🐳 Hayırlı Haber Almak Için Zikir
371Beğeniler, 9 Yorumlar. swancaravan (@swancaravan) adlı kişiden TikTok videosu: "Daha güzel bir sürpriz olamazdı 🫶🏻 Burak Bey ve sevgili ailesine 4 kişilik Safir modelimiz hayırlı olsun 😍 💙 Daha fazla bilgi almak için bizimle iletişime geçin 💬#swancaravan #safir#karavan #karavangünlükleri #karavanhayatı #karavanlageziyoruz #çekmekaravan #karavancılık #
1day agoYani yüzde 2'sinin neye göre işlem yaptığı belirsiz. Bu firmalara ÇED muafiyeti tanınmış. Biz bir mandıra açarken ÇED olumlu raporu almak zorundayız. Ama binlerce tonluk gemi sökülen bir yerde firmaların ÇED mevzuatına tabi olmadığını görüyoruz. Her iki başlıkta da mücadeleyi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
Zikir, kalpleri doyuran, iştahların aç gözlülüğünü gideren, susuzları suya kandıran, akılları hedefine ulaştıran bir ibâdettir. Zikir kul için uyanıklıktır, şuurdur, bilinçli olmaktır. Zikir takvaya ulaştırır, takvayı öğretir, takvaya arkadaş eder. Zikir şuurları diri tutar, gönülleri gafletten korur.
Günlük Yapılabilecek 8 Faziletli Zikir. Allah-u Teala Kur’an-ı Kerimde mealen şöyle buyurmuştur: “. Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah’ın zikriyle mutmain olur (Allah’ı anmakla sükûnet bulur).” (Ra’d, 13/28) Bir başka Ayet-i Kerime’de Rabbimiz mealen: “Öyleyse siz Beni zikredin ki Ben de sizi anayım.
Zengin Olmak İçin Her Gün 100 Kere Yapılacak Zikir. % buffered. 00:00. Lâ ilâhe illallâhül melikül h a qq ul mübîn. Dualarım. 10/27/2016 Zenginlik-Bol Rızık,
Zikirgünü perşembedir.Saati ise Müşteridir.Ama Sevdiği Bir Kişiden Hayırlı Haber Almak İçin Esma. Allahü Teâlâ'nın "Yâ Semi celle celalühü " İsmi Şerifi "Gizli açık,alçak-yüksek,küçük-büyük ,her varlığın bütün seslerini ve hareketlerini duyan,her sesi,her yalvarışı ve yakarışı dinleyip işiten
2days agoAn itibarı ile uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik sınav süreci başlamış durumda. Öğretmenler, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik hizmet içi eğitimlerini 18 Temmuz - 5 Eylül tarihleri arasında öğretmen Bilişim Ağı (OBA) sistemi üzerinden online olarak almak zorundalar. 18 Temmuz'da başlayan hizmet içi eğitim
CehriZikir ve Cehri Zikrin Fazileti. Biliniz ki, Kuran-ı Kerim muhtelif âyet-i celîleleriyle göklerde ve yeryüzündeki her şeyin Allah'ı zikr u tesbih ettiğini onun hamd ü senâsıyla meşgul olduğunu haber vermektedir. Onun için ibadetlerin özü, zikir olarak kabul edilmiştir.
Bütünpeygamberlerin dualarının en hayırlı zikri. “Lâ ilâhe illallahü vahdehü lâ şerîke leh lehülmülkü ve lehülhamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr”. Manası: Allah’tan başka ilah yoktur. İbadete layık yalnız Allah’tır, O birdir, ortağı yoktur, kâinat Onun mülküdür, hamd Ona mahsustur, O her şeye
s6Qn. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya ziyareti dönüşünde medya temsilcileriyle bir söyleşi gerçekleştirdi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in davetine icabetle Soçi'de yaptıkları çalışma ziyaretini olumlu, başarılı bir şekilde tamamladıklarını kaydeden Erdoğan, "Sayın Putin’le 19 Temmuz’da Tahran’da bir araya gelmemizin ardından Soçi’de ikili ilişkilerimizi ve uluslararası meseleleri etraflıca değerlendirdik. Yüksek Düzeyli İş Birliği Konseyimizin müteakip toplantısını Türkiye’de yapmak üzere Sayın Putin’e davetimi gerçekleştirdim." dedi. Türk-Rus ilişkilerinin karşı karıya kaldığı meydan okumaların üstesinden diyalog ve iş birliği ile gelmeyi hep başardığını vurgulayan Erdoğan, Putin'le tesis ettikleri karşılıklı güven ve saygıya dayalı ortak anlayışın, iki ülke arasındaki ilişkilerin teminatı olduğunu söyledi. Erdoğan, "Mevcut şartlar altında önemli olan; ilişkilerimizi ortak çıkarlarımız temelinde ve uluslararası sistem içinde sürdürmek, ileri götürmektir." ifadelerini kullandı. "Ticaret, turizm ve tarım gibi alanlarda iş birliğimizi geliştirmek istiyoruz" İkili görüşmede ticari ve ekonomik iş birliğinin daha da geliştirilmesi üzerinde etraflıca fikir alışverişinde bulunduklarını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti "Ticarette hedefimizi daha önce 100 milyar dolar olarak ifade etmiştik. Bu doğrultuda enerji başta olmak üzere, ticaret, turizm ve tarım gibi alanlarda iş birliğimizi geliştirmek istiyoruz. İkili ticaret hacmimizin daha dengeli bir zemine kavuşmasını temin etmek