken aşırı yorgunluktan dolayı hafif bir uykuya dalmıştı. Rüyâsında hâtiften bir ses işitti “–Ey Cevat! Sizler Allah Teâlâ’nın yüce kelâmına hürmet ve tâzim edersiniz. Bunun […]18 Mart Çanakkale Zaferi Zorlu koşullara ve büyük kayıplara rağmen tarihe geçen bir zafer kazandığımız 18 Mart Çanakkale Zaferi anlamı ve önemi geçmişten günümüze unutulmayacak izler bırakmıştır. Çanakkale Savaşları, Birinci Dünya Savaşı içinde, tarihin en kanlı muharebelerinin cereyan ettiği bölümü olarak bilinir. Bu savaşlar Türk’ün sayısız zafer, şan ve şerefle […]Çanakkale Destanı; “ARTIK DÜŞMAN DEĞİLSİNİZ” Andre Lemoine’nin Bir Anısı 18 Martta batan Fransız gemisinden 20 kişilik bir denizci sahile çıkmaya muvaffak olmuştu. Ama karaya ayak bastıkları anda Türk askerlerini de karşılarında buldular. Bu olayı Andre Lemoine şöyle anlatıyor. “Sahile çıktığımız zaman bitkindik. Bir taraftan üzerimizden akıp giden mermiler, diğer yandan […]Mustafa Kemal Atatürk Anlatıyor “BOMBASIRTI “ Çanakkale Savaşı’nı kazandıran yüksek ruh… “Bombasırtı olayı 14 Mayıs 1915 çok önemli ve dünya harp tarihinde eşine rastlanması mümkün olmayan bir hadisedir. Karşılıklı siperler arasındaki mesafe 8 metre, yani ölüm muhakkak. Birinci siperdekilerin hiç birisi kurtulamamacasına hepsi düşüyor. İkinci siperdekiler yıldırım gibi onların yerine […]Çanakkale Savaşı ve Bir Anzak Askerinin İbretlik Mektubu Bir anzak askerinin Çanakkale savaşı sırasında ailesine yazdığı mektup.. 10 AĞUSTOS 1915 – GELİBOLU Sevgili ve bir zamanlar mutlu ailem; Gelibolu cehenneminden hepinize merhaba! Bu mektubu size yazmak niyetinde değildim. Aslında ben artık kimseyle konuşmak kimsenin, kimsenin yüzünü görmek istediğimden de emin […]Kendi Ağzından, Bir Çanakkale Gazisinin Hikayesi Adı anıldığında yüreklerin titrediği şehirdir Çanakkale. Ülkenin hemen her yanı mahşer yeri adeta. Kafkasya cephesinde Ruslar taarruzda, Seddülbahir’de Türk askerleri düşman saflarını topa tutuyor. Bir diğer cephe ise Irak. Birinci Dünya Savaşı, dört taraftan kuşatmış imparatorluğu. Lakin asıl mahşer Çanakkale’de yaşanıyor. Okunma Sayısı Anıtı ve Mezarlığı Çanakkale Savaşları sırasında 25 Nisan 1915 günü Anzak Koyu’na çıkartma yapan Anzaklar, kendisine çekilme emri verildiği halde bu emri dinlemeyen Mustafa Kemal Atatürk tarafından Conkbayırı’nın güney eteklerinde durdurulmuştur. Atatürk, cephanesi biten ve geri çekilmeye başlayan askerleri durdurarak “Kurşununuz yoksa süngünüz var” sözünü burada söylemiştir. Daha sonra […]Çanakkale Hikayeleri; Anzaklı Ömer’in Hikayesi 1957 yılında İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun olup ihtisas yapmak üzere ABD’ye giden Doktor Ömer Musluoğlu görev yaptığı hastanede başından geçen çok enteresan bir hadiseyi şöyle anlatıyor Okunma Sayısı 827“Yirmi Beş Kuruş” un Hikayesi Hikaye oku Ağlaya ağlaya okuyacağınız, tarihimizden gerçekleri anlatan bir hikaye. Okurken o anı yaşatan bir hikaye. Bu güzel hikayeyi okumadan geçmeyiniz lütfen…. Seferberliğin ilânıyla beraber, Ayvalık’taki 9. Tümen’e bağlı 23. Alay ağırlıklarıyla birlikte Soma’ya gelerek, trenle Bandırma üzerinden Tekirdağ’a sevk edildi. 23. Alay’ın Burhaniye’de bulunan […]Çok Güzel Bir Hikaye; “Anzaklı Ömer’în Hikayesi” Hikaye Oku Belki daha önce bu hikayeyi başka yerlerde okumuş olabilirsiniz, ancak defalarca okumaya değecek, okuyucuyu gururlandıran, hatta ağlatan bir hikaye. Okuyarak bu güzelliği yaşayınız. Türk olmanın nasıl bir şey olduğunu unutanlara hatırlatmak için, Türk olmanın tadına varmak için, lütfen okuyunuz. Bu hakiki […] Yazı dolaşımı
çanakkale de yaşanmış hikayeler kısa