noktasında kararlıyız. Ekonomik ve ticari ilişiklerimize dair yol haritası mahiyetinde bir mutabakat zaptı da Soçi’de Ticaret Bakanımız ile Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak tarafından imzalandı." Suriye'de yuvalanan terör örgütlerine karşı atılabilecek adımları da mütalaa ettiklerini ifade eden Erdoğan, Suriye'nin toprak bütünlüğünü tehdit eden, Suriye halkıyla birlikte askere, polise ve güvenlik güçlerine, sivil vatandaşlara saldıran bu katil sürüleriyle mücadelede birlikte gereken cevabı verme konusunda mutabık kaldıklarını kaydetti. "Putin’e, Zelenskiy ile görüşmesine ev sahipliği yapabileceğimizi bir kez daha hatırlattım" Türkiye'nin Rusya'ya sürdürdüğü diyaloğun müspet yansımalarına Kafkaslar'da, Suriye'de ve Ukrayna'da şahit olduklarını belirten Erdoğan, şunları söyledi "Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden ihraç edilmesine yönelik girişim, bunun en son küresel örneğidir. Şimdi önemli olan, planın sağlıklı şekilde uygulanması ve oluşan müspet havanın İstanbul’daki müzakerelere dönüşe yönelik somut adımlara tahvil edilmesidir. Ukrayna’daki savaşın kazananı olmayacağını başından beri vurguluyorum. Sahadaki sıkıntılara rağmen, krizin müzakere masasında çözüleceğine olan güçlü inancımı da koruyorum. Sayın Putin’e, Sayın Zelenski’yle görüşmesine ev sahipliği yapabileceğimizi bir kez daha hatırlattım. Karadeniz’den komşumuz Rusya’yla diyaloğumuzu, bölgesel ve küresel barışa katkı sunmak maksadıyla her alanda ilerletmeye devam edeceğiz. Soçi’deki görüşmelerimizin, Türkiye ve Rusya başta olmak üzere, bölgemiz için hayırlara vesile olmasını Allah’tan diliyorum." Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarının ardından medya temsilcilerinin sorularını yanıtladı. Türk diplomasisi ateşkeste rol alır mı? Türk diplomasisi aslında üzerine düşen bu görevi başarılı bir şekilde sürdürüyor. Burada herhangi bir sıkıntı söz konusu değil. Ancak tabii tarafların buradaki yaklaşımı büyük önem arz ediyor. Eğer taraflar verilen sözlerin üzerinde gerçekten hassasiyet gösterip dururlarsa bu işi ciddi manada çözebilecek bir imkana sahip olduğumuzu veyahut da yaklaştığımızı görüyorum. Bunun olmaması için bu noktada bir sebep söz konusu değil. "Bütün mesele netice almak" Putin konuyla ilgili Türkiye’ye yönelik adil bir yaklaşım sürdürüyor. Terörle mücadele noktasında her zaman yanımızda olacağını özellikle de ifade ediyor. Burada şunu bize ima ediyor; "Mümkün olduğunca bunları, rejimle birlikte çözme yolunu tercih ederseniz çok daha isabetli olur" gibi bir yaklaşımı var. Biz de diyoruz ki, şu anda bizim istihbarat örgütümüz Suriye istihbaratıyla zaten bu konuları yürütüyor ama bütün mesele netice almak. Eğer istihbaratımız, Suriye istihbaratıyla bu çalışmayı yürütürken, buna rağmen hala orada terör örgütleri fellik fellik at oynatıyorsa bu konuda bize destek vermeniz gerekiyor diyoruz. Bu konuda da mutabakatımız var. "Akkuyu’daki çalışmaları yerinde, bizzat heyetimle beraber izleyeceğim" Tabii böyle bir konuyu görüşmemek olamaz. Görüştük. Akkuyu Nükleer Güç Santrali, ülkemizin enerji stratejisi içinde ayrı bir öneme sahip. Akkuyu’nun ilk reaktörünü 2023 yılında hizmete alma hedefimiz sürüyor. Bu hususları, Rus tarafıyla görüşmelerimizde bir kez daha ele aldık. "25 bin kişi şu anda çalışmıyor. Burası kapatıldı" gibi ifadeler söyleniyor. Böyle bir şeyi ben de kabul etmedim, Rus tarafı da kabul etmiyor. Çalışıyorlar. Şimdi önümüzdeki hafta Mersin Taşucu’nda Abdülhamit Han sondaj gemimizi uğurlamaya gittiğimde aynı gün oradan Akkuyu’ya geçeceğim. Akkuyu’daki çalışmaları yerinde, bizzat heyetimle beraber izleyeceğim. Ondan sonra da Sayın Putin’e oradaki gelinen durumu aktaracağım, söyleyeceğim. Ona göre de yol haritamızı belirleyelim diyeceğim. Yani onlar da bir defa kesinlikle süreci durdurmak gibi bir şeyi kabul etmiyorlar. "Sayın Putin’le ruble üzerinde mutabık kaldık" Bizim şu anda Türkiye olarak kapımız herkese açık. Ülkemizde kimler yatırım yapmak isterse biz onlara her türlü desteği veririz. Çünkü Türkiye dünyada sadece bu son gelişmelerde değil, bunun dışında da serbest pazar ekonomisinin en önemli bir açık kapısıdır. Tabii bu Soçi ziyaretinin bir güzel tarafı da şu oldu; Sayın Putin’le ruble üzerinde mutabık kaldık. Ruble noktasında bu alışverişlerimizi yapacağımız için o da tabii Türkiye-Rusya arasında mali noktada ayrı bir güç kaynağı olarak Rusya’ya ve Türkiye’ye inşallah kazandıracak. Bir de Rusya’nın Mir kartı var. Şu anda bizim beş bankamız bunun üzerinden çalışmalarını sürdürüyor. Burada da çok ciddi gelişmeler var. Bu da tabi Rusya’dan gelen turistleri çok çok rahatlatan bir süreç. Onlarla alışverişini, otel ödemelerini yapabiliyorlar. Bu da tabi hem onlar için hem bizim için çok çok rahatlatıcı bir sistem. Bu ziyaretimizde Rusya Merkez Bankası Başkanı ile bizim Merkez Bankası Başkanımız da görüşmelerini yaptılar. Azerbaycan-Ermenistan gerilimi İlham kardeşimle iki gün önce bunları etraflıca konuştuk. Öncelikle bir Azerbaycanlı kardeşimizin şehit olmasına neden olan saldırıyı kınıyoruz. Karabağ, Azerbaycan’ın uluslararası tanınmış sınırları içerisinde yer alan Azerbaycan toprağıdır. Azerbaycan, tabiatıyla topraklarında yasadışı hiçbir silahlı unsurun bulunmasını istemiyor. Üçlü Bildiri’den bu yana yaklaşık iki yıl geçti. Ermenistan’ın buradaki taahhütlerini de bir an önce yerine getirmesi önem taşıyor. Azerbaycan’ın Londra Büyükelçiliğine saldırıyı da kabul edilemez buluyoruz. Bu olayın ciddiyetle ve detaylı bir şekilde soruşturularak faillerine gerekli cezaların verileceğini ümit ediyoruz. Pasifik'te olası bir çatışma Biz hepsine hazırız, bir sıkıntı yok. Bölgedeki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Ukrayna’daki savaş ve koronavirüs salgınının küresel ekonomi ve istikrara olumsuz etkilerinin sürdüğü bir dönemde yeni bir krizin ortaya çıkmasına izin vermemeliyiz. Tayvan’la ilgili ortaya çıkan gerginliğin azaltılması için tüm tarafların sağduyulu ve itidalli hareket etmesi çok çok önemli. Eylül ayında Şanghay Beşlisi, Özbekistan’da toplanacak. Görüşmemizde Sayın Putin de rica etti; nasip olursa biz de inşallah oradaki toplantıya katılacağız. Şanghay Beşlisi’nin gerek üyeleri gerek gözlemci ya da diyalog ortağı olarak oraya katılacak olanlarla biz de beraber olalım diyoruz. Örneğin Çin geliyor, öbür tarafta Suud gelecek, Katar gelecek. Orada onlarla bir arada olmayı hedefliyoruz. Şu anda fevkalade bir durum olmazsa inşallah ben de oraya katılacağım. Orada bunları çok daha iyi değerlendiririz. Almanya ve Fransa'nın Türkiye'yi hedef alan açıklamaları Bu taraflı açıklamalara Dışişleri Bakanımız gerekli yanıtları verdi. Ne yazık ki Almanya da Fransa da Rum-Yunan propagandasına alet oluyor. Yunanistan’ın uluslararası hukuku hiçe sayan adımlarına göz yumulurken, doğru olmayan değerlendirmelerle ülkemizin eleştirilmesi kabul edilemez. Avrupa’nın istikrar ve güvenliği için Türkiye’nin yeri aşikâr. Bu rolümüzü küresel tahıl krizinin çözümünde öncü olarak bir kez daha gösterdik. İstanbul’dan geçen Razoni kuru yük gemisi aslında bir ilkti. Bunun arkasında bu şekilde sırada olan 20 civarında gemi var. Hepsinden öte, şu anda Rusya diyor ki "Bizim ciddi manada çıkabilecek hazırlığımız var, gücümüz var. Bizdekilere ne zaman aracılık edeceksiniz?" İlgili bakanlıklarımız, birinci derecede de Ticaret Bakanlığımız bu işlerin şu anda sorumlusu olduğu için bu konuda hızla çalışıyorlar. Hele hele burada imzayı attıktan sonra sorumluluğu daha da artmış vaziyette. Rusya diyor ki "Benim malım çok fazla. Örneğin asgari 40 milyon ton ben şu anda mal çıkarabilirim." Tabii arada kara kediler var, güya Türkiye gemileri durdurmuş gibi dedikodu dolaştırıyorlar. Böyle bir şey yok. Aksine, ilk gemi nasıl Lübnan'a gittiyse, bu tür gemilerin hepsi bizim üzerimizden gitmeleri gereken ülkelere ulaşmaları için yola revan olacaklar. Bunun aracılığını da Türkiye en güzel şekilde ortaya koyacak. İstanbul’daki sözleşmeyle sağladığımız o başarıyı bundan sonra da devam ettireceğiz. Yunanistan muhalefet liderinin telefonunda casus yazılım bulunması Ben Yunanistan’ın iç işlerine karışmam. Bu onların iç işleridir. Zaho'daki son durum Daha önce gerek Dışişleri gerekse Savunma Bakanlığımız açıklamaları yaptı. Bu, terör örgütü PKK’nın bilindik saldırılarının bir değişik versiyonu. Nasıl bugüne kadar bu tür şeyleri yapıp ondan sonra kaçtıysalar, ortada görünmeme gibi yolları seçtiyseler şimdi burada da yine aynı şekilde bu tür suikastları yaptıktan sonra topu hemen Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Türkiye’nin üzerine atmışlardır. Olayın aslı budur. Buna yönelik de bugüne kadar yapılmış olan açıklamalarımızın arkasındayız. Tabii başta Amerika olmak üzere, Avrupa’nın değişik ülkelerine bunları İletişim Başkanlığımız da anlattı ve bu şekilde süreç devam ediyor. Biz ilk andan itibaren orada yerel muhataplarımızla konuşmak, görüşmek, temas sağlamak suretiyle her konuda yardımcı olabileceğimizi, bu olayın açığa çıkması için elimizden geleni göstereceğimizi kendilerine söyledik. Bu teklifimiz halen baki. Onlar da teşekkür ettiler. Hatta oradaki yaralılarla alakalı eğer arzu ederlerse onlara sağlık desteği sağlayabileceğimizi kendilerine ifade ettik. Sadece Kuzey Irak’ta veya Irak’ta değil, biz oradan ülkemize alıp en yakın vilayetlerdeki şehir hastanelerimizde, eğitim araştırma hastanelerimizde, ameliyatsa ameliyat, bakımsa bakım bunların hepsini yapabileceğimizi söyledik. Bütün muhataplarımıza taziyelerimizi ilettik. "Zaho’daki olaydan sonra Musul Konsolosluğumuza bir saldırı oldu" Bizim başlangıçtan itibaren yaptığımız bütün operasyonlarda sivillerin, tarihi, dini, kültürel yapıların ve çevrenin dokunulmaz olduğunu, planlamada ve icrada kesinlikle bu konulara hiçbir ordunun yapmadığı kadar dikkatli ve hassasiyetle yaklaştığımızı ilave ettik. Zaho’daki olaydan sonra Musul Konsolosluğumuza bir saldırı oldu. Oranın bir sivil hedef olduğu biline biline oraya aleni saldırı yapıldı. Kimin sivil hedeflere saldırabileceğini, bu alçaklığı kimlerin yapabileceğini herkesin görmesi lazım. Kılıçdaroğlu'nun Uludere ziyareti Biliyorsunuz ben Uludere’deki o olayda ebediyete irtihal eden bütün kardeşlerimizin aileleriyle bir araya geldim. Şırnak’ta Şerafettin Elçi Havalimanı’nın açılışında o ailelerle görüşmelerimi yaptım. Bizzat eşimi de Uludere’ye gönderdim. Eşim Uludere’ye gitti, oradaki ailelerle yerinde görüşmeler yaptı. Dolayısıyla bizim Bay Kemal gibi kalkıp da nerede bir fırsatçılık var, o fırsatçılık anı geldiğinde onlarla bir araya gelmek gibi bir yaklaşımımız yok. Bay Kemal helalleşmeden bahsediyor. Sen bu ifadeyle bir defa kendini açığa çıkarıyorsun. Nedir o? Bir yerde bir borç varsa gidersin helalleşirsin. Demek ki sen bu işlerde tarafsın. Böyle bir durum zaten söz konusu. Onun için de helalleşme zarureti doğuyor. Bizim öyle bir helalleşme sıkıntımız yok. Çünkü biz bütün vatandaşlarımıza karşı her türlü yapmamız gerekenleri yaptık, yapıyoruz ve bundan sonra da aynı şekilde yapmaya devam edeceğiz. Bizim vatandaşlarımıza karşı hak noktasında evelallah bir sıkıntımız yok, buna inanıyoruz. Hele hele orada belediyeyi de biz kazandığımız için, nasıl oluyor bu iş, hem öyle hem öyle. KPSS'nin iptal edilmesi kararı FETÖ’cü grup mu desek; 6’lı masa mı desek; bir de masanın altı var, yedi… Şimdi dikkat ederseniz, aynı anda hepsi adeta aynı cümlelerle, aynı kelimelerle bunu tanımlamaya çalıştılar. Yani biz orada boşta bulunsak veya boşluğa düşsek bunu seçime kadar satacaklardı. Çünkü gençleri nasıl aldatırız gayreti içerisindeler. Tabii bu tutmadı. Çünkü biz durumu gördük. Durumu gördükten sonra, ben ÖSYM başkanı olan arkadaşımızı da bir zan altında bırakmak istemem ama soruşturmaların hayırlı bir netice vermesi noktasından hareketle kendisini görevden almak suretiyle oraya hemen, 24 saati bulmadan bir arkadaşımızın atamasını yaptık. Bu atamayla beraber de hemen ekibini en güzel şekilde kurması için talimat verdik. Üst düzey de bir ekip oluşturduk ve bu ekiple çalışmalarına anında başladılar. Atamayı yaptığımız gibi çalışmayla da hemen ertesi sabah çıktı basın toplantısını yaptı ve önümüzdeki ayın 17’sinde de süreci başlatma kararını aldık. Sınavı iptal edilenlerden herhangi bir ücret talebi de kesinlikle olmayacak. ÖSYM, bundan sonraki süreci, kademeleri de inşallah en güzel surette devam ettirerek, şaibeleri de ortadan kaldırarak yoluna devam edecek. Kılıçdaroğlu'nun "Evet ben Bay Kemal'im" açıklaması Şimdi burada da söyledik ya… Bay Kemal’ tabii uzun zamandır kendisine lütfettiğimiz bir isimdi ama bu ismi kabullenmekte önce zorlandı, sonra kabul etti. Bize düşen nedir? Hayırlı olsun demektir. Fakat enteresan olan bir şey daha var, bizim bu ziyaretler de kendisini rahatsız ediyor. Biz bu ziyaretleri yapacağız. Ne Bay Kemal ana muhalefet olarak ne yavru muhalefet, onlar bu tür şeylere giremezler. Bizim şu 40 yıllık siyasetimizin tamamı elhamdülillah bu yolda geçti. Dünyanın gitmediğimiz ülkeleri istisnadır, nadirdir. Bundan sonraki süreçte de Rabbimizin bize verdiği ömür boyunca bunları inşallah yapmaya devam edeceğiz.
Zikir, zâkir ve mezkûr ne demektir? Zikir nasıl çekilir? Peygamber Efendimizin sünneti olarak okunması tavsiye edilen günlük Efendimizin sünnetine uygun olarak tavsiye edilen günlük zikirler. Günlük zikirler 1. Estağfirullah. 2. Lâ ilâhe illâllâhu vahdehû lâ şerîke lehû, lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr. 3. Sübhanallâhi ve bihamdihî sübhânallâhil azîm. 4. Allâhümme eınnî alâ zikrike ve şükrike ve hüsni ibâdetike. 5. Sübhânallâhi velhamdülillâhi velâ ilâhe illâllâhu vallâhu ekber, velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm. 6. Sübhânallâhi ve bihamdihî adede halkıhî ve rızâ nefsihî ve zinete arşihî ve midâde kelimâtihî. 7. Sübhânallâhi ve bihamdihî. 8. Allâhümme Salli alâ Seyyidinâ ve Nebiyyinâ Muhammed. ZİKİR NE DEMEK? “Ze-ke-ra” kökünden gelen zikir kelimesi, lügatte; zihinde tutmak, ezberlemek, unutmaksızın hatırda kalmasını sağlamak, kadrini bilmek, mükâfatlandırmak, övgü, senâ, öğüt gibi mânâlara gelmektedir. Kur’ân-ı Kerîm’de ise; “hatırlamak, anmak, gereğini yapmakla birlikte hatıra getirmek, mükâfatlandırmak, övmek, şükrünü edâ etmek, tekbir getirmek, duâ ve yakarışta bulunmak, söz, kıssa, haber, kitap, şan, şeref, vaaz, ibadet etmek, ibret almak, delil görmek, îman etmek, itaat etmek, kulluk yapmak, okumak, namaz kılmak, vahiy ve yol göstermek”[1] gibi mânâlarıyla 290 yerde kullanılmıştır. Bunlardan birçoğu “zekera” kökünden türeyen kelimelerdir. Tezkire, tezekkür, mezkûr ve zâkir gibi… Zikir, Âlemlerin Rabbinin varlığını, emir ve nehiylerini, tesbihâtını, günlük hayatın her ânında canlı tutmak, dünyanın çekici bütün ihtişam, süs ve meşguliyetlerine rağmen yaratılış gayesinin şuurunda olmak, itaat ve teslimiyette bulunmaktır. Nitekim en büyük zikir olan Kitab/Kur’ân-ı Kerîm, Âlemlerin Rabbinin “Kelâmullâh”ı ve “Kutlu mesajı”dır. Onunla kurulan kalbî beraberlik, yapılan çalışma, tâlim, tekrar, itaat ve ittibâ; en büyük zikirdir. Bu zikir, hem kalbî beraberliği değerli, şanlı, şerefli kıldığı gibi; hem de zikrin sonunda ulaşılan ilim, terbiye ve kemâlâtla, insana kendisinden istenen başarıyı kazandırmış olmaktadır. Âyet-i kerîmelerde “…Sana bu Zikr’i Kur’ân’ı indirdik ki, kendilerine indirileni insanlara açıklayasın, tâ ki düşünüp öğüt alsınlar.” en-Nahl, 44 “Sen ancak zikre Kur’ân’a uyan ve görmeden Rahmân’dan korkan kimseyi uyarabilirsin...” Yâsîn, 11 buyrulmuştur. Kitap, Âlemlerin Rabbini tanıttığı, öğrettiği gibi; öğüt ve nasihat olarak dünya ve âhiretin mahiyetini, hesâbı, haşri, ölümü ve hayatı anlatmakta; hattâ geçmiş kavimlerin hayatlarından ve âkıbetlerinden bilgiler vererek ikazlarda bulunmaktadır. ZİKİRDEN MAHRUM OLMAK Tâhâ sûresinde; “Benim zikrimden yüz çeviren kimseye dar bir geçim vardır…” Tâhâ, 124 şeklinde geçen “zikir” kelimesini müfessirler, genel olarak Allâh’ı inkâr etme, O’nun öğrettiği ve gösterdiği yola ittibâ etmeme, emir ve nehiylerine itaat etmeme gibi mânâlarla açıklamaktadırlar. Âyetin devamında geçen “dar bir geçim vardır” ifadesini de Allâh’ın hoşnutluğundan uzak düşme, mü’min olarak teslim olamamanın verdiği hüsran ve mahrumiyet olarak yorumlamaktadırlar.[2] Dolayısıyla zikirden uzak kalmak, nasipsiz olmak, mahrûmiyet, hem dünyevî hem uhrevî dar bir geçim, sıkıntı ve sıklet olarak tasvir edilmektedir. Hattâ müşrik ve münâfıklara verilen refah, mal-mülk ve dünyevî nîmetler dahî, dar geçimin sıkıntı ve sıkletin içine girmektedir. Nitekim dünya ve dünya nimetlerinin Allah Teâlâ’nın indinde hiçbir değer ve kıymeti yoktur. Hattâ Âlemlerin Rabbi, bazı kullarına âhiret sorgusunu ve azâbını daha fazla çetinleştirmek üzere -kahrından- verdiğini bildirmektedir. Zümer Sûresi’nde “…Allâh’ın zikrine karşı kalpleri katı olanların vay hâline! İşte onlar açık bir sapıklık içindedirler.” ez-Zümer, 22 âyetinde de vurgulandığı gibi, dünyevî başarı ve kazançlar kıstas değildir. KURAN’DA ZİKİR İLE İLGİLİ AYETLER “Kitaptan sana vahyedileni oku, namazı îtinayla kıl. Kuşkusuz namaz, hayâsızlıktan ve her türlü kötülükten alıkoyar. Allâh’ı zikretmek, elbette ibadetlerin en büyüğüdür. Allah ne yaparsanız hepsini bilir.” el-Ankebût, 45 “Artık siz Beni anın ki, Ben de sizi anayım. Bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin.” el-Bakara, 152 “Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerinde yatarken Allâh’ı zikrederler; göklerin ve yerin yaratılışını tefekkür ederler…” Âl-i İmrân, 191 “Allâh’ı nefsinde, içinde huşû ve korku ile gece-gündüz, açık ve gizli zikret. Sakın gafillerden olma!” el-A’râf, 205 “Ey îmân edenler! Allâh’ı çokça zikredin.” el-Ahzâb, 41 “…Münâfıklar namaza üşenerek kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, Allâh’ı da pek az hatıra getirirler.” en-Nisâ, 142 Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem “-Size amellerinizin en hayırlısını ve Rabbiniz katında derecelerinizi en çok yükselteni, sizin için altın, gümüş vermenizden ve düşmanınızla sabahleyin karşılaşıp boyunlarını vurmanızdan ve onların da sizin boyunlarınızı vurmasından daha hayırlı olanı haber vereyim mi?” diye sordu. Sahâbîler “-Evet, yâ Rasûlâllah! Haber ver.” dediler. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- “-Âlemlerin Rabbini zikretmektir!” buyurdu.[3] NASIL ZİKİR? Anmak, gereğini yapmak sûretiyle hatırda tutmak, duâ ve yakarışta bulunmak, ibadet etmek, ibret almak, yol göstermek gibi mânâlara geldiğini söylediğimiz zikri, Ebû Nasr es-Serrâc şöyle sınıflandırmıştır “Lisanla yapılan zikrin sevabı bire on, kalp ile yapılan zikrin sevabı bire yedi yüz misliyle verilmektedir. Bunun yanında, zikrin en ileri mertebesi olan Hakk’a yakınlık dolayısıyla muhabbet ve hayâ ile dolmanın sevabı ise sayılamayacak ve tartılamayacak derecede yüksektir.” Nihayetinde yaratılış maksadı olan itaat ve zikir, doğumdan ölüme kadar süren hayatın miyârı; yani ayar vereni, düzenleyicisi, kıymet verenidir. Sûfîler de makbul olan zikrin Allah’tan başka her şeyi unutmakla ve mâsivâyı terk etmekle gerçekleşeceğini bildirmişlerdir. Sehl bin Abdullah’a göre zikir, Allâh’ın seni gördüğü hususunda kesin bilgiye ulaşmak, kalbinle O’nun sana senden daha yakın olduğunu görerek O’ndan hayâ etmek, bu durumu nefsine ve davranışlarına yansıtmaktır. Hâlis bir zikir için öncelikle takvânın gerçekleşmesi gerekir. Gerçek takvâ, haramlardan kaçınmak ve faydasız/gereksiz şeylerden uzaklaşmakla elde edilir.[4] Bunu Fahruddin er-Râzî şu şekilde açıklar “Zikir, lisânın zikri, kalbin zikri ve rûhun zikri olarak bölümlere ayrılır. Dilin zikri, tâzim ve senâya delâlet eden kelimeleri söylemektir. Kalbin zikri, Allâh’ın zâtına ve sıfatlarına dâir hükümlere vâkıf olmak için emir ve nehiyleri üzerinde düşünmek ve çalışmaktır. Uzuvların zikri ise, uzuvların ibadette, halka ve Hakk’a hizmette kullanılmasıdır. Bunun için Allah namaza zikir adını vererek, Allâh’ın zikrine koşunuz» buyurmuştur. Gözlerin zikri ağlamak, kulakların zikri dinlemek, dilin zikri hamd ü senâ etmek, ellerin zikri Allah yolunda sadaka vermek, yardım ve hizmet etmektir. Bedenin zikri vefâ, kalbin zikri Allah’tan korkmak ve rahmetini ummak havf ve recâ, rûhun zikri ise teslim ve rızâdır.”[5] İmâm-ı Gazâlî -rahmetullâhi aleyh- ise, zikreden “zâkir”i; zikrullâhın şerefinden dolayı şehâdet rütbesiyle vasıflandırır ve şöyle söyler “Yaşamakta esas gâye, son nefestir. Yani kalp, mâsivâ ile tamamen alâkasız bulunarak Allâh’a dalmış bir vaziyette dünyayı terk edip Allâh’a yönelmelidir. Zâkir kul, Allah’ta müstağrak olmaya gücü yeterse bu insan, savaş safında ölmüş gibidir. Çünkü canından, âilesinden, malından ve çocuklarından tamamen arzusunu kesmiştir. Hattâ dünyadan tamamen vazgeçmiştir. Zira dünya, yaşamak için sevilir. Hâlbuki Allâh’ın muhabbeti ve rızâsını kazanmak çabası içerisinde olan zâkir için dünya hayatının kıymeti yoktur. İşte bu, Allah indinde en büyük noktadır. Ve bundan dolayıdır ki şehâdet, büyük mertebeyi hâiz olmuştur.”[6] NAMAZ VE ZİKİR En büyük zikirlerden biri de hiç şüphesiz namazdır. Kudsî hadîste Âlemlerin Rabbi “Ben namazı kulumla kendi aramda ikiye böldüm. Yarısı Bana, öbür yarısı kuluma aittir...” buyurmuştur. Müslim, Salât, 38 Namaz, hadîs-i şerîflerde, “dînin direği[7], mü’minle müşriğin alâmet-i fârikası[8], en hayırlı ibadet[9]” olarak bildirilmiştir. Namaz, diğer bütün ibadetleri içinde toplayan şâmil bir ibadettir.[10] Namazla yapılan zikir, Âlemlerin Rabbi katında bizzat müşerref olunarak yapılan zikir gibidir. Namazla yapılan zikir, Âlemlerin Rabbinin dâvetiyle kabul edilmiş bir zikirdir. Zira kulun Rabbine en yakın olduğu hâlde yaptığı bir zikirdir. Bu vesîle ile namaza dururken en güzel kıyafetler giyilir, ağız kokusu yapan rahatsız edici yiyeceklerden sakınılır. TAVSİYE EDİLEN GÜNLÜK ZİKİRLER Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- “Allâh’ı anmaksızın çok konuşmayın. Allâh’ın zikri dışında çok söz söylemek, kalbi katılaştırır. Katı kalpli olanların ise, Allah’tan en uzak kimseler olduğu kesindir.” buyurmuştur. Tirmizî, Zühd, 62 1. Estağfirullah. Bakara sûresinde; “…Allah çok tevbe edenleri ve içi dışı temiz olanları sever.” el-Bakara, 222 buyrulmuştur. Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- hadîs-i şerîflerinde şöyle buyurmuştur “Vallâhi ben günde yetmiş kereden fazla bağışlanma diler, Allah’a tevbe ederim.” Buhârî, Deavât, 3 “İstiğfâra devam edeni, Allah umulmadık yerde ve zamanda rızıklandırır, her türlü sıkıntıdan kurtarır.” Ebû Dâvûd, Vitir, 26/1518; İbn-i Mâce, Edeb, 57 “Kıyamet günü amel defterinde çok istiğfar bulunan kimseye müjdeler olsun!” İbn-i Mâce, Edeb, 57 2. “Lâ ilâhe illâllâhu vahdehû lâ şerîke lehû, lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr.” Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem “Kim, Lâ ilâhe illâllâhu vahdehû lâ şerîke lehû, lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr Allah’tan başka ilâh yoktur, O tektir, O’nun benzeri yoktur, mülk O’nundur. Hamd O’na mahsustur. O’nun her şeye gücü yeter.» zikrini günde yüz kere söylerse; kendisine on köle âzâd etmiş gibi sevap verilir. Yüz sevap yazılır, yüz günâhı silinir. Akşama karşı onu şeytana karşı muhafaza eder. Bundan daha fazlasını okumayan hiçbir kimse, o adamınkinden daha efdal bir amel getiremez.” buyurmuştur. Buhârî, Ezan, 155 3. “Sübhanallâhi ve bihamdihî sübhânallâhil azîm” Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- “Dile hafif, mîzâna konduğunda ağır gelen ve Rahman olan Allâh’ı hoşnut eden iki cümle vardır Sübhânallâhi ve bihamdihî sübhânallâhil azîm» Ben, Allâh’ı ulûhiyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih eder ve O’na hamd ederim. Ben, Yüce Allâh’ı ulûhiyet makamına yakışmayan sıfatlardan tekrar tenzih ederim” buyurmuştur. Buhârî, Tevhid, 58 4. “Allâhümme eınnî alâ zikrike ve şükrike ve hüsni ibâdetike.” Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Muâz bin Cebel’in elinden tutarak “-Ey Muâz, her namazdan sonra şu duâyı okumanı tavsiye ediyorum.” buyurmuş ve şöyle demiştir Allâhümme eınnî alâ zikrike ve şükrike ve hüsni ibâdetike» Allâh’ım, Seni zikredebilmem, Sana şükredebilmem ve Sana güzelce ibadet edebilmem için bana yardım et.” Ebû Dâvûd, Vitir, 26 5. “Sübhânallâhi velhamdülillâhi velâ ilâhe illâllâhu vallâhu ekber, velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm.” Peygamber Efendimiz -sallâllâḥu aleyhi ve sellem- Sübhânallâhi velhamdü lillâhi velâ ilâhe illâllâhu vallâhu ekber, velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm.» Allah bütün noksanlıklardan münezzehtir. Bütün hamdler O’na mahsustur. Allah’tan başka söz sahibi yoktur. Allah en büyüktür, azamet sahibi Yüce Allah’tan başka güç ve kudret sahibi yoktur. demek, benim için üzerine Güneş doğan her şeyden daha kıymetlidir.” buyurmuştur. Müslim, Zikir, 32 6. “Sübhânallâhi ve bihamdihî adede halkıhî ve rızâ nefsihî ve zinete arşihî ve midâde kelimâtihî.” Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, sabah namazından kuşluk vaktine kadar zikir yapan Cüveyriye Vâlidemize “-Sabah namazından sonra üç kez söylemiş olduğun şu tesbih, bütün onların sevâbına eşittir.” buyurmuş[11] ve zikri şöyle tâlim etmiştir “Sübhânallâhi ve bihamdihî adede halkıhî ve rızâ nefsihî ve zinete arşihî ve midâde kelimâtihî.” Yarattıkların adedince, râzı olduğun nefisler adedince, Arşının güzellikleri sayısınca ve kelimelerin adedince Sana hamd ederek Seni bütün noksanlıklardan tenzih ederim. 7. “Sübhânallâhi ve bihamdihî” Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- “Kim günde yüz kere Sübhanallâhi ve bihamdihî» Allâh’a hamd ederek, O’nu bütün noksanlıklardan tenzih ederim. derse, hataları dökülür, hattâ denizin köpüğü kadar çok olsa bile.” buyurmuştur. Buhârî, Deavât, 54 8. “Allâhümme Salli alâ Seyyidinâ ve Nebiyyinâ Muhammed” Allah Teâlâ “Ey îman edenler! Allah ve melekleri Peygamber’e çok salavât getirirler. Siz de O’na salavât getirin ve tam bir teslîmiyetle selâm verin.” buyurmuştur. el-Ahzâb, 56 Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de, “Kıyamet günü insanların bana en yakını, bana en çok salavât okuyanıdır.” buyurmuştur. Tirmizî, Vitr, 21 O hâlde dilimiz döndüğünce Peygamber Efendimize, âline, ehl-i beytine ve ashâbına salât ü selâm getirerek onlarla dünyevî ve uhrevî birlikteliğimizi artırmaya çalışalım. Zîrâ bu fânî dünyada onlardan daha yakın ve vefâlı bir dost bulmamız zordur. Dipnotlar [1] Kur’ânî Kavramlar, Kur’ân Lügati. [2] Taberî, Câmiu’l-Beyân, XVI, 225, 227. [3] İmâm-ı Mâlik, Muvatta, I, 211. [4] Şehâbeddin es-Sühreverdî, sh 221-222. [5] et-Tergîb ve’t-Terhîb, II, sh 399. [6] et-Tergîb ve’t-Terhîb, II, sh 399-400. [7] Beyhakî, Şuabü’l-Îmân, III, 39. [8] Müslim, Îman, 134. [9] Bkz Buhârî, Mevâkît, 5; Cihâd, 1, Edeb, 1; Müslim, Îmân, 137-139. [10] Ömer Nasûhî Bilmen, İlmihal, sh 104. [11] Müslim, Zikir, 79. Kaynak Seher Küçük, Şebnem Dergisi, Sayı 180 İslam ve İhsan
11 Ağustos 2022 Perşembe E-Gazete Türkçe العربية فارسی English Kurdî Fotoğraf Video ... Güncel Yolcu otobüsü tıra çarptı 1 ölü, 43 yaralı Antalya'da midibüs devrildi 19 yaralı İstanbul için "çok kuvvetli ve şiddetli" yağış uyarısı Tarihte bugün 11 Ağustos Dünya ABD istihbaratı Çin'e odaklanıyor Eski ABD Başkanı Trump ABD muz cumhuriyetidir Kasım Süleymani'ye karşı John Bolton! Trump sessiz kalma hakkını kullandı! Ekonomi Kuzu etinden sonra fiyatı düşecek ürünler belli oldu! Bakan Nebati Enflasyonu yeneceğiz Bakan Nebati Fiyat artışları karşısında ne tür sıkıntılar yaşadığının farkındayız Türkiye'de 7 ayda 1,8 milyonu aşkın gayrimenkul satış işlemi yapıldı Sağlık Mutfaklardaki ölümcül’ pişirme kaplarına dikkat Fareden insana geçen yeni bir ölümcül virüs keşfedildi Ruhsal hastalıklar kanseri tetikliyor Yeme bağımlılığı ile nasıl mücadele edilmeli? Teknoloji Çin 16 uyduyu dünya yörüngesine yolladı Felaket fırsatçısı milyarderler eriyen buzullara yatırım yapıyor! Hayyam uydusu yola çıktı! WhatsApp'a yeni özellikler geliyor Eğitim Yeni eğitim öğretim yılında kullanacak kitaplar illere gönderildi Milli Eğitim Bakanı Özer Kesinlikle okula kayıtlarda bağış alınmayacak ÖSYM yeni KPSS takvimini açıkladı Bakan Özer Eğitim müfredatına "Kültür Tarihi" dersi eklenecek Aile Ev hanımları bu haber sizin için! Ev işleri sağılığı koruyor Artık kimse kız istemeye gidemiyor! Çünkü... "Çok zorlanıyoruz ama Allah'a şükrederek sabrediyoruz" Zamanlarının kahramanları haline gelen Müslüman kadınlar Bölgeler Son Dakika Yazarlar Tümü Güncel Dünya Sağlık Ekonomi Eğitim Bilim & Teknoloji Kültür & Sanat Araştırma Analiz Röportaj İlim & İrfan manşetler İslam Tarihte Bugün İnzar Dergisi Nisanur Dergisi Söz ve Kalem Xeberen Kurdi Arapça English News Farsça Spor Z. Mektup Var Haber-Yorum Fetva Kurulu Kadın Aile çocuk Duyuru Ramazan Kim Kimdir? Okur Köşesi Yazı Dizisi Siyaset Gemisi Etkinlikler
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in daveti üzerine gittiği Soçi'den Türkiye'ye dönerken uçakta; KPSS'nin iptal edilmesiyle ilgili "Biz orada boşta bulunsak veya boşluğa düşsek bunu seçime kadar satacaklardı. Çünkü gençleri nasıl aldatırız gayreti içerisindeler. Tabii bu tutmadı çünkü biz durumu gördük. Durumu gördükten sonra ben ÖSYM Başkanı olan arkadaşımızı da bir zan altında bırakmak istemem ama soruşturmaların hayırlı bir netice vermesi noktasından hareketle kendisini görevden almak suretiyle oraya hemen 24 saati bulmadan bir arkadaşımızın atamasını yaptık" Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin'in davetiyle gittiği Soçi'den dönerken uçakta basın mensuplarının sorularını yanıtladı. İletişim Başkanlığı'nin internet sitesine yayınlanan açıklamaya göre Erdoğan, "Son duruma ilişkin bilgi verebilir misiniz? FETÖ parmağı var mı? Sosyal medya tarandığında, bakıldığında resmi olarak parmağı olmasa da hükümetle gençleri karşı karşıya getirmek isteyen bir FETÖ'cü grubun varlığı çok aşikar görülüyor" sorusuna "FETÖ'cü grup mu desek, 6'lı masa mı desek, bir de masanın altı var, yedi" yanıtını verdiği kaydedildi. Yazılı açıklamaya göre, Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü "ÖSYM, ŞAİBELERİ DE ORTADAN KALDIRARAK YOLUNA DEVAM EDECEK" "Yani biz orada boşta bulunsak veya boşluğa düşsek bunu seçime kadar satacaklardı. Çünkü gençleri nasıl aldatırız gayreti içerisindeler. Tabii bu tutmadı çünkü biz durumu gördük. Durumu gördükten sonra ben ÖSYM Başkanı olan arkadaşımızı da bir zan altında bırakmak istemem ama soruşturmaların hayırlı bir netice vermesi noktasından hareketle kendisini görevden almak suretiyle oraya hemen 24 saati bulmadan bir arkadaşımızın atamasını yaptık. Bu atamayla beraber de hemen ekibini en güzel şekilde kurması için talimat verdik. Üst düzey de bir ekip oluşturduk ve bu ekiple çalışmalarına anında başladılar. Atamayı yaptığımız gibi çalışmayla da hemen ertesi sabah çıktı basın toplantısını yaptı ve önümüzdeki ayın 17'sinde de süreci başlatma kararını aldık. Sınavı iptal edilenlerden herhangi bir ücret talebi de kesinlikle olmayacak. ÖSYM, bundan sonraki süreci, kademeleri de inşallah en güzel surette devam ettirerek, şaibeleri de ortadan kaldırarak yoluna devam edecek.""EŞİM ULUDERE'YE GİTTİ. DOLAYISIYLA BİZİM NEREDE BİR FIRSATÇILIK VAR, O FIRSATÇILIK ANI GELDİĞİNDE ONLARLA BİR ARAYA GELMEK GİBİ BİR YAKLAŞIMIMIZ YOK" Erdoğan, Irak'ın Duhok vilayetinin Zaho ilçesindeki saldırıya ilişkin şunları söyledi "Biliyorsunuz ben Uludere'deki o olayda ebediyete irtihal eden bütün kardeşlerimizin aileleriyle bir araya geldim. Şırnak'ta Şerafettin Elçi Havalimanı'nın açılışında o ailelerle görüşmelerimi yaptım. Bizzat eşimi de Uludere'ye gönderdim. Eşim Uludere'ye gitti, oradaki ailelerle yerinde görüşmeler yaptı. Dolayısıyla bizim kalkıp da nerede bir fırsatçılık var, o fırsatçılık anı geldiğinde onlarla bir araya gelmek gibi bir yaklaşımımız yok. Biz bütün vatandaşlarımıza karşı her türlü yapmamız gerekenleri yaptık, yapıyoruz ve bundan sonra da aynı şekilde yapmaya devam edeceğiz. Bizim vatandaşlarımıza karşı hak noktasında evelallah bir sıkıntımız yok, buna inanıyoruz." Recep Tayyip Erdoğan Vladimir Putin Güncel Haberler
hayırlı haber almak için zikir